Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kobani protestoları sırasında yaşanan olayların polisin yetkilerinin yetersizliğini gösterdiğini savunarak, olayların kapsamlı bir iç güvenlik reformunun hazırlanması ihtiyacını ortaya çıkardığını söyledi.
Arınç şöyle konuştu:
"Olaylara anında müdahale edilmiştir iç güvenlik toplantıları yapılmıştır. sorumlu ve yetkili olan kişilerle organizasyon gerçekleştirilmiştir. Bir izleme takip kurulu 24 saat iş yapacak noktada teçhiz edilmiştir. son şiddet olaylarında güvenlik güçlerimizin karşılaştığı birtakım imkansızlıklar ve olaylara müdahale ederken karşılaştıkları olumsuzlukları bir rapor halinde etraflıca gözden geçirdik. Bu tür toplumsal olaylar şiddete dönüştüğü takdirde aşırı ve yaygın bir şiddet kullanımının söz konusu olduğu hallerde güvenlik güçlerinin elini güçlendirmek onlara yeni imkanlar ve kullanabileceği yeni alanlar elbette tesis etmek suretiyle bir çalışma yapılacaktı. Bu, bugünün meselesi değildir. Geçmişten bu yana üzerinde çalışılan bir konuydu. Ama son yaşanan olaylarda bunun aciliyeti ortaya çıktı. Konu üzerindeki çalışıldı. Bu çalışma bir süre daha devam edecek. Bununla şunu yapmak istiyoruz. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumak asıl amacımız budur. Şiddet olaylarını mutlaka önlemek ve kamu düzenini sağlamak. Bunun ilgili olarak güvenlik güçlerine kolluk kuvvetlerine verilen birtakım yetki ve imkanlar olduğunu biliyoruz. Kanunlarda bir değişiklik yapılmasının yeterli olmayacağı kapsamlı bir iç güvenlik reformunun hazırlanması ihtiyacı ortaya çıktı. Özellikle AB üyesi ülkelerde bu durum nasıl karşılanmaktadır özellikle Almanya örneğine öncelik vermek sureti ile oradaki uygulamaları ve yetkileri belki esas alabilecek Türkiye özeline uygulanabilecek bir noktaya getirmek üzere çalışmalar devam edilmesi kararı verilmiş oldu."
ŞEHİT PİLOTLAR
Deniz Kuvveteleri Komutanlığına ait Sikorsky helikopterin havalandıktan düşmesi sonucu pilotların şehit olması ile ilgili olarak, "Bununla ilgili olarak Deniz Kuvveteleri Komutanlığı tarafından ve ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli ve idari tahkikat başladı. Bizi burada birinci planda ilgilendiren helikopterin düşme sebebinin açıkça ortaya konulmasıdır. Şu saat itibariyle henüz bir sonuca ulaşabilmiş değiliz. hava şartları veya teknik birtakım sebepler düşmeye yol açmış olabilir. Her şeyin ötesinde 4 tane pırıl pırıl asker mürettebatımızın vefatı Türkiye'yi fevkalade üzmüştür" diye konuştu.
"TRAFİK KAZASINDA ŞEHİT OLAN POLİSLER"
Sivas'ta çevik kuvvet ekiplerinin içinde bulunduğu otobüsün trafik kazası sonucu devrilmesi ve 3 polisin şehit olması ile ilgili olarak Arınç, "Cumhurbaşkanımızın Gümüşhane'de düzenlenen mitinginde görevlendirilmek üzere Malatya ilinden takviye ekipler gönderilmişti. Bazı polislerimizin vefat ettiği trafik kazalarına son günlerde biraz fazla rastlamış olduk. 3 şehidimize de Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.
SOKAK OLAYLARINDAKİ ÖLÜMLER
Yurt genelinde yaşanan sokak olaylarında hedef alınan yerler ile ilgili görüşleri sorulan Arınç, "Bu olaylar sebebiyle çok acı yaşanmıştır. Bu bir yaygın şiddet olayıdır. Bir terör olayıdır. Burada verilen zarar vahşice işlenmiştir. Eskiden Türk Ceza Kanununda vardı. Canavarca his saikiyle adam öldürmek diye ve cezası da idamdı. Şimdi aynı şekilde öldürme olaylarında sanıyorum ki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veriliyor. Sadece sakallı olduğu için yanındaki eşi tesettürlü olduğu IŞİD'çi bahanesiyle hayatlarına son verilmiştir. Çok acı olaylar yaşandı. Dileriz ki tekrarı olmasın. tekrarının olmaması için de hükümet olarak bütün tedbirleri alacağımızın ve kamu düzeninin de esas olacağının bilinmesini istiyorum. Son yıllarda yaşanmış olan olaylardan belki de en fecilerinden bir tanesidir. Buna sebep olanların özür dileme af dileme ve yaptıklarının yanlış olduğunu itiraf etme erdemini de göstermelerini dilerim" ifadelerini kullandı.
