Bizans İmparatorluğu’nun son 150 yılını inceleyen ve Tarihin İspatları kitabı bulunan Laonikos Halkokondilis, kahinler ile bilinen bir isim. Tarihçiler açısından önemli bir yeri olan Halkokondilis'in Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili de kahinlerini duyunca çok şaşıracaksınız. İşte o kehanetler…
Aytunç Altındal’ın 2007 yılında “Kehanetler Kitabı" adıyla Lainokus Halkondilis’in kehanetlerini Türkçeye çevirmişti. Kitabın birinci bölümünde "Türk İmparatorluğu'nun yıkılışına dair kehanetler" yer almaktadır.
Fatih Sultan Mehmet'ten sonraki 16'ncı padişah döneminde Osmanlı Devleti içeriden çökmeye başlayacak ve padişahı kendi tabasından biri devirecektir. Fatih Sultan Mehmet'ten sonraki 16'ıncı padişah 3. Ahmet'tir. 29 Eylül 1730'da-kitabın yayınlanmasından tam 100 yıl sonra Arnavut ve Hristiyan asıllı yeniçeri Patrona Halil tarafından tahttan indirilip yok ediliyor ve lale devri sona erip Osmanlı'nın çöküşü de böyle başlıyor.
Kehanetlerde Osmanlı’nın ne zaman çökeceğini de söyleyen Halkokondilis, Osmanlı’nın 1920'de çökeceğini söylemiş, 1920'de TBMM kurulunca Osmanlı Devleti yerine daha sonra 1923'te Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu.
Bir diğer kehanet, Osmanlı'nın çöküş döneminde kendisi Hristiyan topraklarında yetişen ama Müslüman olan bir prens ve başkomutan ortaya çıkacak. Ancak Hristiyanlar tarafından hiç dikkate alınmayan bu başkomutan, Türk devletini yeniden kuracak ve Batı'ya yönlendirecektir. Bu kişi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Kehanetlerden birisi de yakın zamanlıdır. Türklerin başına geçecek 11. devlet adamı, ülkenin bekasını belirleyecektir. Türk imparatorluğu'nun başına geçecek 11'inci kişinin adında 11 harf vardır.
Kitabın asıl yazarı, 1400'lü yılların Osmanlı Devleti'nin durumuna tanık olmuş Atina doğumlu Bizanslı tarihçi Laonikos Halkokondilis’tir. 1423'te doğduğu bilinen Halkokondilis’in 1490'da öldüğü varsayılmaktadır.
Halkokondilis belki de canlı tanığı olduğu olaylar nedeniyle öylesine ince ayrıntılara dikkat etmiştir ki, bu dikkati ve gözlemleri günümüzün tarihçilerini şaşırtmaktadır. örneğin; bir dilencinin veya bir İranlı, Ermeni ya da Arap tüccarın nasıl giyindiğine, belindeki kuşağın nasıl bağlanırsa ne anlama geldiğine varıncaya kadar yazmıştır.