Borun azı yarar, çoğu zarar

İZMİR (İHA) - Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü, EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü ve MTA Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen bir çalışmayla, jeotermal enerji santrali atık sularından iyi değiştirme teknolojisiyle borun giderilmesi ve geri kazanımı sağlandı.

Az miktarda borun, bitkilerin gelişimi için faydalı olmakla birlikte, gereğinden fazla bulunduğu zaman toksik etki oluşturduğunu açıklayan EÜ Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nalan Kabay, "Yüzey suları içindeki bor derişimi, toksik etkiye neden olabilecek düzeyde değildir. Fakat özellikle jeotermal bölgelere ve deprem alanlarına yakın olan kuyu ve kaynak sularında yüksek derişimlerde bor bulunmaktadır. Sudaki bor kirliliği, ciddi bir çevresel problem olmakla birlikte, aynı zamanda maliyeti epeyce yüksek bir çözüme gereksinim duymaktadır" dedi.

Reklam
Reklam

Söz konusu araştırmada Denizli-Kızıldere Jeotermal Enerji Santrali bölgesinde uluslararası proje kapsamında kurulan mini ölçekteki pilot tesiste bor giderilmesine ilişkin çalışmaların yürütüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Kabay, sözlerine şöyle devam etti:

"Denizli-Kızıldere Jeotermal Enerji Santrali atık sularından bor giderimi, Japonya'nın Mitsubishi firması tarafından üretilen N-glukamin yapısındaki Diaion CRB 02 reçinesi kullanılarak incelenmiştir. Denizli-Kızıldere Jeotermal Enerji Santrali'nden Menderes Nehri'ne atılan jeotermal atık suyun bor derişimi 20-30 mg B/L'dir. Jeotermal sulardaki borun Menderes Nehri'nde birikerek, tarım arazilerinde sorun teşkil etmemesi için, bor içeren bu suların bir ön arıtım işleminden geçirildikten sonra nehre verilmesi uygun olacaktır. Yapılan çalışmalarda kullanılan N-glukamin yapısındaki reçine, yüksek sıcaklıktaki jeotermal sulardan bor gideriminde etkili olmuştur. Jeotermal sulardan giderilen borun ikinci bir ayırma işlemiyle geri kazanılması, hem ekolojik hem de ekonomik yönden önemli olacaktır."

Reklam
Reklam