Gün geçmiyor ki ülkemizden cinayet, intihar ve tecavüz haberleri gelmesin. Son dönemde medyada giderek daha fazla yer almaya başlayan ve "Bize neler oluyor" sorularını akıllara getiren bu tür haberler adeta toplumsal yozlaşmanın bir göstergesi niteliğinde. Okurken pek de keyif almayacağınız bu tür haberleri sizin için derledik.
İstanbul Ümraniye'de, Ramazan Keleş, yolda yürüyen 28 yaşındaki İlgin Özalp'i tabanca ile kurşunlayarak öldürdü.
Ramazan Keleş, kiralık otomobil ile kaçtı. Ramazan Keleş'i uydu aracılığı ile takip eden polis, 1 kilometre sonra otomobilin motorunu uzaydan gönderdiği sinyallerle kilitledi. Kaçamayacağını anlayan Ramazan Keleş, kilitlinen otomobilde hayatına son verdi.
Ramazan Keleş, Çakmak Mahallesi, Tavukçu Yolu'unda İlgin Özalp'in yanına 34 GGT 70 plakalı KIA marka otomobil ile yanaştı. Ramazan Keleş'in tabanca ile ateş ettiği İlgin Özalp kanlar içinde yere düştü. Ramazan Keleş aynı otomobil ile kaçtı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine çok sayıda polis olay yerine gönderildi. Görgü tanıklarından plaka numarasını öğrenen polis, otomobilin kiralık olduğunu saptadı. Polis otomobili kiralayan şirketi aradı. Otomobilde uydudan takip ve müdahale sağlayan GPS bulunduğunu öğrendi.
Polis GPS'ten hemen otomobilin yeri tespit etti. Polis, otomobili Site Mahallesi, Samanyolu Caddesi, Soyak Yenişehir A Blok önünde Ramazan Keleş'in cesediyle birlikte buldu.
Gaziantep'te emekli polis memurunun boğazını keserek öldüren madde bağımlısı cinayet zanlıları vahşeti anlattı.
Edinilen bilgiye göre, 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı'nda boğazı kesilerek öldürülen 44 yaşındaki emekli polis İmam Sefa Karalı'nın katil zanlısı 3'ü çocuk 4 madde bağımlısı kısa sürede gözaltına almıştı. İfadesi alınan şahıslar vahşice işlenen cinayeti anlattı. Gözaltına alınan ve cinayeti kabul ettiği ileri sürülen A.T., arkadaşlarıyla birlikte parkta alkol alan bir kişinin yanına yaklaşarak oturmak istediklerini söyledi.
Daha sonra şahısla sohbet ettiklerini söyleyen A.T. arkadaşlarının zoruyla cinayetin işlendiğini ileri sürdü. Emekli polis memurunun önce elleri ve ayaklarından tuttuklarını ifade etti. Daha sonra ifadesinde diğer arkadaşlarını suçlayan A.T. kendisinin sadece ayaklarının ucundan tuttuğunu ve M.A.'nın elindeki bıçakla 2 çocuk babası İmam Sefa Karalı'nın boğazına birkaç kez sapladığını iddia etti. Olay mahallinden kaçmadan önce yine arkadaşlarının zorlamasıyla İmam Sefa Karalı'nın ceplerini boşaltarak kaçtıklarını öne süren A.T. cinayetle ilgili birçok ayrıntıyı anlattı. İfadesi tamamlanan A.T. bu sabah adli makamlara sevk edildi. Emniyet Müdürlüğü çıkışında soğukkanlılığıyla dikkat çeken A.T. basın mensuplarının "Emekli Polis memurunu neden öldürdünüz" sorularını yanıtsız bıraktı. Gözaltına alınan ve yaşları küçük olan 3 çocuk ise ifadeleri alındıktan sonra adli makamlara sevk edildi.
