Çocuklar ve aileler için bir korkulu rüya haline gelen beta virüsünden korunmak için bağışıklık sistemini güçlü tutmak ve elleri sık sık yıkamak önemlidir. Çünkü bu hastalık oldukça bulaşıcıdır ve sıklıkla nükseder. İşte hastalık hakkında merak edilen tüm detaylar...
Çocuğunuzun ateşi yükselmiş ve boğaz ağrısı çekiyorsa panik yapmanıza gerek yoktur. Çünkü muhtemelen sebebi, halk arasında Beta mikrobu olarak bilinen ve tedavisi kolay olan bir rahatsızlıktır. Peki, özellikle kış aylarında anne ve babaların endişelenmesine neden olan Beta virüsü nedir?
Asıl adı A grubu Beta Hemolitik Stroktokok bakterisi, boğazda iltihaba neden olur. Bu da çocuklarda yüksek ateş ve boğaz ağrısının en yaygın sebepleri arasındadır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının en kolay tedavi edilenidir. Çünkü keşfedildiği günden bu yana hiçbir ilaca karşı bir direnç oluşturmamıştır. Bu sayede de yan etkileri ve bulaşıcılığı kontrol altına alınabilmektedir.
Bu mikroorganizmanın boğazda iltihaplanmaya neden olduğunu ve çocukları hasta ettiğini daha önce paylaşmıştık. Çocukların beta mikrobuna yakalanması için bakterinin ağız yoluyla boğaza ve akciğerlere, burun yoluyla da sinüs kanallarına ulaşması gerekmektedir. Özellikle akciğerlere ulaştığında ciddi enfeksiyonlara sebep olacağı için teşhis ve tedavi için mümkün olduğunca erken hareket edilmesi önemlidir.
Yapılan araştırmalar, boğaz ağrısı ve ateş şikâyetiyle hastaneye götürülen çocukların yüzde 10 ila 15’inde tespit edilen bakterinin A grubu beta hemolitik streptokok bakterisi olduğunu göstermiştir. İlaçlara direnç göstermeyen ve tedaviye olumlu bir tepki veren bu bakteri, eğer tedavi edilmezse; nefrit, artrit ve kalp romatizması gibi ciddi hastalıklara yol açabilir.
Beta virüsü belirtileri arasında en yaygın olarak, boğaz ağrısı ve yüksek ateş görülmektedir. Diğer belirtileri ise şu şekilde sıralamak mümkündür:
Ne olduğu ve nasıl oluştuğu açıkladığımız bu virüs için sorulacak en kritik sorulardan biri de Beta virüsü nasıl geçer? olacaktır. Henüz bir aşısı bulunmadığı için öncelikle yapılması gereken, daha bakteriyi kapmadan önce gerekli önlemleri almaktır. Bununla birlikte, eğer bir çocuk beta mikrobu kaynaklı rahatsızlık yaşıyorsa, doktoru onun için en uygun antibiyotik tedavisini verecektir. Çok uzun yıllardır bu bakterinin tedavisinde penisilin ve penisilin türevi antibiyotikler kullanılabilmektedir. Yine tedavinin süresi ise hastalığın durumuna göre ve doktorun belirlemesiyle 7 ila 12 gün arasında değişmektedir.
Her ne kadar antibiyotik tedavisi beta mikrobu için en uygun seçenek olsa da doktorun teşhis ve reçetesi olmadan asla antibiyotik kullanımına gidilmemelidir.
Beta virüsü bulaşıcı mı? sorusunun net ve kesin bir cevabı bulunmaktadır: Evet bu virüs bulaşıcıdır. Hatta bulaşıcılığı oldukça da fazladır. Bu nedenle hasta kişiler ile temastan kaçınılmalıdır. Yakın çevrede beta mikrobu taşıyan bir kişinin bulunması, hastalık riskini artırmakla birlikte, insanların toplu olarak bulunduğu, okul, otobüs, servis aracı ve sinema gibi kapalı alanlarda da dikkatli olmak önemlidir.
Virüs kaynaklı hastalıklar sık sık beta mikrobu ile karıştırılarak yanlış bir tedavi yoluna gidilmektedir. Ancak bilinmelidir ki pek çok virüste ilaç işe yaramaz. O nedenle çocuğun belirtilerini iyi analiz etmek gerekmektedir.
Virüs kapmış bir çocuğun belirtileri arasında gözlerin kan çanağı gibi kızarması, burnunun akmasıyla yoğun bir nezle hali ve öksürük bulunmaktadır. Beta mikrobu taşıyan bir çocukta ise dudaklar ve yanaklar kıpkırmızı olmuştur, boğaz kuru ve ağrılıdır.
Daha önce de belirttiğimiz gibi beta virüsü oldukça bulaşıcıdır ve üst solunum yollarını etkiler. Diğer pek çok bulaşıcı hastalık gibi daha hastalığa yakalanmadan önce dikkat edilecek unsurlar ile beta mikrobundan korunmak mümkündür. Bunun için;
Pediatri doktorlarının en çok rastladığı üst solunum yolu rahatsızlıklarından olan “Beta virüsü yetişkinlerde olur mu?” sorusu pek çok kişi tarafından da merak ediliyor. Bu sorunun cevabı “evet” olsa da yetişkinlerde görülme olasılığı çocuklarda görülme olasılığından oldukça düşüktür.