Brezilya'da yolsuzluk iddiaları nedeniyle istifa çağrıları yapılan Devlet Başkanı Dilma Rousseff üzerindeki baskılar, Turizm Bakanı'nın da görevi bırakmasıyla arttı.
Turizm Bakanı Henrique Eduardo Alves'in istifası, üyesi olduğu koalisyon ortağı Brezilya Demokratik Hareket Partisi'nin (PMDB) koalisyondan ayrılmayı oylamalarından önce geldi.
Eduardo Alves, partisi PMDB içinde hükümetten çekilen ilk üye oldu. PMDB partisi, hükümette yedi bakanlık ve bir devlet başkanlığı koltuğunu elinde bulunduruyordu.
Brezilya'da muhalif milletvekilleri, büyüyen bütçe açığını saklamak için hesaplarda manipülasyon yaptığı iddiaları nedeniyle Rousseff'e istifa çağrıları yapıyor.
Brezilya: Lula'ya dokunulmazlık zırhına protesto
Brezilya'nın askeri yönetiminde eski siyasi tutuklu olan Rousseff, devlet başkanlığındaki ikinci dönemine 14 ay önce başladı.
Fakat İşçi Parti'nin (PT) üst düzey üyelerinin karıştığı yolsuzluk iddiaları nedeniyle halk desteğini giderek kaybetti.
Brezilya Ulusal Kongresi'nin alt kanadının sözcüsü Eduardo Cunha, Aralık ayında Rousseff hakkında itham davası işlemleri başlatmayı kabul etti.
Yolsuzluk yaptığı iddialarını reddeden Rousseff geçen hafta sürecin 'darbeye dönüştüğünü' söyledi.
Brezilya Devlet Başkanı, oylama öncesi Pazartesi günü koalisyon ortağı PMDB'nin yetkilileriyle görüştü. Fakat partinin milletvekillerinden bazıları, üyelerinin koalisyondan ayrılmaya toplantı öncesi karar verdiklerini söyledi.
Yerine yardımcısı Temer gelebilir
Senatör Valdir Raupp, Reuters haber ajansına "Salı günü, bu hükümetin gemisinden karaya çıkacağız" dedi. PMDB partisinin lideri, Rousseff'in yardımcısı Michel Temer. Eğer Rousseff'in devlet başkanlığı sona ererse, yerine Temer'in gelmesi bekleniyor.
PMDB'nin 69 milletvekilinin desteğini kaybetmesi, Rousseff'in de hakkında başlatılan itham davası işlemleri açısından da sonuçları olabilecek bir durum. Zira Rousseff'in bu işlemleri bertaraf edebilmesi için Kongre'nin alt kanadının 513 üyesinin üçte birinin desteğine ihtiyacı var.
İşçi Partisi, Luiz Inacio Lula da Silva'nın ilk yemini ettiği 2003 yılından bu yana iktidarda. Parti, devlete ait petrol şirketi Petrobras için çalışan üst düzey yöneticilerin rüşvet aldıklarına ilişkin soruşturmayla büyük darbe aldı.
Rousseff'in eski devlet başkanı Lula da Silva'yı hükümetin yeni genel sekteri olarak atama girişimi de, kara para aklama suçlarına karşı bir kalkan oluşturma teşebbüsü olarak görüldü. İddiaları Lula da Silva yalanladı.
Lula'ya 'dokunulmazlık zırhı'
Eski devlet başkanının atanması, aybaşında savcının engeline takıldı. Lula'nın bu göreve atanması, yolsuzluk soruşturması kapsamında maruz kalabileceği olası kovuşturmalara karşı dokunulmazlık elde edeceği anlamına geliyordu.
Lula, Pazartesi günkü açıklamasında, halefinin bu artan baskılara direnmesini beklediğini söyledi ve Rousseff'in koltuğunu koruması için Temer ile konuşabileceğini ifade etti.
Diğer yandan on binlerce kişi Brezilya sokaklarında Rousseff hakkındaki işlemlerin başlatılması çağrısında bulundu.
Datafolha adlı araştırma şirketinin Şubat ayı sonunda yaptığı ankete göre, ülkenin yalnızca yüzde 11'i devlet başkanının performansını "iyi veya mükemmel" görüyor.
İşçi Partisi'nin iktidara geldiği 2003 yılından bu yana parti hakkında bir dizi yolsuzluk iddiası ortaya atıldı.
İşçi Partisi hakkındaki iddialar
Bunlardan biri, "Mensalao" adı verilen yolsuzluk ağı. Kamu fonlarının, kritik oylamalarda hükümeti desteklemeleri için yasa dışı olarak Kongre üyelerine verildiği suçlaması yapıldı.
Brezilya Yüksek Mahkemesi, 2005'de ortaya çıkan bu skandalla ilgili davayı 2012'de sonuçlandırdı ve aralarında İşçi Partisi'nin üst düzey yetkililerinin de bulunduğu 25 politikacı, bankacı ve iş adamı suçlu bulundu.
Ülkede protestolara neden olan ve 2014'te başlatılan mevcut soruşturma da 'Araç Yıkama Operasyonu' olarak adlandırılıyor.
Brezilya'nın en büyük inşaat şirketlerinin, sözleşmeler için devlete ait petrol şirketi Petrobas'la yapılan işlemlerde fiyatları şişirdiği ve ek parayı da Petrobas yöneticileriyle anlaşmaya dâhil olan politikacıların kasasına gittiği iddia ediliyor.
Savcılar, İşçi Partisi'nin harcamaları ve kampanyanın finansmanını bu rüşvetlerle yaptığını öne sürüyor. Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, 2003 ila 2010 yılları arasında Petrobras'ın başkanlığını yapmıştı.