Bu tahriş sonucu ses kısılması, sesin çatallı çıkması gibi problemler meydana gelebilir. Günlük hayattaki rutin davranışların da sebep olabildiği bu problem karşısında birçok insan doktora gitme ihtiyacı hissetmiyor, boğazındaki tahrişi hafife alıyor. Ancak şiddetli ağrıların olduğu ve iyileşme görülmeyen durumlarda bir doktora görünmekte fayda vardır. Bu açıdan ilk etapta bireysel olarak uygulanabilecek yöntemlerle boğaz tahrişi kaç günde geçer sorusu da 1 hafta olarak cevaplanabilir. Her yaş grubundaki insanlarda görülebilmesi muhtemel problem olsa da genellik 4-7 yaş arasındaki çocuklarda daha çok görülür. Virüs kaynaklı gelişen boğaz tahrişi ateşle beraber seyreder. Boğaz tahrişine birçok etken sebep olabildiği gibi tedavi yöntemleri de yine aynı şekilde geniş bir yelpazede değerlendirilebilir.
Boğaz tahrişi, fazla sıcak veya fazla soğuk bir şekilde tüketilen içecekler sebebiyle ortaya çıkabileceği gibi birçok solunum yolu enfeksiyonu da bu sorunu tetikleyebilir. Genel olarak mikropların kol gezdiği kış aylarında boğazlarda tahrişe rastlanması daha muhtemeldir.
Boğazın normal şartlar altında devamlı olarak nemli olması gerekir. Solunan havada bulunan nem oranının azalmasıyla boğaz kurur. Gırtlak ve boğazdaki birçok bölge konuşma ve yutkunma gibi aktivitelerde devamlı olarak hareket halinde olduğu için boğazdaki nem oranının yeterli seviyelerde olması elzemdir.
Genellikle mevsim geçişlerinde ya da bazı gıdalara karşı vücudun gösterdiği reaksiyon sonucu boğaz tahriş olabilir. İlkbahar mevsimine geçişte havada uçuşan polenler özellikle alerji hassasiyeti olan kişilerin boğazlarını hassaslaştırıp tahrişe neden olur. Aslında uçuşan polenlerin etkisi devamlı olarak hapşırma ve öksürme şeklinde görülür. Şiddetlenen hapşırık ve öksürüklerin bir sonucu olarak boğazda tahriş sorunu yaşanabilir. Hatta sert öksürükler boğazın yırtılmasına dahi neden olabilir. Öksürük, ses kısıklığı, eklem ağrısı, gırtlakta kızarıklık, kuruma ve yanma, geniz akıntısı, yutma güçlüğü, ateş, kulak ağrısı, kas ağrısı, lenf bezlerinde şişme boğaz yırtılması belirtileri arasındadır.
Özellikle havaların soğuduğu dönemlerde rastlanan soğuk algınlıkları, solunum sisteminde oluşturdukları enfeksiyonlar nedeniyle boğaz tahrişe neden olur. Tedavi edilmeyen tahriş iltihap oluşturarak enfeksiyonun yayılmasına sebebiyet verebilir.
Bir sindirim sistemi hastalığı olan reflü sonucu vücutta meydana gelen semptomlar boğazı olumsuz yönde etkileyebilir. Çünkü reflü hastalığında midede biriken asit hareket eder. Bu asidin boğaza kadar ulaşması ise tahrişe yol açar. Mide asidi nedeniyle oluşan boğaz tahrişi şiddetli ağrılarla birlikte görülür.
Orta kulak östaki borusuyla direkt olarak genze bağlıdır. Bu orta kulakta bulunan ve oradaki sıvıyı akıtmayı sağlayan boru yani bir drenaj borusu olan östaki borusu eğer tıkanırsa iltihaba sebep olur. Bu durum da östaki borusu genze bağlı olduğundan direkt olarak boğazları etkiler ve tahrişe neden olur.
Boğazda tahrişe neden olan durumlar yalnızca bunlardan ibaret değildir. Boğaz tahrişi sigara gibi tetikleyicilerle de ortaya çıkabilir. Pasif içici olmak dahi bu sorunun ortaya çıkması için yeterli bir sebeptir. Sürekli olarak sert bir şekilde öksürmek, yüksek sesle konuşmak, bademcik ameliyatı olmak, bademcik iltihabı, hava kirliliği, yemek yerken sert bir cisim yutmak da boğazda tahrişe neden olabilecek etkenler arasındadır.
