İstanbul, 5 Aralık (DHA) - UNICEF ve Dünya Gıda Programı (WFP) işbirliğiyle BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından Budapeşte'de Sağlıklı Beslenme Düzenleri için Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Bölgesel Sempozyumu düzenleniyor. Dördüncüsü düzenlenen sempozyumda, insanlara saha iyi besin sağlayan gıda sistemleri hakkında tartışılırken, sağlıklı beslenme düzenleri teşvik edilerek gıda sistemleri potansiyellerinin itici gücü gösterilecek.
Sempozyuma milletvekilleri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, kooperatifler ve sivil toplumlar dahil olmak üzere birçok yetkili katılıyor. Farklı sektörden birçok katılımcı, Birleşmiş Milletler Beslenmede 10 Yıllık Faaliyet Dönemi'nin bir parçası olarak sempozyumda yer alıyor.
Yanlış beslenme, tüm Avrupa ve Orta Asya'da büyümede duraklama, cılızlık, aşırı kilo, obezite, vitamin ve mineral eksiklikleri gibi çeşitli rahatsızlıklara sebep olurken FAO/WHO verilerine göre, bu bölgedeki yetişkinlerden yüzde 55'ten fazlası aşırı kilolu veya obez ve milyonlarca insan anemi, iyot, çinko veya A ve D vitamin eksikliği hastalıklarından muzdarip.
Sempozyum koordinatörü ve FAO Gıda Güvenilirliği ve Tüketici Koruma Yetkilisi Eleonora Dupouy, sağlıksız beslenme düzenine yol açan faktörlerin birçoğunun kişisel gıda tercihi dışındaki alanlarla ilgili olduğunu söyledi. Dupouy, sağlıklı beslenme düzenlerine sahip olmanın çok faktörlü ve çok dereceli görev ve sorumluluk gerektirdiğini söyledi ve "Bugün iyi beslenmenin sadece tarımsal verimliliğe değil aynı zamanda üretim planlamasından tüketime kadar bütün gıda sistemlerine bağlı olduğunu anlıyoruz. Besinsel değerin nerede kaybolma riski altında olduğunu ve bunu korumak ya da zenginleştirme imkanlarının nerede olduğunu görmek için tedarik zincirlerine ve gıda sistemlerindeki her unsura birlikte bakmamız gerekiyor. Hem uzaktaki kırsal bölgeler hem de şehirlerdeki insanlar için besleyici ve güvenilir gıdanın fiziksel olarak ulaşılabilir olduğundan emin olmak için depolama, işleme imkanları, yollar, pazarlar gibi altyapı üzerine düşünmemiz gerekiyor. Amacımız arkada kimseye bırakmamak” dedi.
Tarımın şu an sağladığından daha fazla besinsel seviyeye katkıda bulunabileceğini söyleyen ve bitki çeşitlendirmesini teşvik eden FAO, yerel biyoçeşitlilik, bilgi ve geleneksel uygulamaların, iyileştirilmiş beslenme için uygulanabileceğine inanıyor. Dupouy konuyla ilgili, "Farklı profesyonel alanlar ve hükümet sektörleri arasında köprüler inşa etmeye ihtiyacımız var. Böylece her bir potansiyel katkının ve sorumluluğun anlayışını paylaşırız. Diğer şeyler arasında bu bize stratejik ortaklık fırsatlarını tespit etmemize ve kaynakları harekete geçirmemize yardımcı olur”
WHO verilerine göre düşük kaliteli beslenme düzenleri, kalp ve kan damarı hastalıkları, kanser, solunum hastalığı ve diyabet gibi bulaşıcı olmayan hastalıklar değişebilir risk faktörünün ilk sırasında yer alıyor. Bu hastalıklar, bölgedeki özellikle son 20 senede gelir seviyelerinde hızlı artışların görüldüğü Doğu Avrupa'da yüksek Yaşam Yılına Uyarlanmış Yeti Kaybı (DALY) değerlerine katkıda bulunuyor.