MUĞLA (İHA) - İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Erol Manisalı, Marmaris'te düzenlenen "Günümüz Türkiye'si ve Büyük Ortadoğu Projesi" konulu konferansa katıldı. Büyük Ortadoğu Projesi'nin bölgenin işgal edilme projesi olduğunu iddia eden Manisalı, "İstanbul'daki NATO Zirvesi, Büyük Ortadoğu Projesi'ni pazarlama ve Türkiye'yi de içine alma zirvesidir. Türkiye bu projeye dahil olursa intihar etmiş olur" dedi.
Marmaris'te aylık yayımlanan bir yerel gazete tarafından Amiral Orhan Aydın Spor Tesisleri'nde düzenlenen "Günümüz Türkiye'si ve Büyük Ortadoğu Projesi" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Erol Manisalı ilginç iddialarda bulundu. Büyük Ortadoğu Projesi'nin 1992 yılındaki 1. Körfez Krizi ile ortaya çıktığını belirten Manisalı, "Büyük Ortadoğu projesi Kuzey Afrika'dan Afganistan'a ve Süveyş Kanalı'ndan Karadeniz'e kadar uzanıyor. Bu proje Avrupa Birliği'nin ve ABD'nin işgal projesidir. Turgut Özal bu projeye girmek istedi, ancak asker ve halktan gelen tepki üzerine geri adım atmak zorunda kaldı. 1992 yılında Özal'ın yapamadığını bugünkü hükümet yapıyor. Eğer Türkiye bu projeye girerse intihar eder. Çünkü Türkiye'nin bölünmesine kadar gidecek bir olaydır. İstanbul'daki NATO Zirvesi de bu projenin pazarlanmasıdır. Aslında NATO, misyonunu soğuk savaşların sona ermesiyle birlikte tamamlamıştır. Bu nedenle tasfiye edilmesi gerekirdi. Ancak NATO bugün ABD'nin çıkarlarını koruyan bir birlik haline geldi.
İstanbul'daki zirveyle 70 milyon Türk insanı uyutuluyor. Bütün gazeteler ABD Başkanı Bush'un vaatlerini manşetlere taşıyor. ABD bugüne kadar verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. Hacivat-Karagöz oyunu oynuyorlar. Çünkü yıllardır PKK'yı ABD destekliyor. Hala Kuzey Irak'ta PKK/KONGRA-GEL, ABD tarafından kayırılıyor. Her şey bu kadar ortadayken şarlatanlık yapmaları Türk milletini koyun yerine koymaktan başka bir şey değildir" diye konuştu.
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin tek taraflı yürüdüğünü, Aralık ayı içerisinde verilecek olan tarihin hiçbir anlamı olmadığını da savunan Prof. Dr. Manisalı, şunları söyledi:
"Türkiye-AB ilişkileri sorunlu ve tek taraflıdır. Yıllardır Türkiye oyalanmaktadır. AB Türkiye'yi içine almayacaktır. Aralık'ta tarih verilse bile hiçbir şey değişmeyecek ve müzakereler 20-30 yıl sürecektir. 5-6 önce herkes, 'Kıbrıs meselesi çözülünce AB ile olan ilişkiler düzelecek, bizi alacaklar' diyordu. Ancak bunlar aldatmacaydı. Değişen hiçbir şey olmadı. Annan Planı marifeti ile Kıbrıs verildi ve bizim içimizdeki bazı çevreler batı ile işbirliği içerisindeydi. Batı Kıbrıs'ı istiyor, güney doğuda özerklik istiyor, Ege'yi istiyor, büyük Ermenistan istiyor ve İstanbul Patrikhanesi'nin Vatikanlaşmasını istiyor. Bütün bunlar olduğu zaman Türkiye tıpkı Yugoslavya gibi parçalanmış olacak ve bazı küçük devletçikleri içine alacak. Eğer AB, Türkiye'yi içine alacak olsaydı tek kan akmayan Kıbrıs'ta şöyle derdi: Ben Türkiye'yi içeri alınca çözerdim zaten, Yunanistan içeride, mesele kendiliğinden çözülürdü. Annan Planı ile Kıbrıs verildi. Kıbrıs konusu AB'nin Türkiye'ye bakışını gösteriyor. 12 yıl önce Rum kesimine 'Biz sizi tek başınıza adaya temsilen alacağız' dediler. Bununla ilgili belgeler elimizde mevcut."