Başak Kakecioğlu, Kadıköy sokaklarında önce tekerlekli sandalyesiyle rampasız bir kaldırıma çıkmaya ardından ilerlemeye çalışıyor. Önündeki ilk engel dükkânın yere konmuş tabelası. Ardından kaldırıma park edilmiş bir motorsiklet engelliyor onu. Durmadan kaldırımda ilerlemesi neredeyse imkânsız. Kaldırıma park eden otomobiller, motorsikletler, çöp konteynerleri, elektrik kutuları... Bir engeli aşsa diğerine takılıyor. Çoğu zaman tehlikeli olsa da araç yolundan ilerlemek zorunda. Araç ya da dükkân sahiplerini uyardığında ise hep aynı cevap ile karşılaşıyor: "Siz de haklısınız ama... "
Emniyete bildiriyorlar
Kakecioğlu, her gün sokaklarda mimari ve zihniyet engellerine takılan milyonlarca engelliden biri. O artık kaldırıma, rampanın önüne park eden araçlara cebinden çıkardığı etiket yapıştırıyor:
"Hayata katılabilmemiz için lütfen aracınızı yaya yoluna, rampa önüne bırakmayın. Engel olma!"
Ardından aracın plakasının fotoğrafını çekip emniyetin 0533 155 0 155 ve 0552 155 0 155 numaralarına WhatsApp uygulaması üzerinden bildiriyor. Emniyet araca 188 TL ceza kesiyor.
Hem belediyeler hem insanlar engel
Etiket uygulaması 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nün hemen öncesinde başladı. Mücadeleyi başlatan ise Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği.
Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği Başkanı Adem Kuyumcu, Türkiye’de nüfusun yüzde 12.9’unun engelli olduğunu vurgulayarak "Her yıl da 1 milyon 300 bin çocuk doğuyor. Yani bu kadar anne çocuklarını pusetle sokağa çıkarıyor. 4 milyon kişi de 75 yaş ve üstü. Onların da hareket kabiliyetleri kısıtlı. Tüm bu kişilerin hayatın içinde olabilmeleri içinde olmaları için sokakta engellerin kalkması gerekiyor" diye konuşuyor.
Belediyelerle birlikte insanların da engel yarattığını söyleyen Kuyumcu şöyle konuşuyor:
"İstanbul Emniyet Müdürlüğü konuyla ilgili Whatsapp hattı açtı. Biz de bu stickker eylemini başlatarak farkındalığı artırmak istedik. İnsanlara şunu söylüyoruz. Engel kaldırmaya önce kendimizden başlayalım. Araba ve motor sahipleri yaya yolunu işgal etmesinler. Belediyeler yaya yolunun ortasına çöp konteyneri koymasınlar, durak yapılmasın. Önce kendimizi sorgulayalım. Empati yaratalım çünkü başkasının yaşam hakkına saygı göstermek zorundayız."
Engelli şehir parkuru
12 yıldır engelli olan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Başak Kakecioğlu, her gün Fatih’teki evinden. okuduğu Göztepe’deki Marmara Üniversitesine giderken çok uzun ve engellerle dolu bir yol kat ediyor. Okula gidip gelirken toplak 8 kez toplu taşıma aracına biniyor. Metroda çalışmayan engelli asansörleri, engelli asansörlerini işgal eden insanlar, rampası açılmayan otobüsler, engelli yolcuyu görünce durakta durmayan şoförler her gün yaşadığı sorunlar. Ulaşımdan sonra ise onu sokaktaki engeller bekliyor.
Kakecioğlu sokakta adeta ölüm ve yaşam arasında ciddi bir mücadele verdiklerini anlatıyor:
"İnsanlar günlük hayatta mimari açıdan düzenlemeler yaparken bizleri değil de kendi belirledikleri ölçüleri dikkate alıyor. Mesela bir mağazaya girerken rampa var ama kullanılabilir değil. Kaldırımlarda rampa var, çıktınız diyelim. Bu kez kaldırımdan inmeye yer yok. Araç park etmiş. Bir daha yol aldığınız mesafeyi geri dönüp, caddeye inip caddeden dönmek zorunda kalabiliyorsunuz. O zaman da arabalar var, çok riskli oluyor."
SOSYAL MEDYADA EMPATİ AĞIRLIKLI PAYLAŞIMLAR
"Evinde otur"
Sokakta kimi insanların kendisine "Evinde otur, ne işin var dışarıda", "Yanında bir insanla gez" gibi tepkiler verdiğini de anlatan Kakecioğlu "Biz engelli değiliz. Engel yaratanlar yani zihinler, bakış açıları olmayanlar, empati yapamayanlar bize engel olanlar. Bizi soyutlamaya, eve hapis hale getirmeye, dışlamaya çalışıyorlar. Biz de bunun mücadelesini vermeye çalışıyoruz" diye konuşuyor.
Sadece dernek üyeleri değil isteyen herkes bu eyleme katılabilir. Etiketler derneğin internet sayfasına,www.engelsizhayatmerkezi.com'a kondu. Onlardan çıktı alıp, araç sahiplerini uyarmak ve emniyete bilgi vermek mümkün. Kuyumcu "Bu bir farkındalık eylemi. Engeller bu şekilde ortadan kalkacak, acıyarak engellilere para vererek değil" diyor. (Aljazeera)