Bozdağ: Yıllarca yanlışlar, doğru yerine ikame edilip anlatıldı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Dini anlatırken, bu konulardaki yayınları değerlendirirken evvela camilerde yapılan yayınları, orada...

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Dini anlatırken, bu konulardaki yayınları değerlendirirken evvela camilerde yapılan yayınları, orada yapılan konuşmaları dinin esasına uygun hale, bilgi ile dolu hale getirmemiz lazım." dedi. Yıllarca kitaplardaki yanlışların doğru yerine ikame edilip anlatıldığını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, kadın konulu 5. Dini Yayınlar Kongresi’nde yaptığı konuşmada, programın önemine dikkat çekti. Dini yayınların sadece kitap veya dergiden ibaret olmadığını söyleyen Bozdağ, "Bugün, en büyük dini yayınları camilerde yapıyoruz. Köyde de, kentte de, mezrada da her yerde camiler, mescitler var. Kitap okuma alışkanlığı olmayan, dergilerle fazla haşır neşir olmayan, bir şekilde bu konularla mesafeli olan bir çok insan var ki, camiler ile arasında mesafe yok.” diye konuştu. Bir vesileyle cami ile yolu buluşmayan insan bulunmadığını kaydeden Bozdağ, "Dini anlatırken, din ile ilgili konuları ifade ederken, bu konulardaki yayınları değerlendirirken evvela camilerde, mescitlerde yapılan yayınları, orada yapılan konuşmaları dinin esasına uygun hale, bilgi ile dolu hale getirmemiz lazım." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in konuşmasında kitaplardaki yanlışlara değindiğini hatırlatan Bozdağ, "Ancak bu yanlışlar, yıllar yılı hakikat yerine ikame edilip anlatılabildi. Öyleyse dini doğru anlamak, doğru anlatmak için birinci şarttır. Kadın konusunda olsun, başka konularda olsun, dinimizi doğru anlamamız ve doğru anlatmamız esastır." şeklinde konuştu.
Camilerin ve mescitlerin adeta birer okula dönüştürülmesi gerektiğini kaydeden Bozdağ, şöyle devam etti: "Ama bugün camilerin fonksiyonuna baktığımız zaman, camiler ezan okunduğu zaman insanların namazını kılıp çıktığı mekanlar gibi hemen hemen herkeste bir algı var. Sohbet yapılırken veya konuşurken insanların dinlemediği, hoca efendiler biri iki dakika uzattığı zaman nereden çıktı bu uzatmalar diye şikayette bulunduğu bir noktada. Onun için bu algının değiştirilmesi lazım." Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı ve din görevlilerine büyük görev düştüğünü dile getiren Bozdağ, "Çünkü hepsi Peygamber postunda oturuyorlar. O postun gereğini yapmak lazım. Bu noktada büyük eksiklerimiz var. Umarım bu çalışma bu vesile ile orada yapılan yayınların da önümüzdeki zaman içinde yeniden düzenlenmesinde büyük katkı sağlar." dedi.

Reklam
Reklam

"DEVRİN SİYASETİNE GÖRE KONUŞAN HOCAEFENDİLER VAR"
Televizyon, radyo ve internet üzerinden yapılan yayınlara da dikkat çeken Bozdağ, "Televizyonların yayınlarına baktığımızda Ramazan aylarında millet yüreği ağzında, acaba bugün hangi konu nasıl tartışılacak. Televizyonuna göre konuşan hoca efendiler veya devrin siyasetine göre konuşan hocaefendiler. Devrin siyasetine konuştun, 28 Şubat’a göre konuştun; Kur’an’da Allah konuşuyor, Allah’a göre konuşmak icap etmez mi? Falancalar bize aferin desin diye konuştukça, falancadan belki bir aferin alabiliyoruz ama dini doğruyu anlatma noktasında sıkıntılarımız oluyor.” diye konuştu. Bozdağ, zaman zaman dizilerinde de dinle alakası olmayan şeylerin dinmiş gibi gösterildiğini ifade etti. Bu konuda da çalışma yapılması gerektiğini aktardı.
Diyanet televizyonunun kurulması konusunda çalışmaların sürdüğünü hatırlatan Bozdağ, bu televizyonun vatandaşların doğru bilgiye ulaşması noktasında önemli bir işlevi yerine getireceğini kaydetti.

"BİR BAKANLIĞIN DİYANET İLE İŞBİRLİĞİNİ YANLIŞ GÖREN BİR ÇOK İNSAN VAR"
Kadına yönelik şiddet konusunda çıkan haberlere işaret eden Bozdağ, "Zaman zaman bunun din kaynaklı olduğunu söyleme cehaletinde bulunan insanlar da ortaya çıkıyor. Oysa, biz biliyoruz ki, Kur’an-ı Kerim kadına en büyük değeri veriyor, Hz. Peygamber, kadına büyük değer veriyor." dedi.
Kadına karşı siddetle mücadele konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasında imzalanan protokolü hatırlatan Bozdağ, “Protokolün imzalanmasının ardından, ismini vermeyeceğim ama sizlerin de yakından tanıdığı kimi kadın örgütleri bana bir yazı gönderdiler. Kadına karşı şiddet veya başka konularda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Diyanet’in işbirliği yapması yanlış, diye. Kadına karşı bir çok konu tartışılıyor, dini konularda birikimi olanların eksikliklerinden kaynaklanan pek çok sorun olduğu ifade ediliyor, ama bu ülkede bir bakanlıkla diyanetin işbirliği yapmasını yanlış gören pek çok insan var. Ama bu eleştiriyi yapanlar, erkek eşine şiddet uyguladığında bunu İslam ile özdeşleştirme noktasında geri adım atmıyor." diye konuştu.
Gündemdeki pek çok sorunun aslında bugüne kadar bu işbirliklerinin yapılamamış olmasından kaynaklandığının altını çizen Bozdağ, "Dini vicdana hapseder, kapısını da kitlerseniz, sonra ortaya çıkan sorunlardan dolayı dini sorumlu tutamazsınız." dedi.
Yaşanan bir çok olumsuzluğun din ile değil cehalet ile alakalı olduğunu kaydeden Bozdağ, "Dinle ilgisi olmayan geleneklerle alakalı, dinle ilgisi olmayan törelerle alakalı. Ama cehalet, dinle alakasız gelenekleri, töreleri adeta dinileştirme noktasına götürmüş olabilir. Onun için, bu noktada dini olanla geleneksel olanın,töre ile alakalı olanla İslami olanın da birbirinden ayırt edilmesi lazım." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz