İmralı'da çarptırıldığı ömür boyu hapis cezasını çeken PKK elebaşı Abdullah Öcalan, hükümetin sorunun çözümü konusunda 'yeşil ışık' yakması halinde silahlı çatışmanın devreden çıkacağını belirtti.
Öcalan, "Başbakan 15 Haziran'a kadar çıkıp konuşsun ve bana 'Silahlı güçlerini bir yere çek. Biz demokratik anayasa çözümü üzerinden çözüm geliştireceğiz' desin. O zaman bu savaşı durdurmuş olur. 15 Haziran'a kadar bu söylediğim çerçevede bir yeşil ışık yakılmazsa, çözümün gelişeceğine dair bir bildirim yapılmazsa, beni ölmüş bilin. Artık ondan sonra yaşanacak olan başkaldırıdır, isyandır, her şey olabilir" dedi.
'BENİMLE GÖRÜŞEN HEYET GÜÇLÜDÜR'
PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın, geçen Çarşamba günü avukatlarıyla yaptığı görüşmede söyledikleri, örgüte yakın internet sitelerinde yayınlandı.
Kürtlere karşı yeni bir Gladyo'nun devrede olduğunu iddia eden Öcalan, kendisiyle görüşen heyetin 'iyi niyetli' olduğunu söyledi. Öcalan, ABD ile Türkiye arasında Kürtler üzerine anlaşma sağlandığını ileri sürerek, ABD'nin etkisi altına girmeyeceklerini belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için 'Çillerleşti' ifadesini kullanan Öcalan şöyle dedi:
"Heyet güçlüdür, ikna edebilir, irade sahibidir. Heyet ne tam hükümet memuru, ne de kandırmaca bir devlet ekibidir, bağımsızdır. Bu heyetle görüşmelerimiz ciddidir, bir kandırılma durumu söz konusu değildir. Ancak hükümeti, Başbakan'ı ikna etme güçleri var mı? ABD'ye rağmen bir şeyler yapabilecekler mi, burası önemli."
'BÜYÜK İHTİMALLE HÜKÜMET YİNE ONLAR OLACAK'
Kendisiyle görüşen heyetle 15 Haziran'dan önce son bir kez daha görüşeceğini kaydeden Öcalan, çok önemli bir görüşme olacağını öne sürdü. Heyetin kendisine ipucu vereceğini savunan Öcalan şöyle konuştu:
"15 Haziran'da mutlaka çözüm olur demiyorum. Hemen 15 Haziran'da çözüm gelişir demiyorum, beklemiyorum. 15 Haziran'a kadar Başbakan'ın (büyük ihtimalle hükümet yine onlar olacak) Kürtleri çözüm sürecine dahil ederek sorunu çözeceklerine ilişkin bir açıklama yapmasıdır. Bu konuda Başbakan'ın bir adım atması, yeşil ışık yakması önemlidir. Ben bu nedenle 15 Haziran akşamına kadar bekliyorum bu mesajı. Ama şimdi sorunu çözeceklerini deklare ederlerse, ben de gerillaları bir yere toplamak için devreye girerim. Başbakan 15 Haziran'a kadar çıkıp konuşsun ve bana, 'Silahlı güçlerini bir yere çek ve biz demokratik anayasa çözümü üzerinden çözüm geliştireceğiz' desin. O zaman bu savaşı durdurmuş olur. Burada halkımıza, örgütlerimize şu çağrıda bulunuyorum; 15 Haziran'a kadar bu söylediğim çerçevede bir yeşil ışık yakılmazsa, çözümün gelişeceğine dair bir bildirim yapılmazsa, beni ölmüş bilin! Artık ondan sonra yaşanacak olan başkaldırıdır, isyandır, her şey olabilir."
'SON KAYIPLARDAN KANDİL SORUMLUDUR'
BDP ve PKK'nın Kandil'deki liderlerini de sert sözlerle eleştiren Öcalan açıklamasını şöyle sürdürdü:
"BDP'nin görevi halkı demokratik çözüm sürecine hazırlamak, Kandil'in de görevi doğru çizgide hareket etmeyi sağlamaktır. Bu son yaşanan kayıplardan dolayı da Kandil sorumludur. Gerillasından komutanına kadar, yaşanan bu kayıplardan dolayı Kandil sorumludur. BDP'nin kullandığı bu dilden vazgeçmesi gerekiyor. Halkı demokratik özerkliğe hazırlama görevi bulunmaktadır. Bu dilden, bu politikadan vazgeçilmesi gerekiyor. Gerilla kendi savunmasını yapmak zorundadır, kimse bunun önüne geçemez. BDP'nin ve Kandil'in de bu dili sürdürmemesi gerekir. Bu doğru da değil, etik de değil."
DHA