BM'nin mavi berelilere ihtiyacı var

NEW YORK (İHA) - BM'nin, kriz bölgelerinde görev almak üzere, daha fazla sayıda mavi bereli askere ihtiyacı var.

BM, barış misyonları için, daha fazla sayıda mavi bereli askere ihtiyaç duyuyor. Bunun nedeni; sadece kriz bölgelerinin çokluğu değil, ülkelerin asker gönderme sözlerini yerine getirmemesi.

BM'nin barış misyonları; Sierra Leone'den Kıbrıs'a, Lübnan'dan Batı Sahra'ya uzanıyor. BM kararları uyarınca; kriz bölgeleri arasında sayılan Kongo'ya 23 bin 900, Haiti'ye 6 bin 700 asker gönderilmesi gerekiyor. Ama İspanya'nın yaptığı son asker sevkiyatınına rağmen Haiti misyonu için 3 bin askere, Pakistan ve Hindistan'ın desteğine rağmen Kongo misyonu için ise 7 bin 200 askere daha ihtiyaç duyuluyor. Sudan'daki durum da farklı değil. BM yetkilileri, Washington'un mali desteği ve Afrika Birliği'nin gönderdiği birliklere rağmen, uzman ve helikopter eksikliği yaşandığını belirtiyor.

Reklam
Reklam

Bağdat'daki BM görevlilerini korumak için oluşturulacak birlik de aynı kaderi paylaşıyor. BM'nin 191 üye ülkesinin hiçbiri, bu misyona asker göndermeye sıcak bakmıyor. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Irak misyonunu radikal biçimde küçültme girişimi de bunu değiştirmedi. Gelişmeler karşısındaki hayal kırıklığını gizlemeyen Annan, başka ülkelerdeki krizlere duyarsız kalınmaması gerektiğini söyledi.

BM'nin sürekli bir ordusu, kışlaları ya da nakliye uçakları yok. BM barış misyonları, karar çıkmasının ardından çok kısa sürede hazırlanmak zorunda. Askerlerin seçimi ise, birlik gönderen ülkelerin inisiyatifinde. BM büyükelçilerinin, her durumda askeri destek sağlamaları için ülkelerine tekrar tekrar ricada bulunmaları gerekiyor.
BM, son olarak Almanya'ya Kongo barış misyonunu daha fazla desteklemesi çağrısı yaptı. BM'nin Kongo Özel Temsilcisi William Lacy Swing, Güvenlik Konseyi'nde tam üyelik için çabalayan Berlin'den, subay ve sınır koruma görevlisi talebinde bulundu. Almanya, geçen aylarda BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üyelik elde etmek için girişimde bulunmuştu. Bu nedenle Berlin'in, BM'nin son talebini olumlu karşılayacağı yorumlarının yapılmasına yol açıyor. Ancak ülkelerin şimdiye kadar verdikleri sözleri tam olarak tutmamış olmaları, sonucun önceden tahmin edilemeyeceğini gösteriyor.

Reklam
Reklam