Beşiktaş alt yapısından yetişen ve takımda kaptanlığa kadar yükselen Necip Uysal dobra dobra açıklamalar yaptı. Fenerbahçe’ye yönelik saldırıdan, şampiyonluk yarışına; hakemlerden, derbilere kadar birçok konuda görüşlerini dile getiren başarılı oyuncu şunları söyledi:
- Fenerbahçe maçında pozisyon gereği hücuma çıktım, gol yedik. Arkadaşlar yerimi doldurdu ama bir stoper olarak o dakikada çıkmamam lazımdı.
- En çok sağ bekte zorlanıyorum. Asıl yerim ön libero ama hocam nerede görev verirse oynamak zorundayız. Profesyonel bir futbolcu hayır demez.
- Hakem kararlarında kasıt olduğuna inanmıyorum. Ama hatalar oluyor. Bize, Galatasaray ve Fenerbahçe’ye göre daha kolay kart çıkıyor.
- Diğer maçları kazanabiliyorsan, derbilerin pek bir önemi kalmıyor. Şampiyonlukta sadece derbi kazanmak önemli olmayabilir.
- Fenerbahçe’ye yapılan saldırı çok üzücü. Arkadaşlarımın atlatacağını düşünüyorum. Bizdeki yabancı oyuncular bu durumdan etkilenmedi.
- Muhammed’in kendi hataları var ama bu durumda basının çok büyük rolü bulunuyor. Onu bir anda göklere çıkardılar. Beni de ilk zamanlar çok yazdılar ama Muhammed kadar basında yer almadım.
- En çok Liverpool maçında mutlu oldum. Maalesef maç sonrasında fazla sevinme şansım olmadı. Tünele girer girmez beni doping odasına aldılar. Nedense böyle güzel biten maçların ardından kontrole yakalanıyorum.
- En çok üzüldüğüm maç ise deplasmanda yenildiğimiz Erciyes maçı oldu. O maçta sağ bektim. İyi oynadım ama son yenilen golde hatam vardı.
- Bu yaz Olcay’ın düğünü var. Almanya’ya gideceğiz ama tatilde düğün yapıyor adam! Bütün takım orada olacağız.
- Beşiktaş’a ilk geldiğimde minik takımda forvet oynuyordum. 25 golüm vardı. Danone turnuvasında ise Rıdvan Dilmen hocamdı. O da beni forvet oynattı.
- Erciyes maçında sağ beke geçtim. Bilic galiba memnun olmadığımı hissetti. Golden sonra bak gördün mü der gibi kendisini öpmemi istedi.
- Bizim takımda gerginlik yaratan yok. Biz iyi top oynamak için sahaya çıkıyoruz. Hiçbir zaman çirkeflik yapalım diye çıkmadık.
- İnönü’yü çok özledim. Oradaki son G.Birliği maçında kaptandım. Pazubantı hâlâ saklıyorum. Liverpool maçındaki pazubantını da saklıyorum.
- Bu sezon seyahatler bizi çok yordu. Maçtan çıkıyoruz yorgun hissetmiyoruz ama uçaktan inince yorgunluğu anlıyoruz. Bir de maçların gündüz oynanması çok güzel bir şey.
- İlk kez 11’de sahaya çıktığımda 17 yaşındaydım. Mustafa Denizli, Kasımpaşa maçında beni 11’de oynatmıştı.
- Türkiye’de en beğendiğim Alex ve Batalla’ydı. Yerlilerden ise Sergen Yalçın. Sergen hocanın oyuncularla diyaloğu çok iyiydi. Alt yapıda da başarılıydı.
‘İyi ki kaçırdı’
“Liverpool maçındaki penaltı atışlarını hayatım boyunca unutamam. Lovren son penaltıyı kaçırmasa sıra bana gelecekti. Çünkü ben atışlarda 6. sıradaydım. Neyse ki Lovren topu dışarı attı da benim atışıma gerek kalmadı. O gece takımdaki herkes penaltı atmak istedi ama gerçekten o atışları yapmak hiç kolay bir şey değil.”
‘Sen gel, ben Fenerli olurum’
“Fenerbahçe derbisine çıkarken önümdeki çocukkorkmuş gibiydi. Yanıma çağırdım, ama gelmek istemedi. Bu durumu gören Emenike bize gülüyordu. Aslında Egemen’le sahaya çıkmak istiyormuş. Bana, ‘Senin yanına gelirsem Beşiktaşlı olurum’ dedi. Ben de ona, ‘Sen gel ben Fenerli olurum’ dedim. Sonra babası bana bir mektup yazdı. Annesiyle de konuştum. Çok iyi insanlar. Çocuk da babasına, ‘Fenerbahçeliyim ama bundan sonra Beşiktaş’ın da kazanmasını istiyorum’ demiş.”
‘Olcay ve Cenk çok güldürüyor’
“Demba Ba’ya yapılan tezahüratlar çok hoşumuza gidiyor. Bazen takım otobüsünde çaldırıyoruz. Cenk Tosun ile Olcay ise takımın neşe kaynakları. İkisi iyi atışıyorlar. Bizleri inanılmaz güldürüyorlar. Futbol çok önemli bir şey. Ama açıkçası futbolu bıraktıktan sonra Necip çok iyi insandı desinler benim için yeterli.” (milliyet)