Prof. Dr. Kayser Çağlar, sıraladı. İşte herhangi bir böbrek hastalığı bulunmayan kişilerin böbrek sağlığını korunmak için dikkat etmesi gerekenler...
1-Düzenli egzersiz yapmak
2-Vücut ağırlığını kontrol altında tutmak
3-Tansiyonu ve kan şekerini kontrol altında tutmak
4-Dengeli beslenmek
5-Sigara kullanmamak
6-Alkol tüketimini sınırlandırmak
7-Yeterli miktarda sıvı almak
8-Yılda bir hekim kontrolü yaptırmak
9-Bilinçsiz ilaç tüketiminden uzak durmak
10-Ailedeki hastalık öykülerini bilmek ve bunlara göre önlemler almak
11-Kan basıncı ölçümü yaptırmak
12-Tuz tüketimini azaltmak
Hastalığın ilerlememesinin durdurulması için yapılması gerekenler:
1-Kan basıncının kontrolü: Kan basıncı yüksekliği böbrek yetmezliğine yol açabileceği gibi; hipertansiyon böbrek hastalığının bir bulgusu olarak da karşımıza çıkabilir.
Kan basıncının iyi kontrol edilememesi böbrek hastalığını hızlandırır.
2-Şeker hastası olanların kan şekerinin kontrolü: Diyabet, ülkemizde diyaliz hastalarında böbrek yetmezliğinin en sık görülen nedenidir.
Kan şekerinin iyi kontrolü böbrek hastalığının gelişmesini engelleyebilir.
3-Tuz alımının azaltılması: Türkiye'de Avrupa ülkelerine göre 3 kat fazla tuz tüketilmektedir.
Tuzun fazla kullanılması hipertansiyona, ödeme ve böbreğin olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır.
4-Bilinçsiz ilaç tüketimi: Böbrek hastaları özellikle romatizmal ağrı kesicilerden kaçınmalıdır.
Romatizmal ağrı kesiciler, radyolojik görüntüleme için kullanılan ilaçlar ve bazı antibiyotikler böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir.
5-Düzenli nefrolog takibi: Böbrek hastalarının düzenli hekim kontrollerini yaptırmaları, hastalığın erken tanısı, ilerlemesinin yavaşlatılması veya geriletilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Karaciğer, bağırsaklar, böbrek, akciğer ve deri başta olmak üzere pek çok organ, toksinlerin uzaklaştırılması işleminde görev alır. Karaciğerinizi korumak için öncelikle doymuş yağlar, rafine şeker ve alkolden uzak durmalısınız.
Organizma terleme, idrar yapma, dışkılıma, solunum ve safra oluşumu ile normal metabolizma süreçleri sonucu oluşan toksinlerden kendisini korur. Ruhsal ve fiziksel stresler, çeşitli enfeksiyonlar sonrası oluşan zararlı atıklar da; böbrekler, karaciğer, akciğer ve deri gibi birçok organın ortak çabası ile vücuttan uzaklaştırılmaktadır.
İnsanlar bunun dışında topraktan, sudan, soludukları havadan ve aldıkları gıdalardan dolayı da toksik ve zehirleyici maddelerin etkisi altında kalmaktadırlar.
TOKSİNLERİN VÜCUDA BİRÇOK ZARARI VAR
Hava kirliliği, çevre kirliliği nedeniyle içme sularında kurşun, cıva gibi ağır metaller, kafein, alkol, yağlar, bilinçsizce kullanılan ilaçlar sağlıksız katkılar içeren beslenme sistemi bağışıklık sisteminin azalmasına, hormonal dengesizliklere, yaşamın ileri dönemlerinde kalpdamar problemlerine, eklem hastalıkları, aşırı kiloya, diyabete hatta kanser gibi çok çeşitli hastalıklara neden olabilir.
Toksinlerin zararlı etkileri vücudunuzda genellikle, yorgunluk, bitkinlik, kendini iyi hissetmeme, aşırı uyku ya da uykusuzluk, kas ve eklemlerde gerginlik, sinirlilik gibi ruhsal veya fiziksel sağlık sorunları olarak kendisini hissettirir.
Pancar ve havuç: Çok iyi bir antioksidan olan beta karoten ve C vitamini bakımından zengindir. Çok güçlü bir toksin temizleyicidir.
Enginar: Kolesterolün düşürülmesinde ve karaciğer detoksunda etkili bir sebzedir.
Susam ve tahin: Karaciğeri alkole karşı korur.
Yeşil yapraklı sebzeler: Klorofil ile karaciğeri ağır metallerin etkilerinden korurlar.
Hindiba ve tere: Safra üretimini ve akışını artırır.
Elma: Sindirim sisteminin toksinlerden arınmasına yardımcıdır.
Ceviz: Arjinin ile karaciğeri korur, aynı zamanda omega 3 içerir.
Somon balığı, ton balığı: Omega 3 içeren yağlar karaciğerin dostudur.
Zerdeçal: Karaciğer için favori bir baharattır.
Limon ve greyfurt : Limon, zengin C vitamini içerir. Vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, safra üretimine yardım eder, mide ve bağırsaklar üzerinde etkilidir.
vokado: Glutatyon içeriği ile karaciğere zarar veren toksinlere karşı etkilidir.
Sarımsak ve soğan: Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için detoks programının olmazsa olmazıdır. Soğanın ve sarımsağın içinde yer alan kükürt bileşimi Alicin kan dolaşımını uyarır, sindirimi harekete geçirir. Vücuttaki fazla suyun atılmasını sağlar ve karaciğerden toksinleri atılmasında yardımcı olur.
Yeşilçay : Yüksek oranda antioksidan içerir, kalp sağlığımızı destekler, sindirime yardımcı olarak kan şekerini ve vücut sıcaklığını ayarlar. Metabolizmayı hızlandırır, yağ oksidasyonunu artırırlar.
Turpgiller (Beyaz ve kırmızı lahana, şalgam, kırmızı turp, pancar, Brüksel lahanası, kanrabahar): Detoks sistemini güçlendiren antioksidan vitamin ve mineralleri bol miktarda ihtiva ederler. Doku hasarına neden olan serbest radikallere karşı vücudu korurlar. Vücudu toksinlerden temizleyici, güçlendirici ve destekleyici besin elemanlarından zengin sebzelerdir.
KARACİĞER VE TOKSİNLERE KARŞI DESTEKLEYİCİ BESLENME ÖNERİLERİ
Doğada özellikle sebze ve meyvelerde bol miktarda mevcut olan bazı vitamin ve mineraller, polifenoller, flavonoller, antioksidan kaynaklarıdır.
En yaygın olarak bilinen antioksidanlar ise A, C ve E vitaminleri, likopen, flavonoidler, Beta-karoten, selenyumdur.
Karaciğer için beslenmemizde yer alacak besinler, karaciğerin detoksifikasyon (organizmanın kendisine zararlı olan toksik maddelerden temizlenmesi) sürecine yardımcı olmalı ve serbest radikallerin vücut üzerindeki zararlarına karşı koruyucu olan antioksidanlar içermelidir.
Beta-karoten ve E vitaminleri karaciğerin toksinlerden arınmasına yardım eder.
B vitaminleri, karaciğerin korunması ve ağır metallerin ve diğer toksik maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar. Kolin, metionin, vitamin B6, Folik asit, B12 ve folik asit safra üretim ve akışını artırır.