BM'nin Kıbrıs çözüm planı tartışılıyor

İSTANBUL (İHA) - KKTC Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Birleşmiş Milletler'in önerisini ciddiyetle inceleyeceklerini belirterek, görüşmelerin temel kurallardan birinin; "her noktada uzlaşılmadan anlaşmaya varıldığının söylenmeyeceği" olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Birleşmiş Milletler'in (BM) Kıbrıs çözüm planı ile ilgili olarak NTV televizyonuna açıklamalarda bulundu. BM Genel Sekreteri'nden "Bir müzakere zemini yaratılabilir mi?" sorusuna bir yanıt istediğini ifade eden Prof. Dr. Soysal, "Şimdiye kadar ortaya konanlar, KKTC ile Türkiye arasında oluşturulan ve her iki kesimin de ortaya koydukları devlet görüşleri mevcut. Bunu bir kesim beğense de bir kesim beğenmeyebilir. Biz bunu ciddiyetle inceleyeceğiz. Bakacağız, müzakere edilebilir mi, edilemez mi? O konuda inceleme yapacağız. Türkiye'de genellikle yaratılan havanın aksine bu bir ültimatom değil. Biz her ne kadar Türkiye'nin AB üyeliği ile Kıbrıs konusu ayrıdır desek de artık Kıbrıs'la AB konusu birbirine bağlandı" dedi.

Reklam
Reklam

BM'nin çözümünün bir öneri olarak ortaya atıldığını, ancak ortaya konan telkinlerin olduğunu belirten Prof. Dr. Soysal, "Genel Sekreter'in ortaya bir öneri koyma yetkisi yok. Bu çerçeve içinde bizim istediğimizin olabilmesi için şimdiki devletin varlığının görülmesi gerekiyor. O da görülmüyor. Liderler masada olduğu gibi iki tarafın toplum liderleri olarak mı, yoksa devlet başkanları olarak mı imzalayacaklar?" diye konuştu.

Yönetim tarzının Türk tarafının isteklerini kısmen karşılayabileceğine dikkat çeken Soysal, başından itibaren bu son görüşmelerin temel kurallardan birinin; her noktada uzlaşılmadan anlaşmaya varıldığının söylenmeyeceği olduğunu kaydetti. Onun için her noktanın büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Soysal, "Bunun için de zaman gerek. 3 hafta kaldı. Bu süre içinde tarafların her noktada mutabık kalmaları gerek. Bu bir ültimatom değil" dedi.

KKTC Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, toprak konusu ile ilgili olarak da "Biz başından beri toprak konusunda çok fazla taviz veremeyiz. Varılacak olan çözümde bir sınır kalacaktır. Şu noktada bir durum değişikliği var; biz şimdiye kadar diğer konularda uzlaşı olmadan toprak konusuna yaklaşımın doğru olmayacağını savunduk. Oysa Türk tarafı, özellikle 63-74 arası göçmen olarak yaşamış olan insanlardır. Onları yeniden göçe zorlamaya bizim hakkımız yok. Onun için bunun asgariye inmesi gerek" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"1974'ten sonra adaya geri dönenler için bir tavsiye yer aldı mı?" yönündeki bir soruya Prof. Dr. Soysal, "Bu her iki taraf için de geçerli. İnsanların yer değiştirmek için ne kadar süreye ihtiyacı var, ona bakmak gerek. Gerçekçi olmasına inandığımız bir çözüm ortaya koyduk. İki taraf şuna razı; Türkiye ve Yunanistan adada sürekli olarak kuvvet bulunduracaklar. Türkiye'nin fedakarlıklarda bulunduğu bir denge var. O dengenin bozulmaması için iki tarafın kuvvetleri de adada bulundurulacak" yanıtını verdi.