YALOVA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerde ikinci parti olması durumunda bırakıp gideceğini belirterek, "ama siz bırakıp gidebilir misiniz" diye sordu. Erdoğan, Baykal'ın "2011'de iktidara geleceğiz" sözünün bir sürçme olabileceğini de ifade ederek, "Allah uzun ömür versin, Baykal ancak bu gidişle 3011'de iktidarı görebilir" dedi. Erdoğan MHP Lideri Bahçeli'ye de "ekonomi kılavuzunu değiştir" tavsiyesinde bulundu
Başbakan Erdoğan miting programının 41.'sinde Yalovada'ydı. Helikopterle indiği şehir stadyumundan miting alanına gelene kadar halkı selamlayıp, kendisinden olimpiyatlara katılabilmek için spor salonu isteyen Yalovalı güreşçi kızlarla konuşan Erdoğan daha sonra şehir merkezinde halka pitap etti.
Cumhuriyet Halk Partisi'ne yüklenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin Atatürk üzerinden geçindiğini ifade ederek, "Nerede bu CHP? Siz medeniyet adına bu ülkede ne yaptınız? Lafa da geldi mi biz Atatürkçüyüz derler. Siz Atatürk üzerinden geçinenlerdensiniz. Atatürk öldüğü zaman Türk lirasının üzerinden resmini kaldırıp, İnönü'nün resmini koyanlar bunlar değil mi? Devlet dairelerinden Atatürk'ün resmini kaldırıp İnönü'nün resmini koyanlar bunlar değil mi? Posta pullarının üzerinden Atatürk'ün resmini kaldırıp İnönü'nün resmini koyanlar bu CHP zihniyeti değil mi?" diye sordu.
"BUNLAR EKMEĞİ, ŞEKERİ KARNEYE BAĞLAMIŞLARDI"
CHP'nin tek parti döneminde ekmek, şeker ve patiskayı vesikaya bağladığını hatırlatan Erdoğan, "Çok enteresan değerli kardeşlerim, bakın şu nüfus kağıdı dün bana bunu Eskişehir'de bir yaşlı amca tarafından elime tutturuldu. Bunları babamdan bilirdim. Dün de o yaşlı amcanın elime tutuşturduğu bu nüfus kağıdı bunu tazeledi.
Ekmek karneyle alınıyor, mühür var, altında şeker mührü var, patiska mührü var. Ya CHP, siz busunuz be! Adeta pasaporta vize mührü vurur gibi ekmeğe, şekere, patiskaya mühür vurdunuz nüfus kağıdında. Hangi CHP'yi konuşuyoruz? Sorulduğu zaman 'Biz cumhuriyetten eskiyiz' diyorlar, eski olsan ne olacak? Tek partili dönemin dışında bu ülkede ne yaptın? Benim valime takılıyorsun. Önce şu kafayı değiştir. Bu ülkede bunların il başkanları valilik yapıyordu. Şehrin valisiydi CHP'nin il başkanı. Bu evveliyatı iyi biliriz. Son zamanlarda genel sekreterinin Bolu valisiyle konuşmaları, cep telefonunda 'yes-no' hikayesini hatırlıyorsunuz değil mi?" diyerek ana muhalefet partisine yüklendi.
"BAYKAL ANCAK 3013'DE İKTİDAR OLABİLİR"
29 Martta Yalovalıların Baykal'a nezaket dersi vereceğini iddia eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Baykal'ın üslubunu beğendiniz mi? Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına karşı burada neler söylediğini, nasıl benzetmeler yaptığını duydunuz mu? Yalova nezaketin şehridir, inceliğin şehridir, Yalova edep adap şehridir. Yalova 29 Martta sayın Baykal'a üslup, nezaket dersi verecek mi? Önceki gün Muğla'da konuşuyor; CHP 2011'de iktidara gelecek diyor. Sayın Baykal'ın herhalde dili sürçtü sanırım, 3011 diyecekti, yanlışlıkla 2011 dedi. Biz o günleri göremeyiz. Ama Allah uzun ömür versin, şu anda 70 yaşında, böyle giderse 3011'de sayın Baykal CHP'nin başında olur. İnşallah o tarihte iktidarı görür. Bunu biz de isteriz, biz de arzularız".
"BEN PAZARDAN HİÇ ÇIKMADIM Kİ"
Baykal'ın "Beraber pazara gidelim" çağrısına cevap veren Erdoğan, "Beni çarşı pazara çağırıyor. 'Gel beraber pazara çıkalım' diyor. Sayın Baykal! Ben pazardan çıkmadım ki. Gece gündüz zaten pazardayım. Ben siyasete girdiğim günden beri milletimin içindeyim. Seçimden seçime değil, her an milletimin içindeyim. Her an çarşı pazarın nabzını tutuyorum. Ben pazara geliyorum, 29 Mart pazar günü Ankarada'yım, parti genel merkezindeyim. Bakalım o pazara sen de gelebilecek misin? O pazar akşamı sen partinin genel merkezinde mi olacaksın, neyse söylemeyeyim?" dedi.
