Zorlu ve şiddetli öksürük nöbetleri nedeniyle kaburgalarda kırığa bile yol açabilen boğmaca, her yaşta görülse de özellikle çocuklar için hayati risk taşıyor. Üstelik bulaşıcılığı da hayli fazla. Öksürük ve aksırıklardan yayılan damlacıklar nedeniyle kolayca bulaşabilen bu hastalığın aşı ile önlenebildiğini belirten Acıbadem International Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Boğmaca bakterisini almış bir kişi, ortalama 21 gün bulaştırıcı olur. Özellikle aşılanmamış küçük çocuklar; aşılı büyük çocuklar ve erişkinlere göre daha ağır etkilenir. Bu nedenle çocukluk çağı aşılarının aksatılmaması büyük önem taşıyor.” uyarısında bulunuyor.
Boğulurcasına öksürmeye neden olan boğmaca, çok bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olarak dikkat çekiyor. Bordetella Pertusis bakterisinin sebep olduğu boğmaca, özellikle gelişmemiş ülkelerde daha yoğun görülüyor. 2018 yılında dünya genelinde bildirilen vaka sayısının 151 bin olduğunu ifade eden Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, şöyle devam ediyor:
“Boğmacanın tek kaynağı insandır yani insandan insana bulaşır. Belirgin bir mevsim olmamakla birlikte sonbahar aylarında daha sık görülür. Hafif ateş, burun akıntısı ve öksürük gibi belirtilerle başlar. Ancak öksürükte değişim izlenir. Önce kuru öksürük ile başlar sonra boğulurcasına, iç çekme tarzında öksürüğe döner. Boğmaca, üst solunum yollarında başlar ve bakteri akciğere inince alt solunum yollarında şişme ve irritasyon yaparak alt solunum yolu hastalığına dönüşür. Nadiren de olsa zatürre, beyin hasarı ve nöbet geçirmeye yol açar.”
Hastalık üç dönemde ele alınıyor; bakterinin bulaşmasını izleyen 7-10 gün içinde ilk belirtiler ortaya çıkıyor. Kataral dönem adı verilen ve 1-2 hafta süren süreçte üst solunum yolu enfeksiyonuna benzer şikayetlerin olduğunu kaydeden Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, yoğun öksürüklerin olduğu paroksismal dönemin de 2-4 hafta devam ettiğini belirterek, iyileşmenin de yine 2-4 hafta zaman aldığını ifade ediyor.
Boğmaca hastalığının öksürüklü döneminde tanı koymanın kolaylaştığını kaydeden Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Bu öksürüp çok belirgindir ancak hafif geçirenlerde tanı koymak için laboratuvar testleri kültür, seroloji ve PCR yöntemleri kullanılır. Burundan girilerek boğazın arka kısmından alınan sürüntünün incelenmesi ve kültürünün alınması ile tanı konulur” diyor.
Boğmacanın aşı ile önlenebilen bir hastalık olduğunu belirten Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, şunları söylüyor: “Boğmaca aşısı bebek, 2 aylıkken yapılır, 4-6-18. aylarda tekrar edilir. 4-6 yaşlarındaki karma aşısında da boğmaca aşısı bulunur. Özellikle aşılanmamış küçük çocuklar, aşılı büyük çocuklar ve erişkinlere göre daha ağır etkilenir. Aşılı kişiler ise hastalığı ya hafif olarak ya da atipik boğmaca şeklinde geçirir. Ancak boğmaca hastalığını geçirmenin ve çocukluk döneminde aşılanmanın ömür boyu bağışıklık sağlamadığı saptanmıştır. Erişkin veya ergenlik döneminde geçirilen spazmodik (spazmı andıran) öksürüklerin yüzde 15–16’sının boğmaca olduğu biliniyor. Bu yüzden 10-14 yaş arası yapılan karma aşıda boğmaca aşısının da olması tercih edilmeli.”
Aileye yeni bebek katıldığında onun bakımı ile ilgilenecek herkese boğmaca aşısı öneriliyor. Buna “koza stratejisi” adı verildiğini anlatan Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Böylece hastalığa karşı daha geniş bir koruma sağlanıyor. Ayrıca anne adaylarına tetanos aşısı ile birlikte boğmaca aşısının da yapılması anneden geçen antikorlar yoluyla bebeğin korunmasını sağlar.” diye bilgi veriyor.
Boğmaca yol açtığı sorunlarla özellikle çocuklarda yaşamı tehdit edebiliyor. Dehidratasyon (aşırı susuzluk), beyin kanaması, pulmoner hipertansiyon, anoreksiya (iştahsızlık ve buna bağlı aşırı zayıflama), pnömotoraks dediğimiz akciğere hava kaçması gibi komplikasyonların görülebileceğine dikkat çeken Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Daha hafif komplikasyonlar arasında burun kanamaları, aşırı basınçlı öksürüğe bağlı fıtıklar, idrar tutamama, uyuma güçlüğü ve kulak iltihabı, rectum sarkmasını sayabiliriz. Zorlu ve şiddetli öksürük bayılmaya hatta kaburga kırıklarına bile yol açabiliyor.” diyor.
Boğmaca tanısının ardından özellikle yenidoğanlarda yoğun bir tedavi gerektiriyor, tedavi süreci de hastanede geçiriliyor. “Yoğun öksürük nöbetleri bebeğin solunumunun durmasına ve beynin zarar görmesine neden olabilir.” diyen Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, diğer yaşlarda antibiyotik tedavisi uygulandığını, yoğun öksürük nöbetlerini hafifletmek için nefes açıcı ilaçlar verildiğini kaydediyor.