Bu Beldenin Geleceğini Dershaneler Değiştirdi

Bu beldenin yaşlıları dershanelerin kapatılmasına yönelik tartışmaları kederli gözlerle izliyor, okuyor. Çünkü bu beldeden 1970’li...

Bu beldenin yaşlıları dershanelerin kapatılmasına yönelik tartışmaları kederli gözlerle izliyor, okuyor. Çünkü bu beldeden 1970’li yıllara kadar hiç okuyan olmamış, kızlar okul yüzü görmemiş, erkekler tarlalarda geçirmişler hayatlarını. Kente 1990 yılında bir dershane gelmiş. Kulaktan kulağa yayılmış dershanenin varlığı. Dershanenin hocaları tek tek dolaşmış evleri. Yardım edelim okusun çocuklarınız demişler. O yılların ardından değişmiş Altınkaya beldesinin kaderi. Şimdilerde kaymakamlar, avukatlar, gazeteciler sayısız öğretmen çıkmış bu köyden. "Dershanelere öyle yüklü paralarda ödemedik" diyor köyün ileri gelenleri. "Sınavın ardından bizi yalnız bırakmadı Dershane hocalarımız, Çocuğun kazandığı kente kadar dahi bizle beraber götürdüler" diyor bir diğer köy ahalisi. Kendi okuyamamasına rağmen başta kızları olmak üzere torunlarını da dershaneden aldıkları destekle üniversiteli yapan yaşlı bir kadının dilinden dökülüyor şu kelimeler "Dershaneler önce kızlarımızın sonra köyümüzün kaderini değiştirdi. Allah razı olsun onlardan." Son günlere damgasını vuran dershanelerin kapatılması tartışmaları hararetle sürerken bir beldenin adeta kaderinin değişmesinde en büyük etkenler arasında gösteriliyor dershaneler. Hatay’ın Altınözü ilçesine bağlı Altınkaya beldesinde yaşayanların gözü kulağı haberlerde. Köyün ileri gelenlerinden Bünyamın Köleoğlu eski ile yeni dönemi karşılaştırdıklarında dershanelerin kendilerine olan yararlarını sıralıyor. 1970’li yıllara kadar köyde erkek çocuklarının belli bir yaşa kadar okutulduğunu kız çocuklarının ise hiç okula gönderilmediğini söylüyor. 1990 yılında Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’ya açılan Önem Dershanesi'nin köyün adeta kaderini değiştirdiğini söylüyor. Bünyamin Köleoğlu. O tarihten sonra 300 den fazla kişinin üniversiteden mezun olduğunu anlatan Köleoğlu şöyle konuştu: “Dershanelerin kapatılma tartışmalarını kederle izliyoruz. Bizim çocuklarımızın kaderi dershaneler sayesinde değişti. Köy yeri. Okulumuz var. Yok değil. Ama köydeki çocuğun kentteki çocukla eğitim alanında yarışması zor. Destek şart. Bize bu desteği dershaneler verdi. Destekten öteydiler. Aile ferdi gibi. Bir babadan fazla ilgilendi hocaları çocuklarımla. Şimdi hepsi Üniversiteden mezun oldu. Öğretmen oldular. Torunlarım dershanelerin katkıları ile okuyor. Kapatılma kararını düşünmek dahi istemiyoruz. Karşıyız." Halen bir kızını okutan Fatma Köleoğlu ise kızının sınav için bir yıl erken destek aldığını isteklerinin önümüzdeki yılda aynı desteği alması gerektiğini söylüyor. Okuldaki Öğretmenlerin çocuklara belirli ölçüde katkı verdiğini anlatan Fatma Köleoğlu, kızının bir yıl öğretmensiz kaldığından dert yanıyor. Köy okulundaki öğretmenin hamilelik nedeniyle belirli dönemlerde izin aldığını, doğumun ardından alınan bir diğer izinle de uzun aylar sürecinde kızının derslerinin boş geçtiğini anlatan Fatma Köleoğlu “Hamilelikti, doğumdu derken yılın büyük çoğunluğunda kızım öğretmensiz kaldı. Derslerinden geri kaldı. Eksiğini dershaneye göndererek tamamlamaya çalıştık. Yerinde bir karar oldu. Önümüzdeki senede kızımın aynı destek ile okuma yolunda ilerlemesini istiyorum. Elimizden alınmasın bu özürlüğümüz. Dershaneler kapatılmamalı." şeklinde konuştu. Okula giden torunun matematik hocasının ayağının kırılması ile başlayan süreci kederli gözlerle anlatan Orhan Taze ise “Bir yıl öğretmenin ayağı kırıldı diye torunum Matematik dersi alamadı. Yıl bitti çocuk mezun oldu. Ama matematik yok. O yıl sınava girdi ve kazanamadı. Dershaneye gönderdik. O eksiğini dershane ile tamamlamış olduk. Şimdi üniversitede okuyor.” diye konuştu. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesinin kime yarar sağlayacağı noktasında kimsenin açıklama yapmadığını söyleyen köy sakinlerinden Abdullah Uçar, “Zengin gönderebilir belki özel okula ama fakir fukaranın buna gücü yetmez.” diyor. Köydeki eğitim olanakları ile büyükşehirlerdeki eğitim olanaklarının çok farklı olduğunu dile getiren Uçar, “Okullardaki eğitim kalitesi yükseltilsin. Çağdaş eğitime ayak uydurulsun. Ve hükümet mutlaka bu kararını gözden geçirmeli.” ifadelerini kullandı. “KÜÇÜK TORUNUM BEN DE DERSHANEYE GİTMEK İSTİYORUM DEDİ OTURUP AĞLADIM” Altınözü'nde Ak Parti Hükümeti'ne en fazla oyu veren beldede yaşadıklarını ilk olarak söyleyen Abdulaziz Kılıç (60) “Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olduğu gün kurban kestim, Başbakan hapse girdiğinde günlerce ağladım çıkması için dualar okudum. Bu kadar bağlıyız biz hükümetimize ve devlet adamlarımıza. Yaptıkları çalışmalarla gururlandık. Ancak bu karardaki ısrarları bizi fazlasıyla üzdü." şeklinde konuştu. Torununun 490 tam puan alarak İstanbul’da fen lisesini okumaya hak kazandığını gururla anlatan Kılıç, öncelikle Okuldaki öğretmenlerine teşekkür ediyor. Dershanelerde aldığı destek ile torunu Ömer Kılıç’ın öncü bir fen lisesinde okuduğunun altını çizen Kılıç kapanma tartışmalarının diğer torunlarını çok fazla etkilediğini söylüyor. Küçük torununun “Bende abim gibi okumak istiyorum. Ama dershaneleri kapatacaklarmış dede” sözünden dolayı gözyaşlarına hakim olamayan Abdulaziz Kılıç, “Ülkeyi kaosa sürükleyecek karardan geri adım atacaklarına inanıyorum. 79’larda kız çocuklarını okutmak ayıptı. Ama şimdi öylemi. Gözümüz arkada değil." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: