Önce ilginç bir bilgiyle başlayalım; vücudumuzdaki kanın böbreklerimizde her gün tam 70 defa tekrar temizlendiğini, tüm o ürinin, fazlalık suyun ve atık maddelerin bu kadar hassas şekilde filtrelendiğini biliyor muydunuz?
Yükte hafif, pahada ağır bu organlarımız işte böylesine çalışkan ve önemli bir role sahipler. Üstelik sadece kanımızı temizlemekle kalmıyorlar; aynı zamanda kanımızdaki elektrot dengesini sağlıyorlar, kan şekerini kontrol altında tutan hormonları salgılıyorlar, alyuvar üretiyorlar, kemikleri kuvvetlendiriyorlar. Tüm bunlara karşılık olarak, biz ne yazık ki onlara çok kötü davranıyoruz!
Yaptığımız ilk yanlış; az su içmek. Bir insan günde ortalama 8 bardak su içmelidir. Vücudumuza giren bu su miktarı sayesinde böbrekler işlerini yapabilirler, kanımızdaki atık maddeleri rahatça filtreleyebilirler.
Elbette yeri geliyor kolaylıkla bir tuvalet bulamıyoruz, metrobüste trafiğe yakalanıyoruz, restoranlardaki tuvaletlerin temizliğine güvenemiyoruz...
Bu tip zorunluluklarda yapacak bir şey yok elbette, ancak sırf üşendiğimiz için veya yaptığımız iş bölünmesin diye tuvaletimizi erteliyorsak böbreklerimize büyük kötülük yapıyoruz. Çünkü çişi tutmak, böbrekler üzerinde baskı oluşturmak ve böbrek taşlarına yol açmak anlamına geliyor.
Tabii bu oldukça genel bir madde; her organımızın olduğu kadar böbreklerimizin de vitamine ihtiyacı var... Ancak böbreklerde vitaminsiz kalmak etkilerini birçok organımızdan çok daha hızlı gösteriyor, böbrek taşları oluşuyor, mazallah böbrek yetmezliği riski doğuyor!
Böbreklerinize iyi bakmak istiyorsanız, özellikle Vitamin B6'yı es geçmeyin.- - - - - -
Eh, gün boyu 30 işi aynı anda yapabilmek kolay değil... İnsan zinden düşüyor, kahveye sarılıyor tabii!
Ancak kahvenin kan basıncını arttırdığını ve kafein maddesinin tuvalete kalkmamızı hızlandırdığını da, tüm bu etkilerin böbreklerimizi fazlasıyla yıprattığını hatırlatmakta fayda var. - - - - - -
Yalnızca kırmızı et de değil, hayvansal proteinler içeren besinlerin tamamı (örneğin süt ürünleri) fazla tüketildiğinde böbreklerimizin çok zorlanmasına sebep oluyor, sağlığımız için büyük risk oluşturuyor.
İşte bir yanlışımız, -düzeltiyoruz; elde olmadan yaptığımız bir yanlış daha!
Vücudumuzdaki her organımız gibi böbreklerimizin de uyku saatine ihtiyacı vardır. Çünkü böbrek dokuları biz uyurken yenilenir. - - - - - -
İlaçları sağlığımıza kavuşalım diye içiyoruz, gel gelelim bu fabrikasyon ufaklıkların her biri vücudumuzda fazla fazla atık madde bırakıyor, yan etkilere sebep oluyor.
Bu etkilerden de en çok böbreklerimiz ve karaciğerimiz etkileniyor.
Alkolün çişi çok çok hızlı getirdiği gerçeği kendi tecrübelerimizle sabit.
Fazla alkol tüketimi böbreklerimizin üzerinde baskı oluşturur ve kalıcı hasarlara sebebiyet verir.
Tuzun içindeki sodyum vücuda fazla alındığı takdirde kan basıncı yükselir, böbreklerin iş yükü alışılmadık şekilde artar... Şekerde de durum farklı değil; fazla kullanıldığı takdirde çişimizdeki hayvansal protein oranı aynı fazlalıkta artıyor.
Hayvansal proteinin nasıl da dertli bir besin olduğunu yukarıdaki maddelerde belirtmiştik zaten; bu bilgiye fazla şeker tüketen insanların ürinlerinde bol miktarda şeker-kahve tüketiminin böbreklerinizi iflas ettireceğini de belirtelim.
Kaynaklar: Davidwolfe.com & Kidneyfund.org