İddiaya göre, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bünyesindeki Kız Yetiştirme Yurdu'nda kalan E.K. (16), geçen yıl dışarıda tanıştığı ve arkadaş olduğu S.E. (17) tarafından götürüldüğü bir evde tecavüze uğradı. Durumu kimseye anlatamayan E.K., karnının şişmesi ve rahatsızlık yaşaması üzerine yurt idaresine hastaneye gitmek için başvurdu. Hastanede 8 ay önce muayene edilen ve hamile olduğu anlaşılan genç kız, durumu yurt yönetimine bildirdi. Yöneticiler de durumu polise aktardı. Olayla alakalı araştırma başlatan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, E.K.'ye tecavüz ettiği öne sürülen şüpheli S.E.'yi gözaltına aldı. S.E. sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece 20 Şubat'ta tutuklandı. Bunun üzerine hamile E.K., yurttaki diğer öğrencilere örnek teşkil etmemesi için kadın sığınma evine gönderildi. Sığınma evinden ayrılan E.K., sokakta yürürken cezaevinde tutuklu bulunan S.E.'nin de yakınları olduğu öğrenilen G.Ö. (62), kızı S.A. (47) ve oğlu K.Ö. (30) tarafından zorla bir araca bindirilerek kaçırıldı. Bu arada 3 aylık hamile olan E.K., Kurtuluş Mahallesi'nde bir evde zorla alıkonulmaya başlandı. Evde bir ebe yardımıyla 23 Ağustos'ta doğum yapan E.K. erkek bebek dünyaya getirdi. E.K.'nin doğurduğu bebek, G.Ö. ve ailesince çocukları ölen ve bebek sahibi olmaları tıbben mümkün bulunmayan bir aileye para karşılığı satıldı. Kaldığı evden bir fırsatını bulup kaçmayı başaran E.K., 10 Ekim'de polis merkezine giderek başından geçen olayları anlattı. Polisler, şüpheliler G.Ö., S.A. ve K.Ö.'yü yakalayıp gözaltına aldı. Şahısların suçlamayı reddetmesi üzerine polisler, sözkonusu evde inceleme yaptı. İnceleme neticesinde evde genç kızın parmak izlerinin yanı sıra yattığı yatağın çarşafında da kan izleri tespit edildi.
Sorgularında E.K.'nın doğurduğu bebeğin erkek değil kız olduğunu ve bir aileye verdiklerini ve çelişkili ifadelerde bulundukları öğrenilen G.Ö., S.A. ve K.Ö., "İnsan ticareti yapmak ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak'' suçlarından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Kayıp bebeğin bulunması için çalışmaların sürdürüldüğü bildirildi.
Edinilen bilgiye gere olay, Yenice Mahallesi 173. Sokak'ta meydana geldi.
Eşi K.B.'nin başka bir kadınla yaşadığını öğrenen N.B., çıkan tartışma üzerine fenalaşarak Kırşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Gerekli tedavinin ardından evine gönderilen N.B., eşine ait ruhsatlı tabanca ile kafasına bir el ateş ederek intihar etti.
N.B.'nin cesedi gerekli incelemelerin ardından Kırşehir Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, soruşturmanın başlatıldığı belirtildi.
Olay,Yalı Mahallesinde bir evde meydana geldi. Fındık üreticilerinden olup fındık alıp satan Sadettin Tatar (51), evinin salonunda otururken tabancasını çıkararak gelini Duygu Tatar'ın şaşkın bakışları arasında namluyu kalbine dayayıp tetiği çekti. Kanlar içerisinde yere yığılan üç çocuk babası Tatar, olay yerine gelen 112 ekibinin müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Fındık tüccarının cesedi ölüm sebebinin tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Tatar'ın ilçede uzun yıllar fındık tüccarlığı yaptığı ancak üç yıl önce iflas ettiği belirlendi.
Ordu'da fındık tüccarlığı yapan bir iş adamı, aracının içerisinde silahla vurularak öldürüldü.
Olay, Durugöl Mahallesi Saray Kent Sitesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Akyazı Mahallesi'nde fındık tüccarlığı yapan Salih Demir (36), her sabah olduğu gibi işe gitmek için evinden çıktı. İş adamı arabaya bindiği sırada başka bir otomobilden kimliği belirlenemeyen şahıs, Salih Demir'e ateş etmeye başladı. Vücuduna çok sayıda kurşun isabet eden iş adamı otomobilin koltuğuna yığılırken, saldırgan aracıyla olay yerinden hızla uzaklaştı. Salih Demir'i uğurlamak için
balkonda bulunan iş adamının eşinin gözleri önünde gerçekleşen olay, 112 Acil Servis ekipleri ve polise haber verildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerinin Ordu Devlet Hastanesi'ne kaldırdığı iş adamı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayı duyan Demir'in yakınları hastane morgu önünde sinir krizleri geçirdi.
