"Bireysel silahlanma artıyor" Topluluklar arasında hayvan otlatma, arazi, araç parkı gibi "sudan" nedenlerle çıkan kavgalarda dahi silaha başvurulduğuna işaret eden Parin, bu tür kavgaların ölümle sonuçlanmasında bireysel silahlanmanın önemli bir etken olduğunu dile getirdi. Yrd. Doç. Dr. Parin, bölgede bireysel silahlanmanın arttığı yönünde tespitleri olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bugün nüfusunun önemli bir kısmını kırsalda barındıran Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin köylerine gittiğimizde hemen her evde vazgeçilmez iki unsura rastlayabiliriz. Bunlardan biri kullanılan uydu cihazları, ikincisi de silahlar. Bu açıdan, bireysel silahlanma toplumun kırsal kesimindeki insanları kuşatmış durumda. Ancak öfkenin nasıl kontrol edileceğine ilişkin bir pedagojik süreç olmayınca en ufak anlaşmazlık ve çatışmada insanlar hemen silaha başvurarak sorunu çözme yönünde bir davranış sergileyebiliyor. Öfkenin kontrol edilmesine yönelik bir pedagojinin olmaması ve bireysel silahlanmanın beraberinde getirdiği önemli bir sorunla karşı karşıyayız." Bölgedeki arazi anlaşmazlıkları yüzünden çıkan kavgalarda son birkaç ay içinde 35 kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Parin, "Arazi kavgalarında ortaya çıkan şiddet ve cinayetlerin arka planında, tapu ve kadastrolarının halen yapılmamasını görmek mümkündür" diye konuştu. Tapu ve kadastronun, kırsal alandaki arazi sınırlarının belirlenmesi konusunda güçlü bir irade ortaya koymadığını, köylerdeki arazilerin kuşaktan kuşağa anlatılan söylemlere göre şekillendeğini savunan Parin, kime ait olduğu belirlenmeyen arazilerin anlaşmazlıklara yol açtığını ve cinayetlerin yaşandığını kaydetti. -Uzlaşma komisyonları Topluluklar arasındaki sorunların çözümü için uzlaşma komisyonlarının kurulması gerektiğini ifade eden Parin, anlaşmazlıkların kan davalarına dönüşmeden uzlaşma komisyonu tarafından çözüme kavuşturulabileceğini belirtti. Parin, bölgedeki aşiretsel yapının, sadece suça karışan bireyin değil aşiretinin de suçlu olduğu anlamı taşıdığına vurgu yaparak, şöyle devam etti: "Aileler arasında çıkan kavga ya da işlenen cinayet, aşiretin suçu olarak algılanıyor. Bu anlamda aslında bireyin kimliğini ön plana çıkaran, sadece bireyi sorumlu tutan bir algının yerleşmesi için ilk etapta eğitim çok önemli. Her toplumsal yapıda sorunlar yaşanabilir. Bu anlamda insanların modern hukukun imkanlarını kullanması yönünde öğretmenlere, imamlara, kanaat önderlerine çok fazla iş düşüyor. Kendi işimizi kendimiz halletme değil, hukukun, devletin aygıtlarını kullanma yönünde bir girişimle sonuçlandırabileceğimizi insanlara anlatmamız gerekiyor." -Kadın ve çocukların hedef alınması Parin, bölgedeki kan davalarında kısa bir süre öncesine kadar hiçbir zaman kadın ve çocukların hedef nesnesi olmadığına dikkati çekerek, tarafların kaybı ne kadar büyük olursa olsun kadına ve çocuğa silah doğrultmanın benimsenmediğini söyledi. Ancak son dönemde yaşanan bazı olaylarda kadın ve çocukların da bu halkaya dahil edildiğine şahit olduklarını anlatan Parin, "Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla insanlar, hedefleri ortadan kaldırma yönünde çok farklı alternatiflerle karşılaştılar. İnsanlar, kadın ve çocukların da hedef olabileceğine ilişkin olaylarla yazılı ve görsel basında, dizi ve filmlerde karşılaştıkları için algılar da değişti. Bu anlamda daha önce kadına ve çocuğa silah doğrultulmazken, bugün onlar da hedef nesnesi haline gelmiş durumda" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz