İZMİR (İHA) - 4. Türkiye İktisat Kongresi'nin Türk ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını belirten Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, "Bugüne kadar ekonomide önemli mesafeler katettik. Ama bununla yetinmeyeceğiz. Geçmişte yapılan kamu harcamaları nedeniyle çok büyük bir borç stoku ile karşı karşıyayız. Amacımız, öncelikle borç stokunu minimum düzeye indirgemektir" dedi.
Unakıtan kongrede yaptığı konuşmada, kayıt dışılığı teşvik eden unsurları ortadan kaldırmak ile ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, "Kayıt dışılık ile mücadelede vergi sistemini Avrupa standartlarına getirmeye çalışıyoruz. Vergi dairelerini planlama ve yönetim merkezi ile yeniden örgütleme çalışmaları yürütüyoruz. Yönetim kademesini sayıyı azaltarak ülkede vergi dairesinde sunulacak hizmetlerin iyileştirilmesi konusuna stratejik ve yıllık taktik plan hazırlandı. Adil ve etkin vergilendirme sistemini oluşturma çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
Öte yandan, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Türkiye İktisat Kongresi'nde VİP salonunda yaptıkları görüşmelerin ardından Babacan, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Basının "IMF'yi yüzde 6,5 faiz dışı fazlanın aşağı çekilmesi konusunda ikna edebildiniz mi?" sorusu üzerine, Türkiye'nin şu ana kadar gösterdiği performansın herkesin dikkatini çekip, takdirini kazandığını söyledi. IMF'nin Türkiye'ye son derece iyimser baktığını belirterek, "Son bir kaç hafta içinde objektif yaklaşımlarla Türkiye'deki birkaç olayın ne kadar abartılı ve nasıl farklı işlendiğini göreceksiniz. Türkiye'de içerde böyle mi oluyor diye bize soruyorlar. Adres vermeyelim ama soruyorlar" diye konuştu.
2005 sonrasının Türkiye için çok önemli olduğunu belirten Babacan, bu konuda çalışmalarının devam ettiğini ve önümüzdeki aylarda görüşmeleri netleştireceklerini ifade etti. Babacan, "IMF ile görüşmelerde üç yoldan birini seçeceğiz" sözünün hatırlatılması üzerine, "Bu detaylara hiç girilmedi. Hükümet biziz, üç yoldan birine biz karar vereceğiz" dedi.
Kongrede bir konuşma yapan ve Türkiye'nin bugün çok önemli bir kavşak noktasında bulunduğunu kaydeden OECD Genel Sekreteri Donald Johnston da, hükümetin de doğru yolda olduğunu söyledi. 2000 ve 2001 krizlerinden sonra başlayan reformların Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılını şekillendirdiğini ifade eden Johnston, "Türkiye 1961 yılından bu yana OECD'ye üye. Türkiye OECD'nin büyük faydasını gördü. Biz de Türkiye'nin faydasını gördük. Türkiye zorlu bir yolda ilerliyor. 2003 ve 2004'te büyük bir performans sergiledi. Birçok başarı elde etti. Hükümet ekonomini dışında yapısal reformlara imza attı. Bizim Türkiye ile ilgili ideallerimiz var. Ama bazı güçlükler de var. Bunlar üç başlık altında toplanabilir. Birincisi mevcut reformların düzenli olarak devam etmesi. İkincisi işgücü ve verimliliğin artması. Üçüncüsü ise kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi. Şu anda Türkiye'nin kamu açığı uluslararası standartların üzerinde. Bunların mutlaka kapatılması gerekli" diye konuştu.
OECD olarak Türkiye'nin çabalarını desteklediklerini kaydeden Johnston, "Bu çabaları bütün gücümüzle destekliyoruz. Türkiye'nin para politikasına gelince tek kelimeyle mükemmel. Bunda OECD olarak arkanızdayız. Ancak işgücü ve verimliliğin mutlaka arttırılması gerekli. Türkiye genç bir nüfusa sahip, büyük potansiyeli var. Ancak insanlar düşük işgücü tuzağına düşüyorlar. Bu da kayıt dışı istihdama neden oluyor. Yüzde 20 oranında bu durumun olduğu gözleniyor" dedi. Türkiye'de hayat standardının mutlaka artması gerektiğine işaret eden Donald Johnston, "Ticaret alanında, adli konularda düzenlemelere gidildi. Bunlarda gelişmeler sağlandı. Sürdürülebilir büyüme için önemli bir noktada bulunuyoruz. Türkiye hükümeti doğru yolda. OECD olarak yürekten destekliyoruz. Gelecek olarak iyimser olmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.