Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının işbirliğiyle düzenlenen ‘2018 Vekâletle Kurban Programı Tanıtım Toplantısı’ Bitlis’te yapıldı.Bitlis İl Müftlüğü tarafından cami imam hatiplerine ve Kur’an kursu hocalarına yönelik "Vekaletle Kurban Kesim Organizasyonu" tanıtım programı düzenlendi. Bitlis Kültür ve Turizm Müdürlüğünün konferans salonunda düzenlenen program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayıp, Diyanet Vakfı tarafından kurban organizasyonuyla ilgili hazırlanan sinevizyon gösterimiyle devam etti.Programda kısa bir konuşma yapan İl Müftüsü M. Faysal Geylani, fakiri fukarayı görüp gözetmek, onların derdiyle dertlenmek, onların acılarını paylaşmanın ilk önce imamların, müftülerin, vaizlerin asli görevi olduğunu belirtti. Diyanet Vakfının 43 yıldan bu yana hizmet verdiğini hatırlatan Geylani, “Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatı olarak, 75 bin personele sahipken, son 15 yıl içerisinde 150 bin personele ulaştık. Elimizde iyi bir potansiyel var. Diyanet Vakfımız 43 yıldan bu yana hizmet veriyor. Bundan 30-40 yıl önce personel sayımız fazla değildi. Ama hizmetler daha da iyi oluyordu. Personel sayısı artığına göre bu hizmetlerin daha fazla olması gerekiyor. Eskiden Ramazan’ın sonuna doğru fıtır sadakasını imamlara verirlerdi. Vermelerinin sebebi hocalara olan güvendi. Zekatı da o şekil verirlerdi. Kurbanda, zekâtta, sadakada, bizim öncülük yapmamız gerekir. Biz bu işte öncülük yapmadığımız için birileri bulduğu bu boşluğu hızlı bir şekilde doldurdu” dedi.“Kurban fakirin hakkıdır, ferde verilmesi lazım”Kurbanın fakirin hakkı olduğunu, bunu ferde verilmesi gerektiğini ifade eden Geylani, şunları söyledi:“Onlar kurbanı da deriyi de zekatı da elimizden aldılar. Bizde onların bu çalışmalarını gördük. Bunlar bu işi yapıyor. Bizde camide namaz kıldıralım. Kimseye karışmayalım, kimsede bize karışmasın dedik. Bu olmaması gerekiyor. Bu bir rehavettir. 30-40 yıldır bu böyle gidiyor. Bu dinin en güzel emirlerini en güzel şekilde camide, kürsüde, mihrapta nasıl millete anlatmaya çalışıyorsak, bunun hac işi de, kurban işi de, zekat işi de, sadaka-i fıtır işi de bizimdir. Bu işlere sahip çıkmadığımız için birileri bizden zekatı aldı. İstediği yerde harcadılar. Fakir olan şahısların hakkıdır. Ferde verilmesi lazım.”Geçtiğimiz yıl ülke genelinde 257 bin kurban bağışı alındığına dikkat çeken Geylani, bu rakamların çok düşük olduğunu, bu hedefin 800 binlere çıkarılması gerektiğini ifade etti. Geylani, “Geçtiğimiz yıl ülke genelinde 257 bin kurban bağışı alınmış. Bu sayı bizim için çok azdır. Çünkü bizim personel sayımız 145 bin. 145 bin personele sahip, kurban meselesinin görevlisi olan bir kurum için bu az bir rakamdır. Bu rakamı 800 binlere çıkarmamız lazım. Bu çalışma hepimize düşüyor. Cuma günleri vaaz ve hutbelerimizde bunları anlatmaya çalışacağız” diye konuştu.Geylani, yurtdışında 135 ülke ve 400 bölgede, yurtiçinde ise 260 merkezde kurban dağıtımı yapılacağının altını çizerek, “Yurtdışında 135 ülke ve 400 bölgede, yurtiçinde ise 260 merkezde kurban dağıtımı yapılacak. Dolayısıyla bu kurban işine biz el attık. Yerimizde durmayarak çalışacağız. Bu bizim işimizdir. Fakiri fukarayı görüp gözetmek, onların derdiyle dertlenmek, onların acılarını paylaşmak, hiçbir kimsenin işi değil. İlk önce biz imamların, müftülerin, vaizlerin görevidir. Asıl görevimiz budur cami içi ve cami dışı hizmet” şeklinde konuştu.Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanlığı Uzmanı Abdulkadir Bekiroğlu tarafından kurban ile ilgili bir sunum yapıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz