Bozdağ'dan, İslam alimlerine: Elinizdeki ışıkla karanlıkta kalanları aydınlatın

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 'Sosyal Problemlere Peygamber Yolu'ndan Çözümler' sempozyumunda ırkçılık tehlikesine dikkat çekti. Üstünlüğün takvada olduğunu, bunun da ölçüsünü Allah'ın bildiğini dile getiren Bozdağ, "Bunu bilen bir Müslüman etnik nedenlerle ırkçılık yaparak, ırkları yarıştırarak, başka insanları öldürmek ve bu uğurda ölmek üzere terör örgütüne katılabilir mi? Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed (SAV) buna izin verir mi, verebilir mi?" dedi.

İslam alimlerine bu noktada büyük sorumluluk düştüğünü anlatan Bozdağ, "İslam dünyasının dört bir tarafında ırkçılık nedeniyle, ölmek ve öldürmek için terör örgütüne katılıp, canlı bombalara dönüp başkalarının hayatına son veriliyorsa bunda herkesin, bütün Müslümanların sorumluluğu vardır. En büyük sorumluluk İslam alimlerine düşmektedir. Elinizdeki kandille, ışıkla karanlıkta kalanları daha fazla aydınlatmanıza hepimizin ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.

Yeni Ümit ve Hira dergileri tarafından düzenlenen 'Sosyal Problemlere Peygamber Yolu'ndan Çözümler' konulu sempozyum Gaziantep Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde başladı. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın sunuculuğunu sunucu Kemal Gülen üstleniyor. 60'ı aşkın ülkeden bin 200 önemli din alimi akademisyen ve kanaat önderi sempozyumda hazır bulunuyor. Sempozyumun açılışına katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, önemli mesajlar verdi. Organizasyonun, Hz. Muhammed'i anmak ve anlamak ve evrensel mesajının doğru anlaşılması için büyük katkı sağlayacağını kaydeden Bozdağ, "İslam'ı doğru anlamak, Allah'ın kelamı Kur'an'ı doğru anlamanın yolu ona ilk muhatap olan, sözleri ve yaşantısıyla onun ne demek istediğini bizzat tefsir eden Hz. Muhammed (SAV)'i doğru öğrenmek ve anlamaktan geçmektedir. Eğer biz Hz. Muhammed (SAV)'i doğru öğrenmez ve anlamazsak, o zaman Kur'an'ı da, İslam'ı da doğru anlayamayız. Dünyanın pek çok farklı yerinde, Kur'ansız, Hz. Muhammed'i(SAV), Hz. Muhammed'siz (SAV) Kur'an'ı anlama noktasında farklı görüşler ortaya koyanları duyuyoruz. Birbirinden ayırma, ikisinin arasına mesafe koyma, duvar örme, İslam'a, Kur'an'a, peygambere yapılacak en büyük kötülük, en büyük saygısızlıklardan bir tanesidir. Bugün bazıları kendine göre peygamberi konuşturmayai oradan kendine göre Peygamber hayatı modeli oluşturmaya, kendine göre Kur'an'ı konuşturmaya, Kur'an modeli oluşturmaya gayret edebilir. Ancak hakiki Müslğmanlar, Kur'an ve peygamber ne diyorsa, ona göre yaşantısını, yolunu tayin eder. Onun için biz kendi anlayışımıza göre oluşturma gayretinden öte, peygamberin ve Kur'an'ın anlayışına göre hayatımıza istikamet vermeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

"BÜTÜN YANLIŞLAR, PEYGAMBER'İN YOLUNA HAKKIYLA UYMAMAKTAN KAYNAKLANIYOR"

