Vücuttaki yağ dağılımına baktığımız zaman bölgesel yağlanmada en büyük etken genetik faktörlerdir. Bölgesel yağlanmada iki ana bölge sorunludur. Biri bel ve karın, diğeri basen bölgesidir. Metabolik olarak, insan açısından en riskli olan bel ve karın bölgesi yağlanmasıdır.
Besinler ile dışarıdan aldığımız şekerin hücre içine girmesini sağlayan insülin seviyesi çok önemlidir. İnsülin seviyesi bel kalınlığı ile direkt alakalıdır. Yoğun karbonhidrat ile beslenme sonucu alınan fazla miktardaki şekerin, insülin tarafından hücre içine sokulabilmesi için yoğun insülin salınımı olur. Bu da kişide acıkmaya ve yağları depolamaya meyili arttırmaktadır. Peki bu noktada hangi yöntemler devreye girer?
Bölgesel zayıflama teknikleri ile ilgili bilgi veren Anestezi ve Medikal Estetik Uzmanı Dr. Yasemin Hızarcı, bölgesel zayıflamada invaziv yöntemler ve noninvaziv yöntemler olduğunu söyledi. İnvaziv yöntemlerin liposuction ve benzeri gibi cerrahi yöntemler olduğunu söyleyen Hızarcı, noninvaziv yöntemlerin doktorların uyguladığı mezoterapi ilaçları ve kavitasyon, radyofrekans gibi aletlerden destek alınmasıyla başvurulan yöntemler olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
Bu uygulamaların yanında sağlıklı beslenme ve egzersiz mutlaka olmalıdır. Son dönemlerde de bölgesel zayıflamada manyetik alan enerjisi ve infrared lazerlerle beraber kullanılan bir cihaz kullanılmaktadır.
Bölgesel zayıflama, kişiye uygun hangi cihaz ile yapılacak ise, o cihazların özellikleri bilindiği için onların kontraendike olduğu şartlar uygulanmaz"
Bölgesel zayıflama teknikleri sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar olduğunu söyleyen uzmanlar, ortaya çıkan görüntü kişiyi memnun etse de ulaşılan sonucun korunması için spor ve sağlıklı beslenmenin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Düzenli sporun ve sağlıklı beslenmenin deri sarkmalarına ve vücut deformasyonlarına da engel olacağını unutmamalısınız.