Boğazda kaşınma ve kuruluk hissetmeyle başlayan boğaz tahrişiyle beraber boğaz bölgesinde iltihaplanma görülüyorsa mutlaka bir uzman doktorun kontrolünden geçilmelidir. Doktorun yapacağı tetkikler sonucu vereceği antibiyotikler mutlaka kullanılmalıdır. Tedavi edilmeyen ve önemseyen boğaz iltihabı ağrıları bir süre sonra şiddetlenerek önüne geçilemez bir hal alabilir. Bunun için antibiyotiklerle iltihabın kurutulması önemlidir. Eğer iltihap söz konusu değilse alternatif tıp yöntemleri uygulanabilir.
1 bardak ılık suya 1 çay kaşığı tuz karıştırarak hazırladığınız karışımı gargara yapın. Burada kullanılan su ne çok sıcak ne de çok soğuk olmalıdır. Çünkü sıcak su boğazı yumuşatır ancak çok sıcak su zaten tahriş olmuş boğazın acımasına neden olabilir. Günde en az 2 kez bu karışımı düzenli bir periyotta gargara yapın. Bu uygulama sonucu boğaz kaşıntısı, balgam, geniz akıntısı gibi durumlardan da kurtulup tahriş olmuş boğazınızın yumuşadığını görebilirsiniz.
Tıpkı tuzlu su gibi boğaz tahrişine limonlu su da iyi gelir. Hazırlanacak karışım boğazda bulunan bakterilerin yok edilmesine katkı sağlayarak enfeksiyon kapmış, iltihaplanmış boğazın tahrişinin geçmesine ve iyileşme süresinin kısalmasına yardımcı olur. Boğaz tahrişine iyi gelen limonlu su karışımı hazırlamak için 1 bardak suya 1 tatlı kaşığı yeni sıkılmış limon suyu ekleyip karıştırın. Bu karışımla yapacağınız gargara boğazı yumuşatır. Hastalığın iyileşmesi için tercih edilebilecek iyi bir tedavi yöntemidir.
Öksürükten tahriş olan boğaza ne iyi gelir sorusunun cevaplarından biri de elma sirkesidir. Çünkü elma sirkesi, antiseptik özelliği sayesinde enfeksiyonları gideren doğal bir antibiyotiktir. Birçok hastalığa iyi gelen elma sirkesi, zararlı bakterileri ortadan kaldırırken boğazda oluşan tahrişleri iyileştirir. Bunun için 1 kaşık elma sirkesini 1 bardak ılık suya ekleyin. Bu karışımı 1 tatlı kaşığı bal ve az miktarda zencefil ilave edin ve hazırladığınız bu karışımı karıştırın. Ardından karışımı yutabilirsiniz.
Sabah uyandığınızda ya da gece yatmadan önce zencefil, bal ve limonla hazırladığınız karışımı yediğinizde boğazınızda rahatlama ve yumuşama hissedebilirsiniz. Bu karışım; 1 tatlı kaşığı bala 1/4 çay kaşığı zencefil ve birkaç damla limon sıkılarak oluşturabilir. Burada zencefilin ayarını iyi tutturduğunuza dikkat etmeniz gerekiyor. Eğer zencefili çok fazla koyarsanız tadındaki acılık hoşunuza gitmeyebilir. Boğazı az da olsa yakarak rahatlama neden olan bu karışım sert öksürük sorunuyla mücadeleyle edenler için de etkili bir çözümdür.
Ayrıca 1 bardak ılık suya 1 tatlı kaşığı bal, 1 çay kaşığı zencefil ve yarım limon sıkarak oluşturacağınız karışımla gargara yapmanız da boğazınızı rahatlatarak tahrişe iyi gelir.
Bal ve limon eklenerek hazırlanacak adaçayı boğaz tahrişine iyi gelir. Günde 2-3 bardağı geçmeyecek şekilde tahriş iyileşene kadar adaçayı tüketilebilir.