Olayla ilgili soruşturma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, cinayetle ilgisi bulunabilecek birkaç kişinin üzerine yoğunlaştı. Olayın alacak-verecek meselesinden kaynaklanabileceği öne sürüldü.
Adana'da tartıştığı ailesinin üzerine pompalı silahla ateş eden 23 yaşındaki Özkan Ü., ağabeyini ölümüne sebep olurken aralarında çocuk ve kadınlarının da bulunduğu 5 akrabasını da yaraladı.
Aile içi kanlı olay, Yüreğir ilçesi Haydaroğlu Mahallesi 261 Sokak içinde yaşandı. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta sonu kimlikleri belirlenemeyen kişilerce darp edilen Özkan Ü., kavgada kendisine arka çıkmayan ağabeyleriyle tartıştı. Sinirlerine hakim olamayan Ünalgan, yakınlarının üzerine pompalı tüfekle ateş açtı. Olayda, Yılmaz (49), Musa (43), Sevilay, Belgin (38), Mert (19) ve Zümrüt Ü. (11) çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralılar, Devlet ve Numune hastanelerine kaldırılarak tedavi altına alındı.
AĞABEY KURTARILAMADI
Yakınlarını yaraladıktan sonra kaçmaya çalışan Özkan Ü. ise yakınlarınca darp edilip silahıyla birlikte yakalandı. Polis, zanlıyı Yüreğir Başkent Hastanesi'ne götürürken ağabeyi Yılmaz Ü. (49) tedavi gördüğü Numune Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde hayatını kaybetti.
Emniyetteki ifadesinde hakkındaki suçlamayı kabul ettiği öğrenilen Tuğçe Y.'nin ifadesinde “Babaannem beni erkek arkadaşımla parkta otururken görmüştü, bu nedenle onu öldürdüm." dediği öğrenildi.
İstanbul’da 9 Kasım 2006 yılında meydana gelen olayda Emine Sevim Pulut (62) evinde boğazı kesilmiş ve başına sert bir cisimle vurularak öldürülmüş olarak bulunmuştu. Olayla ilgili ilk önce İl Jandarma Komutanlığı tarafından soruşturma yapıldı. Ancak olay daha sonra savcı tarafından soruşturulması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne havale edildi. Cinayet Büro Amirliği ekipleri olayın failini ortaya çıkarmak için geniş çaplı operasyon başlattı. Polis yakın zamanda eve gidip gelen yabancı kişileri tek tek incelemeden geçirdi ancak bir sonuç çıkmayınca polis dikkatini Emine Sevim Pulut’un oğulları, eşi ve torunlarıyla birlikte oturduğu 5 katlı binada yaşayanlara çevirdi.
Edinilen bilgiye göre, Bafra'nın Bakırpınar köyünde Mehmet Yüksel isimli 13 yaşındaki çocuk, evlerinin odasında iple asılı olarak bulundu.
Çocuklarını odada iple asılı olarak gören ailesi sinir krizleri geçirdi. İlköğretim 6. sınıf öğrencisi olan Mehmet Yüksel'in neden intihar ettiği henüz belirlenemezken, cesedi otopsi yapılmak üzere Bafra Nafiz Kurt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Olay, Kütahya-Eskişehir karayolunda bulunan bir yemek şirketinde meydana geldi. Edinilin bilgiye göre, işyerinde temizlikçi olarak çalışan Vesile Sert'in (38) yanına gelen Hüseyin Sert (43) boşanma davaları nedeniyle tartıştı. Hüseyin Sert tartışmanın ardından belinden çıkardığı tabancasıyla 2 el ateş ederek eşi Vesile Sert'i öldürdü. Hüseyin Sert, ardından tabancayla kendi kafasına bir el ateş ederek intihar etti.
Çalışanlar tarafından olay yerine çağrılan 112 Acil Servisi ekiplerinin yaptığı incelemede 2 şahsın da olay yerinde öldüğü belirlendi. Cesetler, nöbetçi savcının incelemesinin ardından Kütahya Devlet Hastanesi'ni morguna kaldırıldı.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.