SAMSUN (İHA) - Samsun Valiliği İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Samsun Toplum Merkezi'nce 19 Mayıs ilçesinde düzenlenen piknikte serinlemek için denize giren 5 çocuktan 2'sinin boğulması, 1'inin de kaybolması olayıyla ilgili soruşturma sürerken, ölen kız çocuklarından birinin cenaze töreninde olay çıktı.
19 Mayıs ilçesi Dereköy beldesi Erenköy mevkisi İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü kampı sahilinde dün yaşanan olayda, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne bağlı Samsun Toplum Merkezi'nin sosyal-eğitsel faaliyetlerinden yararlanan ailelerin çocukları ile birlikte "valilik makamından izin almaksızın" Büyükşehir Belediyesi'nden temin edilen otobüsle İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü kampına götürülmüş, burada denize giren Mehtap Yırlar (13) ve Nimet Soylu (15) hayatını kaybetmiş, Sümeyye Canaz (16) dalgalar arasında kaybolmuş, 14 yaşındaki Mercan Endez ve 7 yaşındaki Gamze Sultan Coşkun ise kurtarılarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınmıştı.
Gamze Sultan Coşkun, bugün hastaneden taburcu oldu. Arama çalışmalarına rağmen Sümeyye Canaz'ın cesedi bulunamadı. Gülsüm Sami Kefeli İlköğretim Okulu 7. Sınıf Öğrencisi olan Mehtap Yırlar'ın ölümü, ailesini gözyaşlarına boğdu. Dün gece OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi morgundan kızlarının cenazesini alan Yırlar ailesi, olayda ihmali olanların cezalandırılmasını istedi. Samsun Valiliği olayla ilgili soruşturma başlatırken, Mehtap Yırlar'ın İlyasköy Mahallesi'ndeki evine taziyeye gelen ve cenaze törenine katılmak isteyen Samsun İl Sosyal Hizmetler Müdür Yardımcısı Yakup Akbulut, cenaze evinin önünde, ölen kızın yakınlarının saldırısına uğradı. Linçten kurtularak makam aracına sığınan Akbulut, makam aracıyla olay yerinden ayrıldı.
Ölen kızın babası Asur Yırlar (34), "Biz bu olay nasıl oldu, hala çözemedik. Kafalarına göre kadın ve çocukları evlerinin önünde toplayıp ailelerin izni olmadan 'piknik' diye denize götürmüşler. Bize bunun hesabını verecekler. Olayda ihmalkarlık var. Kafalarına göre izin almadan kapılardan çocukları toplamışlar. Büyüklerin yüzmekten zorladığı dev dalgaların bulunduğu yerde çocukların ne işi var? Bunların hesabını verecekler" diye tepki gösterdi.
Mehtap Yırlar'ın dedesi Selim Çelik ise "Ambulans yok, ilkyardım yok, dalgıç yok. Çocukları çöp arabası gibi topluyorlar, Yılanlı Dere'ye atar gibi denize atıyorlar. bu olay tahrikten başka bir olay değil. Sadece içimiz sızlıyor. Tahrik oluyoruz. Biz nezaret gibi buralarda yatarken, asıl nezarethanede yatıp tutuklanması gereken olayın sorumluları sokakta geziyor. Bu olay hukuk adına resmen cinayet. Dava açıp bu ihmalkarlığın peşini bırakmayacağız" dedi.
Denizde dalgıç polis tarafından kurtarılan ve taburcu olan Gamze Sultan Coşkun ise dehşet anlarını dedesinin kucağında gözyaşları içinde anlattı. Mehtap Yırlar, evinin önünde yapılan duanın ardından öğle namazına müteakip kılınan ceza namazının ardından merkeze bağlı Uzgur köyünde gözyaşları içinde toprağa verildi.