Müslümanların, İslam Peygamberi Hz. Muhammed (SAV)'i doğru anlamak, Kur'an'ı doğru öğrenmek, anlamak ve anlatılması için büyük bir gayretin içinde olmak zorunda olduklarını dile getiren Bozdağ, "Bugün Müslümanların yaşadığı coğrafyalara göz gezdirdiğimizde, İslam dünyasının bu noktadaki büyük zafiyetini çok açık şekilde görebiliyoruz." diye konuştu. Hz. Muhammed'in(SAV) gelmiş geçmiş en büyük değişim önderi ve lideri olduğuna değinen Bozdağ, sadece içinden çıktığı toplumun tabularını yıkarak kabullerini değiştirerek, düşman olanları kardeş kılarak değil, kendinden sonra kıyamete kadar yaşanacak süreç için de yolu ve yöntemi ortaya koyduğunu anlattı. 'Birbirini boğazlayanlar nasıl kardeş oldu? Tabuları nasıl yerle bir oldu? Nasıl bir başarı ortaya çıktı? Müslümanların başına gelen hadiseler nereden geldi? Buraya bakmak lazım.' diyen Bozdağ, şunları kaydetti: "Bütün yanlışlar, Peygamber'in, Kur'an'ın yoluna hakkıyla uymamaktan, onun gereği üzere amel etmemekten kaynaklanıyor. Sosyal problemlere Peygamber yolundan çözüm dendiğinde, İslam tarihine, Peygamber Efendimiz'in hayatına baktığımızda pek çok anahtarı orada göreceğiz. Sabrın pek çok problemi nasıl hallettiğini, sabrın sosyal problemleirn çözümünde ne gibi güzel çözümler ürettiği, acelenin, düşünmeden hareket etmenin ne büyük zararlara neden olduğu açık. Affetmenin ne kadar büyük sorunları çözdüğü, insanları birbirine yaklaştırdığı çok açık. İslamın en büyük barış projesi olduğu ve kardeşlik projesi oldıuğu ve Peygamber Efendimiz'in cehalet karanlığını ortadan kaldırırken, Arap yarımadasında kısacık ömründe nasıl bir huzur toplumu, mutluluk içerisinde toplum inşa ettiği çok açık. Ondan sonra baktığımızda Hz Ömer'i, Osman'ı, Ali'yi şehit edenlerin anlayışına, cennetle müjdelenenleri şehit edenlere baktığınızda, bu projeden ne kadar uzak durduğumuzu, Peygamberimizin anlayışından ne kadar uzak durduğumuzu görüyoruz."

"CEHALETİN, İSLAM YERİNE İKAME EDİLMESİNE ALLAH İÇİN İZİN VERMEYİN"

Bozdağ, konuşmasında ırkçılık üzerine de önemli değerlendirmelerde bulundu. Üstünlüğün takvada olduğunu, bunun da ölçüsünü Allah'ın bildiğini dile getiren Bozdağ, "Bunu bilen Bir Müslüman etnik nedenlerle ırkçılık yaparak, ırkları yarıştırarak, başka insanları öldürmek ve bu uğurda ölmek üzere terör örgütüne katılabilir mi? Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed (SAV) buna izin verir mi, verebilir mi?" diye sordu. İslam alimlerine bu noktada büyük sorumluluk düştüğünü anlatan Bozdağ, "İslam dünyasının dört bir tarafında ırkçılık nedeniyle, ölmek ve öldürmek için terör örgütüne katılıp, canlı bombalara dönüp başkalarının hayatına son veriliyorsa bunda herkesin, bütüm Müslümanların sorumluluğu vardır. En büyük sorumluluk İslam alimlerine düşmektedir. Bunların olmaması için sizin daha fazla gayretinize gerek var. Elinizdeki kandille, ışıkla, karanlıkta kalanları daha fazla aydınlatmaya hepimizin daha fazla ihtiyacı vardır. Çaba gösterme zarureti vardır. İslam alimlerine sesleniyorum. Lütfen daha fazla gayret, çalışma. Cehaletin, İslam yerine ikame edilmesine Allah için izin vermeyin. Bu konuda hepinize, hepimize büyük görevler düştüğüne yürekten inanıyorum." dedi.

Mezhepler arası rekabete de değinen Bozdağ, "İslamın ve Kur'an'ın, Peygamberin tasvip etmeyeceği yarışların olayların yaşandığını görüyoruz. Buna da İslam alimleri izin vermemelidir. Fethullah Gülen Hocafendi gibi bütün İslam dünyasında çaba sarf eden, bütün vakıf insanlarını saygıyla selamlıyorum. Peygamber Efendimiz'in ve Kur'an'ın doğru anlaşılması içni hayatını vakfetmiş olanlardan rahmete kavuşanları da dua ile yad ediyorum." biçiminde konuştu.