Şekerbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Özciğer, Türkiye ekonomisinin mevcut makro performansını ve uzun vadeli potansiyelini dikkate alındığında orta-uzun vadede borsanın ve yine bu paralelde hisse ağırlıklı yatırım fonlarının yatırımcılara önemli fırsatlar sunmaya devam edeceğini söyledi.
Yatırımcıların borsayı kısa vadeli bir yatırım aracı olarak görmemeleri gerektiğini kaydeden Özciğer, “Yatırımcının borsaya yatırımı uzun vadede ekonominin ve şirketlerin geleceğine yapılan bir yatırım olarak değerlendirmesi büyük önem taşıyor. Hem sermaye piyasalarımızın hem de bu bağlamda ekonomimizin gelişmesi adına yatırımcılarımızda bu algıyı oluşturabilmek büyük önem taşımakta. Tabi ki sermaye piyasalarımızın gelişmesiyle birlikte yatırım araçlarının çeşitliliği de her geçen gün artmakta ve yatırımcılara her türlü piyasa koşulunda getiri imkanı sunabilecek ürünler de bulunuyor” dedi.
İlk üç ayda 16 işlem
Makro ekonomik istikrarın sağlanması, faiz oranlarının gerilemesi ve Hazine’nin borç çevirme oranının düşmesi ile Türkiye’de özel sektör borçlanma araçları için daha uygun bir ortamın yakalanmış olduğunu söyleyen Özciğer şöyle konuştu: “Özellikle Ekim 2010 tarihinden itibaren mevduat bankalarına da borçlanma aracı ihracına izin verilmesi ile birbiri ardına ihraçlar gerçekleşti. 2010 yılında gerçekleşen 15 ihraç ile yurt içinde anonim şirketler (banka+şirket) yaklaşık 2 milyar TL ihraç gerçekleştirdi. Özel sektör borçlanma araçlarında asıl sıçrama 2011 yılında yaşandı ve ve yurt içinde yaklaşık 16.5 milyar TL’lik ihraç yapıldı. 2012 yılının ilk üç ayında da bu süreç hız kesmeden devam ederken 16 işlem ile yaklaşık 7.2 milyar TL’lik ihraç gerçekleşti. Bu sebeple uzun vadeli yatırım planları içerisinde mutlaka özel sektör tahvillerinin özellikle de bankaların çıkardığı tahvillerin olması gerektiğini düşünüyoruz.”
Profesyonel destek
2008 yılında ABD’de mortgage piyasasında çöküşle başlayan küresel krizin uzantılarının boyut değiştirerek Avrupa borç krizine dönüştüğüne dikkat çeken Özciğer şu değerlendirmede bulundu: “Birçok risk ve fırsatı içinde barındıran 2012 yılı için bu aşamada, hem global çapta hem de lokal anlamda dönem dönem volatilitenin tekrar artabileceği belirtilebilir. Bu paralelde yatırımcılara, özellikle Avrupa cephesindeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam etmelerini ve global çapta varlık fiyatlarında yılbaşından bu yana oluşan hızlı primlerin ardından gelinen seviyeler itibariyle bir miktar temkinli duruşlarını korumalarını öneriyoruz. Bununla birlikte, sermaye piyasalarımızın gelişmesiyle birlikte yatırım araçlarının çeşitliliği de her geçen gün artmakta ve yatırımcılara her türlü piyasa koşulunda getiri imkanı sunabilecek ürünler bulunmaktadır. Bu bağlamda, yatırımcıların yatırımlarını yönlendirirken profesyonel destek almaları, hem farklı yatırım araçlarından faydalanarak riski dağıtmaları hem de piyasada her an oluşabilecek fırsatları yakalayabilmeleri adına büyük
önem taşıyor.”