BM Gezi eylemcilerine sükunet telkin etti

Türkiye’de iki haftaya yaklaşan Gezi Parkı eylemleri Birleşmiş Milletler’in de (BM) gündeminde yer aldı.

New York'taki BM Genel Merkezi'nde günlük basın toplantısı düzenleyen BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un sözcüsü Gezi Parkı eylemleri için hem hükümete hem de göstericilere seslendi.
Bir gazetecinin ‘‘Geçen hafta BM’nin Taksim’deki protestoları yakından takip ettiğini söylemiştiniz, bu takibi BM bir gözlemci ile mi yoksa başka şekilde mi yapıyor?’’ sorusuna, BM Genel Sekreteri Sözcüsü Martin Nesirky, Ban’ın konu ile ilgili yaptığı açıklamayı şöyle özetledi: ‘‘Genel Sekreter sükunet çağrısı yapıyor. Farklılıklara diyalog yoluyla yaklaşmanın önemini vurguluyor. Demokratik devletin temel ilkelerinden olan gösteri hakkı ve ifade özgürlüğüne saygı gösterilmeli. Protestolar barışçıl olmalı.’’ dedi.
Nesirky, BM’nin ayrıca Türkiye’de bir gözlemcisinin de bulunmadığını, bunu da herkesin bildiğini söyledi.
**AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA GEZİ İLE İLGİLİ FLAŞ GELİŞME**
Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Yeşiller Grubu’nun ev sahipliğinde Gezi Parkı eylemlerinin konuşulduğu bir konferans düzenlendi.
AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre’un yönettiği panele Taksim Platformu’nun 3 üyesi şahsen katılırken sanatçı Memet Ali Alabora Türkiye’den canlı bağlantıyla iştirak etti. Panelde ilk sözü Gezi eylemlerini desteklediği için tehdit aldığını söyleyen sanatçı Memet Ali Alabora aldı. Alabora “Eyleme destek verdim çünkü kent kültürünü, sinemaları, ağaçları korumak istedim” dedi.
Taksim Paltformu temsilcisi olarak konuşan Korhan Gümüş, eylemlerin doğuşunu ve polisin sert müdahalesi sonrası yaşananları aktararak şunları söyledi: “Taksim’de komünist, ateist, Müslüman, eşcinsel, Kemalist arkadaşlarımız, sol ve sağ herkese açık bir kamusal mekan oluştu. Ve devlet bunu nasıl denetleyeceğini bilemiyor. Bu devrim Ak Parti’nin kendi içinde de yaşanmaya başlandı. Umarım Erdoğan da bunu bir kriz olarak değil, bir demokrasi fırsatı olarak değerlendirir.”
Antikapitalist Müslüman Rojda Tekin ise, “Sokakta birbirlerine tahammül edemeyen fraksiyonlar 15 gündür birlikte uyuyor, birlikte yiyor, birlikte direniyor. Erdoğan hala ‘Muhatabım kim’ diyor. Muhatabın halk, bunu anla artık. Polisini oradan çek” diye konuştu.
Yeşiller-Sol Gelecek adına panele katılan Sevil Türk de, “İnsanların doğrudan yaşam alanlarına müdahale var. İnsanlar artık nefes alamıyor. Dereler kaynağından satılıp kurutuluyor. Nükleer Santral, İstanbul’a 3. Köprü, 3. Havaalanı... Hiçbir katılım mekanizmasını hayata katmadan kendi çıkarlarına uygun ilerliyorlar” dedi. Helene Flautre, “Hepiniz bunun devrim olduğunu söylüyorsunuz. Görünen o ki Türkiye’de hiçbir şey 13 gün öncesi gibi olmayacak” diyerek katılımcılara Taksim ile dayanıştıklarını söyledi.

Anahtar Kelimeler: