Bu Adam Bilim Kurgu Yazarı mı Yoksa Kahin mi? Günümüzde Jules Verne'nin Romanlarından Uyarlanıp, 'Aslında Hiç de İmkansız Değilmiş!?' Dedirten 2 Film

Teknoloji geliştikçe dünyamız hakkında daha fazla şey öğreniyoruz... Nasıl oluyorsa tüm öğrendiklerimiz Jules Verne romanlarını haklı çıkarır neticede oluyor! E film yapımcıları da bunu gözden kaçırmıyor tabii :)

Denizler Altında 20.000 Fersah (1997)

Jules Verne'in aynı isimli romanından iki bölüm halinde televizyona uyarlanan film listemizin ilk incelemesi...

1868 yılında gemilerin çarpıp batmasına neden olan garip bir nesnenin varlığı ortaya çıkar. ABD'ye ait bir gemi, bilim adamlarından oluşan bir ekiple denize açılır ve nesneyi araştırmaya başlar. Gemide, Fransız bilim adamı Pierre Aronnax da vardır. Bilim gemisi de, batma sebebini araştırdıkları gemilerle aynı kaderi paylaşır, devasa bir okyanus canlısı olduğu düşünülen nesneye çarpar ve batar.

Reklam
Reklam

Pierre Aronnax, uşağı Conceil ve Kanadalı Ned Land bu alaboradan sağ kurtulurlar, ancak şok edici bir gerçekle karşılaşırlar: artık gemilerini batıran nesnenin içindelerdir... Bu nesne, kendini toplumdan soyutlamış, oldukça kültürlü bir Hintli olan Kaptan Nemo'nun devasa denizaltısı Nautilus'tan başka bir şey değildir!

Elbette filmin hikayesinde küçük düzeltmeler var... Ama bilimin bugünkü geldiği noktayla değerlendirdiğimizde, hikayenin bu kadar gerçekçi olması inanılmaz!

Hikayenin sonlarına doğru Nautilus Baltık Denizi'nde bir girdaba kapılır ve batar... Kahramanlarımız Aronnax, Conceil ve Land bu kazadan sağ kurtulur, ancak Nautilus'a ve Kaptan Nemo'ya ne olduğu ortaya çıkmaz.

Kaptan Nemo'yu sinema üstadı Michael Caine'in oynadığı, Grey's Anatomy ve Transformers'tan da tanıdığımız Patrick Dempsey'i de barındıran televizyon filminin yönetmeni ise Rod Hardy. Rod Hardy'nin aynı yıl Pierce Brosnan'ın oynadığı Robinson Crusoe'yu da yönettiğini düşünürsek, ünlü yönetmenin eski romanları çok sevdiği sonucunu çıkarabiliriz :)

Reklam
Reklam

Okyanusun en diplerine kadar dalabilen denizaltıların yapımı 1959'a kadar mümkün olmadı, devasa deniz canlılarıyla çarpışabilecek denizaltılar içinse 1989'a kadar beklememiz gerekti (wikipedia.org)... Jules Verne ise bu romanı 1870 yılında yazmıştı!

Filmdeki tek bilimsel düzeltme ise şöyle;
Romanda Nautilus enerjisini sudaki güneş ısısını absorbe ederek sağlıyor. Güneş ışığının okyanusta yeterince denize inemediğini düşünürsek, bu imkansız... Filmde enerji kaynağı, hidroelektrik enerjisi olarak değiştirilmiş :)Dünyanın Merkezine Yolculuk (2008)

Mumya serisinin yıldızı Brendan Fraser'ın böyle bir yakışıklılık, sempati ve oyunculukla nasıl yeni Hugh Grant olamadığını hakikaten merak ediyoruz... Neyse, konumuza geçelim.

Reklam
Reklam

*1864* yılında yayınlanan Jules Verne romanı şöyle;
Profesör Lindenbrock ve yeğeni Axel Lindenbrock, 16. yüzyılın ünlü bilgini Arne Saknussemm'e ait, el yazması bir şifre bulurlar. Şifreyi çözdüklerinde İzlandalı bilginin, Sneffels Yanardağı*'nın (İzlanda)* kraterinden dünyanın merkezine inildiğini keşfettiğini anlarlar... Bu keşfi tekrarlamak için İzlanda'ya doğru yollara düşerler.Roman 2000'li yıllara uyarlanıyor... Üstelik bilimsel olarak hiçbir değişiklik yapmadan!

Eric Brevig'in yönettiği, başrollerini Brendan Fraser, Josh Hutcherson ve İzlandalı yıldız Anita Briem'in paylaştığı Dünyanın Merkezine Yolculuk; romanı neredeyse birebir işliyor.

Reklam
Reklam

Fizik profesörü Trevor Anderson (Fraser), dünyadaki sismik aktiviteleri izlerken ortadan kaybolan erkek kardeşinin izlerine 10 yıl sonra Jules Verne'in

Dünyanın Merkezine Yolculuk romanının üzerine karalanmış kısa notlarda rastlar. Yeğeni ile birlikte, kardeşini bulmak için İzlanda'ya; Sneffels Yanardağı'na doğru yola çıkar. Fırtına esnasında yanardağın içindeki bir mağarada kısılı kalırlar ve derinleri keşfetmeye başlarlar.

Macera boyunca erkek kardeşinin notlarını ve Jules Verne'in romanını rehber olarak kullanan Trevor Anderson, aynı romandaki Lindenbrock gibi dünyanın merkezine ulaşır!

İşin en şaşırtıcı tarafı; filmin 2000'lere uyarlanması, karakterlerin arkaplanlarının ve isimlerinin değişmesi haricinde; filmde bilimsel olarak değiştirilen hiçbir şey yok! Üstelik, romanda belirtilen bir takım olaylar, bilimsel gerçeklere dayandırılıyor ve izleyiciye ''Ulan yoksa hakkaten inebilir miyiz dünyanın merkezine?'' dedirtiyor.

Reklam
Reklam

Ne filmi, ne de romanı anlatmayalım; ama ateşböceği gibi parlayan kuşlar ayrıntısının, magnezyum madeninin filmde neredeyse başrol oynamasının ve elektromanyetik alanda asılı kalmış metal kayaların hastası olduk! Birçoğu 80'li yıllara kadar keşfedilmemiş teknolojilerin tasvirini 1800'lerde yapmak. Akıl alır gibi değil!

1828 doğumlu, 1905'te hayata veda eden Fransız yazar ve gezgin, Jules Verne...
Dünyada bugün dahi, Verne'in romanlarının aslında yaşanmış olayların romanlaştırıldığına inanan insanlar mevcut; kendilerine Vernist (Vernian) diyorlar.

Ne dersiniz? Vernist mi olsak, ne yapsak?

---

Reklam
Reklam

Kaynaklar: Wikipedia.org & IMDB.com