Böbreğini sattı hayatı karardı

Maddi sorunları yüzünden bozulan evliliğini kurtarmak için böbreğini satan S.Y. parasını alamayınca şikâyetçi oldu.

Ancak alıcı ve aracıyla birlikte onun hakkında da "organ ticareti"nden dava açıldı. Durumu öğrenen eşi de S.Y.'den boşandı
Sabah'ın haberine göre; Ekonomik kriz yüzünden mobilya sektöründe çalıştığı işinden çıkarılan S.Y. evini geçindiremeyecek duruma düştüğü için 2007'de evlendiği eşi A.Y. ile sorunlar yaşamaya başladı. Her sabah iş bulmak için sokaklara çıkan S.Y., bütün kapıların yüzüne kapanmasıya gün be gün ümitsizliğe düştü. Taksim'de bir kahvede tanıştığı çatı işi yapan Celal A.'nın "Ben böbreğimi satıp durumumu düzelttim, sen de bu işten 30 bin euro kazanabilirsin" sözleri S.Y.'nin aklına yattı. Celal A., S.Y.'yi Emlak Bankası'ndan emekli olmuş 60 yaşındaki diyaliz hastası Tulu O. ile tanıştırdı. Taraflar böbrek karşılığında 30 bin liraya anlaştı. Tulu O. S.Y.'yi Taksim'de bir otele yerleştirdi. Nakil işlemi için Çapa Tıp Fakültesi Transplantasyon Ünitesi'nde testler yapıldı. Organın uyumlu çıkması üzerine S.Y. ve Tulu O., naklin yapılacağı özel hastaneye yatırıldı.
**AKRABA GİBİ GÖSTERİLDİ**
S.Y. naklin yapılabilmesi için Tulu O.'nun eşi Nuran O.'nun teyzesinin oğlu olarak gösterildi. 16 Nisan 2009'da yapılan ameliyatla S.Y.'nin sağ böbreği Tulu O.'ya nakledildi. S.Y., iki gün hastanede yattıktan sonra taburcu edildi. Paranın 8 bin lirasını alarak hastaneden çıkan S.Y., bir süredir ayrı yaşadığı hamile eşi A.Y. ile yeniden bir araya geldi. Bu arada Tulu O.'dan paranın kalan 22 bin lirasını alabilmek için sık sık telefon etmeye başladı. Telefon trafiği sırasında Tulu O. ile görüşen S.Y.'nin eşi, böbrek operasyonundan haberdar olunca çılgına döndü. Eşinin kendisinden habersiz böyle bir şey yapmasına öfkelenen A.Y. hemen dava açarak boşandı. Aradan 3 ay geçmesine rağmen S.Y. kalan 22 bin lirasını alamadığı gibi Tulu O.'ya hiçbir şekilde ulaşamadı.
**"AİLEMİ DE KAYBETTİM"**
Dolandırıldığını düşünen S.Y. suç duyurusunda bulundu. Organ naklinin yasa dışı şekilde para karşılığı yapıldığını tespit eden savcılık, donör S.Y., alıcı Tulu O. ve aracı Celal A. hakkında "doku ve organ ticareti" suçlamasıyla 5 yıldan 9 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. S.Y., pişmanlığını şöyle dile getirdi: "Ailemi dağılmaktan kurtarayım derken büsbütün kaybettim ve üstelik böbreğimden oldum. Kendimi yarım ve kandırılmış hissediyorum. Eşim gerçeği öğrendiğinde bana olan saygısını tamamen yitirdi. Onun gözünde insan olarak bir değerim kalmadı." Nakli yasaya uygun yaptıklarını iddia eden Tulu O. ise "S.Y.'yi tedavi gördüğüm hastanede ailemden insanlar aracılığıyla tanıdım. Celal A'yı tanımam. Böbrek için hiçbir bedel ödemedim. S.Y.'nin hastane ve barınma masraflarını ödedim. Sanırım kendisine ailem tarafından bir miktar para verilmiş. S.Y. daha sonra benden ve ailemden para almak için çeşitli tehdit yollarını kullandı" diye konuştu. Savcının hazırladığı iddianamenin eksik olduğunu ileri süren, S.Y.'nin avukatı Zeki Bulgan ise şunları söyledi: "2238 sayılı kanun gereği nakli yapan doktorlar hakkında da hapis cezası uygulanabilir. TCK'nun 60. maddesine göre naklin yapıldığı hastanenin ruhsatı iptal edilebilir."
**AKRABA OLMAYANLARA ETİK KURUL ONAYI ŞART**
Dördüncü dereceye kadar akraba olmayanların organ vermesinin yeni düzenlemelerle daha zorlaştığına dikkat çeken böbrek nakli uzmanı Doç. Dr. Barış Akın, nakil prosedürünü şöyle anlattı: "Böbrek naklinde 4. dereceye kadar akrabalarda noter tasdikli nüfus kayıt örneği gerekiyor. Yani kişinin nüfus kaydıyla akraba olmasını kanıtlaması gerekir. Akraba olmayanlardan ise etik kurulunun ve Sağlık Bakanlığı'nın onayı gerekiyor. Daha önce her hastanede etik kurul bulunuyordu. Ancak yaşanan istismarlardan sonra bunlar kaldırıldı. Şu an İstanbul'da 3-4 bağımsız etik kurul var."