Borsa krizdeyken, dolar ve faiz neden daha sakin?

Turkish Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan günlük bültende piyasalara dair önemli tespitlere varıldı.

"Ya İMKB’deki Likiditasyonun Nedeni, Yada Büyük Tesadüf" başlığıyla hazırlanan bültende şu tespitlere yer verildi;

"ABD’de AIG sonrasında hedefte yatırım bankaları var. Bear Sterans Hazine destekli JP Morgan’a geçti. Lehman Brothers iflasını verdi. Merill Lynch hedef olacağı korkusuyla bir gecede Bank Of America’ya satışa razı oldu.

İlk beş büyük yatırım bankasının üç tanesi el değiştirdi ya da iflasını verdi. En büyük iki tane yatırım bankası kaldı. Biri Goldman Sachs, diğeri Morgan Stanley. Hedef sektör, yatırım bankacılığı haline geldi.

Reklam
Reklam

Goldman Sachs’ın 5 yıllık CDS’leri 3 Eylül’de 150 (Bp) iken 462’ye yükseldi. Morgan Stanley’in 5 yıllık CDS’leri 224 bp iken 796 bp yükseldi.

Yani 9 Eylül (Geçen Hafta Salı) günü 1 Milyon dolar için Morgan Stanley’in kredi riskini alan 5 yıl süreyle ve her yıl 22.400 dolar yıllık para ödeyecekken, bugün 79.600 dolar ödemek zorunda kalacaktır.

Tam bir haftada Morgan Stanley kredi riskini almak 3.5 kat artmıştır. Kısaca CDS’lerin yükselmesi, o ülke yada şirketlerin borç ödememe riskinin artması demektir. Goldman Sachs ve Morgan Stanley’in açıklanan bilançosu beklentilerden iyi denebilecek düzeyde gelmiştir. Kaldı ki, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’in uzmanlaşma alanları Bear Stearns, Lehman Brothers ve Merill Lynch’ten farklıdır.

Fakat piyasalar nedense, kurunun yanında yaşı da götürmek istemektedir. Morgan Stanley, sırf bu nedenle dışarıda esen bu rüzgara karşı ters durumda kalmamak için satış ya da birleşmeleri dün itibariyle gündeme aldı. Piyasaların hedef aldığı kurumlar, mali yapısına bakılmadan sırasıyla şiddetli bir likidite sıkışıklığı yaşamaya başlıyorlar. Bu şirketler için ortak endişe, bu şirketler üzerinden işlem yapan fonların kurumdan çekilmesiyle birlikte kredi riskinin yükselmesi.

Reklam
Reklam

Yukarıdaki yatırım bankalarının CDS’lerinde yaşanan yükselişle, yatırım bankalarından işlem yapan fonların çekilme endişesi ile İMKB’de geçen hafta başlayan likiditasyon arasında bir bağ olabilir mi? İMKB’de kriz yaşanırken, faizler ve döviz bu kadar sakin olursa, bir bağ olma olasılığı yüksektir.

9 Eylül (Geçen Hafta Salı) İMKB’den bugüne tepki bile yaşanmadan yüzde 24 düştük yani ciddi bir likiditasyon yaşadık. 9 Eylül-17 Eylül arasında yaşanan bu düşüşte, en fazla satan birinci kurum 212.2 Milyon YTL ile Morgan Stanley olurken, satışlar ikinci kurumda 61 Milyon YTL, üçüncü kurumda 60 Milyon YTL, dördüncü kurumda 56 Milyon YTL olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye’de faiz ve kur cephesinde yaşanan tansiyon ile borsada yaşanan tansiyonun farklı olmasının nedeni likiditasyondur. Bugün de likiditasyon devam ederse, yurtdışından yatırım yapan fonlarının nakit ihtiyacına bağlı olarak sert hareketler görmemiz olasılıdır. Bu yüzden son bir haftadır gerçekleşen işlemler ve likiditasyon ihtiyacı dikkate alınmalıdır. Likiditasyon döneminde destekler çalışmaz. Tansiyon dinmeden yada ordino bitmeden de, likiditasyon sona ermez.

Reklam
Reklam

Yurtdışına dalgalanmalara bakıldığında, gerçekten Türkiye bu dalgalanmayı oldukça düşük dozda hissetmektedir. Hatta TCMB’nin hiç hissetmemektedir bile. Dünya’da tüm Merkez Bankaları piyasalara milyarlarca dolar likidite sunarken, TCMB halen günlük dolar alım ihaleleri gerçekleştirmektedir.

TCMB bugün para politikası kararı için toplanacaktır. Normal koşullarda gerçekleşmesi gereken faiz indirimi, mevcut yurtdışı koşullarda ve 2. çeyrek büyüme oranları sonrasında gereksiz değil aksine gerekli olmuştur. Yurtdışı talebin ve iç talebin düşmesi, büyümeyi ciddi altında baskı altına almaktadır. TCMB yapmalıdır ama mevcut uluslar arası koşullar kartını kullanıp, bir değişiklik yapmayacağı da ortadır."