Borsa İstanbul'da tarihi fırsat

Piyasada bazı yatırımcı profilleri görürsünüz şöyle yakınırlar:

Ah ah 1998 de elimde şu kadar para vardı borsa çok ucuzdu almadık kaçırdık. O zaman gitti nerelere yükseldi. (Not bir yıl sonra yani 99 sonunda borsa kendisini dolar bazlı üçe katladı)

Ah ah 2008'de o kriz zamanında borsa ne kadar ucuzdu elimde de para vardı almadım, gitti o zaman ne kadar yükseldi. (Not 2008-2012 arası Borsa dolar bazlı üçe katladı)

Şimdi tarih 2017 Borsa İstanbul yine ardında ah vahçılar bırakacak bir seviyede, öyle bir seviyede ki sıralama açısından 2008'in dahi gerisinde buyrun aşağıdaki tabloları inceleyelim:

Reklam
Reklam

Kaynak: TSPB
Yukarıdaki tablo Dünya Borsalar Federasyonuna kayıtlı borsaların toplam piyasa değerini ve sıralamaları göstermektedir.Bu tabloya göre 2008 yılında Dünya Borsalar Federasyonuna kayıtlı borsalar içerisinde Borsa İstanbul otuzuncu sıradadır ve yüzyirmi milyar dolar piyasa değerine sahiptir.

Kaynak:TSPB

Yukarıdaki tablo da yine Dünya Borsalar Federasyonuna kayıtlı 63 borsa sıralamasında Borsa İstanbul'un yerini göstermektedir. Toplam 67 Trilyon dolar piyasa değerine sahip borsalar içerisinde Türkiye Borsası 189 milyar dolar ile otuz ikinci sırada ve sıralama anlamında 2008 'inde gerisindedir.

Pekala bu gerileyişteki ana sebepler nelerdir?

-FED faiz artırımları ve sıkılaştırıcı para politikası
-Bölgesel Sorunlar
-Yurt içi gelişmeler(Siyasi,toplumsal)

Birinci Sebep bundan üç yıl önce bir sebep olarak gösterilebilirdi ancak finansal piyasalar sürekli değişime uğrayan yapılardır. Geldiğimiz noktada Amerikan Merkez Bankası para vermiyor bir diğer küresel Merkez Bankası olan ECB yani Avrupa Merkez Bankası para basıyor.

Reklam
Reklam

Mil. Euro /Kaynak ECB

Yukarıdaki grafik Avrupa Merkez Bankası'nın 2004 yılında bir Trilyon euro'nun altında olan bilanço büyüklüğünün 2015 yılı başlarında üç trilyon euro ya kadar yükseldiğini göstermektedir. ECB bununla da yetinmeyip 2016 yılında da piyasayı fonlamaya devam ederek bilançosunu dört trilyon doların üstüne taşımıştır. Son toplantıda ECB piyasaya 2017 için ekstra 480 milyar dolar daha para vereceğini taahüt etmiştir. Özetle dünya finans sistemi bol Dolarlı bir dünyadan bol Euro' lu bir sisteme doğru ilerlemektedir. Bu bize bir kapı kapandı ise öteki kapının açıldığını göstermektedir.

Önemli mi?

Çok önemli! Örneğin bir kaç gün evvel İtalyan Bankası Unicredit 13 milyar Euro'luk bir tahvil ihracı gerçekleştireceğini açıkladı! Bu ölçekte bir tahvil ihracı AB içerisinde en büyük arza işaret ediyor. Bilindiği üzere UnıCredit Borsa İstanbul'da hatırı sayılır bir piyasa değerine sahip olan Yapı Kredi Bankası'nın hakim ortağı ve zaman zaman UniCredit likiditeye sıkışırsa acaba elindeki Yapı Kredi hisselerini satar mı diye piyasada bir korku hakimdi. Bu korku ECB nin cesaret verdiği Unı Credit'in tahvil ihracıyla birlikte ortadan kalkmış gözükmekte. Bir diğer borsa cengaveri ise Garanti Bankası'dır. Bilindiği gibi bu güzide bankamızında hakim ortaklarından biri İspanyol yani avrupalıdır. Avrupalı yatırımcıların elinde para bollaştıkça bu bizim lehimize çalışacaktır.

Reklam
Reklam

Bundan Önce ne oluyordu?

FED musluğu açıyor, Avrupa'daki finansal sistem bundan nasipleniyor, o nasiplenmeden bize nasip çıkıyordu.

Şimdi Ne olacak?

ECB musluğu kendi açtı. Türkiye'ye artık suyunun suyu değil, ilk fırsatta suyun kendisi gelmeye başlayacak. Esasen şöyle bir durup düşününce bölgesel yakınlıktan ötürü ECB'nin para basmasını FED'in para basmasına tercih etmek gerekir zira bizim büyük ticaret ortağımız Avrupa'dır.

Gelelim borsayı baskılayan bir diğer sebep olan “Bölgesel Sorunlara”

Bu maddeyi hiç grafiklerle anlatmaya gerek görmüyorum, biz Ortadoğudayız ve bu bölge ta Hz. Musa'dan beri karışıklık içinde yönünü bulmuş.Borsa endeksi 1.000 puandan işleme başlamış Irak Savaşı olmuş, Arap Baharı yaşanmış, Suriyede iç savaş çıkmış yine de borsa endeksi gitmiş 100.000 puanı görmüş, temettürleri, borsadan sıfır atmaları ve sızıntıları hesabın içine katarsak bu rakam yüzbinden de yukarı çıkar.

Reklam
Reklam

Gelelim diğer baskılayıcı unsura:

Yurt içi gelişmeler: Burada da söyleyeceğim husus şu olabilir. 2008 yılında Ak Parti'ye bir kapatma davası açıldı. Sonra E-Muhtıra verildi, sonra gezi olayları patladı, sonra ergenekon,balyoz vs. vs.

Ne oldu?

Endeks tarih 2015 Ocağını gösterdiğinde yine 85.000 seviyelerinde idi.

Bir örnek ile sonlandıralım:

Denilebilir ki Borsa-Hisse-Yatırımcı ilişkisi ; Evlilik- Kadın ve Erkek ilişkisine benzetilebilir.
Borsaya girmeye karar vermek evlenmeye karar vermek gibi büyük bir olaydır.

Seçtiğimiz Kadın ise seçeceğimiz hisse senedi gibi büyük bir karardır, yatırımcı ise Erkek!
(Burada yatırımcıyı erkek olarak aldım ne yapayım kadınlar gidip hep altın alıyorlar )

Eğer doğru zamanda evlilik kararı almış ise ve doğru bir kadın ile yollarını birleştirmiş ise ona gelecekte mutluluklar gözükür.

Yok yanlış zamanda evlilik kararı almış, evleneceği kadını da (cadı diyelim) kötü seçmiş ise o zaten hepten hapı yutmuş demektir. Piyasa iyi olsa ona ne fayda kötü olsa ne fayda...

Reklam
Reklam

Sonsöz: Evlilik için neden doğru bir zaman olduğunu açıkladım artık kızı da siz bulun.

Saygılarımla.