BM'den Myanmar itirafı BM İnsani İşler ve Acil Durumlar Koordinatör Yardımcısı Kyung-wha Kang, Myanmar'da Müslümanların yaşadığı kamplardaki çileler ve kötü koşullara daha önce hiçbir yerde rastlamadığını söyledi.
Kang, Myanmar'da Kaçin ve Rakhine (Arakan) eyaletlerinde yerlerinden edilen insanların yaşadığı kamplarda 10-14 Haziran tarihlerinde yaptığı incelemelere ilişkin izlenimlerini New York'ta düzenlediği basın toplantısında kamuoyu ile paylaştı.
Rakhine eyaletinde üçüncü yılına giren olaylara ilişkin bilgi veren Kang, sorunun temelinde Myanmar hükümetinin Rohingya Müslümanlarına yönelik ayrımcı uygulamaları olduğunu belirterek, yetkililere Müslümanların yasal statüsünü düzeltmeleri ve vatandaşlık sorunlarını çözmeleri çağrısı yaptıklarını söyledi.
Arakan'da yüz binlerce kişinin insani yardıma bağlı yaşadığını vurgulayan Kang, yardımları koordine eden BM personelinin de saldırılara maruz kaldığını hatırlatarak, Myanmar hükümetinin bu saldırıların sorumlularını yargı önüne çıkarmaması halinde BM çalışanlarının da büyük risk altında olduğu uyarısında bulundu.
Kang, Müslüman ve Budist toplumlar arasında derin bir düşmanlık ve karşılıklı güvensizlik olduğunu belirterek, "Merkezi hükümet bu güvensizlikten yararlanıyor. Düşmanlık ve güvensizlik insanların hareket kabiliyetini sınırlıyor. Bu da Myanmar hükümetinin işine geliyor" dedi.
Kang, Arakan'daki kamplarda ve diğer bölgelerde yaşayan yerlerinden edilmiş yaklaşık 140 bin kişinin yüzde 95'ini Müslümanların oluşturduğunu ifade ederek, özellikle Müslümanların yaşadığı kampların durumunun "şoke edici" olduğunu söyledi.
Arakan'daki kamplarda yaşanan ızdırabı bizzat gözlediğini vurgulayan Kang, "Rohingya kamplarında şahit olduğum acı, yoksulluk ve kötü koşullara daha önce hiçbir yerde rastlamadım. Erkekler, kadınlar ve çocuklar korkunç koşullarda yaşıyor. Kamplardan dışarı çıkma ve seyahat etme imkanları neredeyse imkansız. Kamplarda ve izole edilmiş köylerde yaşamak zorunda kalıyorlar. Eğitim, sağlık, elektrik, su, kanalizasyon gibi imkanlar yok denecek seviyede" diye konuştu.
Yaşanan çilenin en önemli nedenlerinden birinin Müslümanların çalışmasına izin verilmemesi olduğuna dikkati çeken Kang, "Çiftçilerin tarlalarına gitmelerine, balıkçıların denize açılmalarına, ticaretle uğraşanların da pazarlara ulaşmalarına izin verilmiyor" ifadesini kullandı.
Kang, bu sorunların giderilmesi ve Arakan'da tekrar huzurun sağlanması için hem yasal hem de sosyal iyileştirmelere ihtiyaç olduğunu belirterek, hükümetin, Müslümanlara uyguladığı ayrımcılığı kaldırarak vatandaşlık ve sosyal hakları vermesi, Budist ve Müslüman toplum önderlerinin de topluluklar arasındaki düşmanlık ve güvensizliğin giderilmesi için çalışması gerektiğini vurguladı.
Myanmar'da Haziran 2012'de başlayan ve zaman zaman şiddetlenen olaylarda çok sayıda Müslüman hayatını kaybetmişti. Budistler tarafından gerçekleştirilen şiddet olayları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan 140 binden fazla Rohingya Müslümanı, son derece ilkel koşullarda yaşamak zorunda kaldı.
Myanmar'dan Bangladeş ve Tayland gibi komşu ülkelere kaçmaya çalışan bazı Rohingyalar ise teknelerinin batması sonucu hayatını kaybetmişti. Komşu ülkelere ulaşabilenler ise insanlık dışı muamelelere maruz kalıyor.