"ŞİMDİ YİĞİT VAR ORTADA, O ZAMAN YOKTU"
Erdoğan, kendilerinin hükümeti DSP ve MHP koalisyonundan devraldıklarını, o zaman gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500'lerde seyrettiği anlatarak, "Bahçeli küresel finans krizinden bahsediyor. Biz bu hükümeti kimden devraldık? DSP, MHP hükümetinden devraldık. Krizler dönemiydi değil mi? Gecelik faizlerin yüzde 7500'lere çıktığı günleri hatırlıyorsunuz değil mi? Bileşik faiz, devletin borçlanma faizi yüzde 63 idi. Biz milletin avukatıyız. Onun için tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyeceğiz, yedirtmeyeceğiz.
Onun için hızlı trenler, yollar oluyor, tüneller açılıyor, onun için boğazın altına tüp geçitler yapılıyor. Eğer bu yolsuzluklar devam etseydi bunlar yapılabilir miydi?Sayın Bahçeli Erzuru'mda konuşuyor, '230 milyardan milli geliri almışlar, 750 milyar dolara çıkarmışlar. Senin cebine ne girdi?' diye soruyor. Hesaba, mantığa bak! Sayın Bahçeli, kılavuzunu değiştir. Bir ülkenin ekonomik yapısı, finansal noktadaki gücü bu rakamlarla belirlenir. Senin gayrisafi yurt içi hasılan nedir, borçlanman nedir;
borçlanma gücün bile buna göre hesaplanır. Biz göreve geldik, sizden iktidarı devraldık, Türkiye'nin yurt içi hasılası borçlanmaya göre yüzde 64 idi. Yüz liranın 64 lirası borçtu. Şimdi 25 liraya düştü. 100 liralık hasılanın 25 lirası borç. Buraya getirdik. Borç yiğidin kamçısıdır derler ya, şimdi yifür vurdunuz nüfus kağıdında. Hangi CHP'yi konuşuğit var ortada. O zaman yiğit yoktu. O zaman zaafiyet içinde bir hükümet vardı. Bakanlar kurulu toplantısını bile yapamıyorlardı, eğer ayda, iki ayda bir araya
gelirlerse zirve diyorlardı. Bu hale düşmüşlerdi. Bunlar geride kaldı. Bahçeli IMF'den bahsediyor. Sayın Bahçeli! IMF benimle mi geldi Türkiye'ye? 50 yıl Türkiye'nin ortağı. Benden önce 17 tane stand by anlaşması yapılmadı mı?" diye sordu.
"16 BANKA BAHÇELİ'NİN BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI DÖNEMİNDE BATTI"
Devraldıkları ekonomik depremin yaralarını sardıklarının altını çizen Erdoğan şunları söyledi:
"Günlerce yaraları saramadınız. Yalova'da depremin izlerini biz sildik. Ekonomide depreme sebep oldunuz, o depremin yaralarını geldik biz sardık. Enflasyon yüzde 30 idi, şimdi enflasyon yüzde 7,7. Bankaları batırdınız. 16 tane banka sayın Bahçeli Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde battı. Bunun maliyeti 40 milar dolardı. Bu para milletin cebinden çıktı. Saygısız ifade kullanmıyorum, hesabı açıyorum; bunun hesabını seçim meydanlarında vereceksiniz.
Zaten koltuklara yapıştınız bırakamıyorsunuz. Benim partim 2. parti olsun ben bırakır giderim diyorum. Ama sayın Baykal, sen bırakıp gidebilir misin? Sayın Bahçeli, sen var mısın diyorum. Ama hiç birinden ses gelmiyor. Çıkıp diyor ki, yüzde 52'nin altında kalırsa AK Parti başarısız olur. Sana ne? AK Parti'nin alacağı oylardan sana ne?
Sen ne alacaksın onu söyle. Bir siyasi parti birinci parti olacağım diye meydana ortaya çıkar. Ne CHP'de, ne MHP'de bunu görebiliyorsunuz. Hedef belirlemiş, 2011 diyor. Böyle bir siyaset olur mu, böyle bir siyasi yaklaşım olur mu?"
"YALAN YANLIŞ YAZAN MEDYAYI EVİNİZE SOKMAYIN"
Medyaya da yüklenen Erdoğan, "Durmadan bir zihinsel sömürü. Malum yandaş medyaları var, CHP yandaşı medya. Onların da ne olduğunu biliyorsunuz, yalan yanlış haberler. Yalan yanlış haber veren hangi gazete varsa okumayın, almayın diyorum, milletçe bunlara ders verin diyorum. Sokmayın bunları evinize diyorum, israf olur.
Onların yalan haberlerini okumak suretiyle zihniniz niye bulansın? Onun için almayın. Bundan sonra da söyleyeceğim. Bütün partililere gönüldaşlarıma söylüyorum. İnsanların haremine, ahlaki değerlerine, toplumun ahlaki değerlerine saldıranları okumayın, veto edin" şeklinde konuştu.
Erdoğan mitingin sonlarına doğru Yalova'ya yaptıkları eğitim, sağlık, konut ve diğer yatırımlardan bahsetti. AK Parti Yalova Belediye Başkan Adayı Barbaros Binicioğlu'ndan övgüyle söz eden Erdoğan, "Hükümet olarak biz Yalova'yı ihmal etmedik. Hizmet üretmeye devam edeceğiz. Belediye başkanımız Yalova'yı dünya kenti yapmak için, turizm ve üretim merkezi yapmak için çalışıyor. Barbaros kardeşimi mahçup etmeyin" diye konuştu.