KOBANİ EYLEMLERİ
HDP'nin sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı çağrıyı hatırlatarak sokak olayları hakkında birtakım bilgiler veren Arınç, "6 Ekim tarihinde başlayıp 11 Ekim 2014 tarihine kadar yoğun olarak devam eden olaylar kapsamında 20 ilimizde şiddet boyutuna varan eylemler 17 ilimizde şiddet içermeyen destek eylemleri olmak üzere toplam 37 ilimizde bin 419 olay meydana gelmiştir. Olaylarda 2 emniyet mensubumuz şehit olmuş 308 emniyet mensubu yaralanmıştır. 34 kişi hayatını kaybetmiş 415 kişi ise yaralanmıştır. Acı olan şudur. Bu Türkiye'de maalesef bir anda ortaya çıkıveren ve gayet organize planlı kimin kimliğinin ne olduğunun belki de önceden tespit edilerek onlara yönelik bir şiddet ve tamamen terör olayıyla karşı karşıya kaldık" şeklinde konuştu.
İNCİRLİK ÜSSÜ
Beyaz Saray Güvenlik danışmanının Türkiye'nin ABD ve ortaklarına üslerine kullanma izni verdiği ifadeleri sorulan Arınç, İncirlik Üssü ile ilgili olarak "Farklı kişiler açıklama yapmış olabilirler. Maksadını aşmış olabilirler. Türkiye'yi bir şekilde kendi çalışmaları doğrultusunda görevlendirmek istemiş olabilirler. Dışişleri Bakanımız ABD'dedir. Bakanlığın açıklamalarına dikkat etmek gerekir. Cumhurbaşkanımız, başbakanımız ne diyorsa bence onlara dikkat etmemiz gerekir. Türkiye IŞİD terör örgütü ile mücadele konusunda uluslararası koalisyonla işbirliği yapmaktadır. Müttefiklerimizle istişareler de yapılmaktadır. Terörle mücadele kapsamında yürütülen işbirliği dışında İncirlikle ilgili yeni bir durum yoktur. Eğit donat programı için Türkiye tarafından önerilen bazı tesisler söz konusudur. Uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge tesisi dahil olmak üzere birlikte atılacak adımlar ve alınacak tedbirler paketinin bütün unsurları hakkında ABD ile gerçekleştirmekte olduğumuz görüşmeler sürdürülecektir" açıklamasında bulundu.
"90'LARA TÜRKİYE'Yİ GERİ Mİ DÖNDÜRMEK İSTİYORSUNUZ SÖZLERİNE GEREK YOK"
Askere sağlanacak güvence konusunda çalışmanın tamamlanıp tamamlanmadığı sorulan Arınç, "Kanunlarda değişiklik olarak değil iç güvenlik kapsamında yeni bir reform düşünüyoruz. Öyle bir organizasyon olmalı ki bu tür olaylar anında bastırılabilmeli. Teknik olarak istihbarat olarak hiçbir eksiğimiz kalmamalı. Bu aralarındaki uyumu sağlayabilecek yeni bir mekanizmayı gündeme getirebilmeliyiz. Bugün şununla karşılaştık hadi orayı yamayalım. Böyle bir düşünce içinde değiliz. Özgürlükler hukuk ve demokrasi esas olacaktır. Bazıları fazlaca konuşmaya başladı. 90'lara Türkiye'yi geri mi döndürmek istiyorsunuz sözlerine gerek yok. Son yaşanan olaylar muvaffak olabilseydi Türkiye bırakın 90'ları daha çok eski dönemlere dönerdi. Buna müsade edilmedi. Çok ağır tahribat var ama amaçlarına ulaşamadılar" ifadelerini kullandı.
"RESMİ GAZETE'DE Mİ OKUDUN YOKSA BAŞKA BİR ŞEY Mİ GÖSTERDİLER?"
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken'in basın toplantısındaki konuşmaları hatırlatılan Arınç, çözüm süreci yol haritası ile ilgili olarak, "Bunu bana değil İdris Baluken'e soracaksınız. Senin gördüğün neydi? Resmi Gazete'de mi okudun yoksa başka bir şey mi gösterdiler? Bunun ikinci sayfası var mıydı İdris Bey? Sen doktorsun okuduğunu anlarsın. Bunları sen soracaksın. Bana niye soruyorsun?" şeklinde değerlendirmede bulundu.
"TÜRKİYE SADECE EĞİTİM BÖLÜMÜNDE OLABİLİR"
Eğit-donat konusu ile ilgili sorulan bir soruya Arınç, "Bu bizim için yeni bir unsur değil. Biz Suriye'deki ılımlı muhalefetin güçlendirilmesi gerektiğin düşünüyoruz. Türkiye bu konuda haklı çıkmıştır. Keşke Türkiye'nin sözlerine Batılı ülkeler de kulak verebilseydi. Ilımlı muhalefet alanda zayıf kalınca onun boşluğunu aşırı unsurlar doldurdu. Şimdi batılı ülkeler Türkiye'nin geldiği noktada eveti bir eğit-donat faaliyetinin ki sayılarının belki birkaç yüz olabileceği bir faaliyetin yapılmasını düşünüyorlar. Türkiye'nin haklı olduğunu kabul ediyorlar. Türkiye bunun sadece eğitim bölümünde olabilir. Bugüne kadar olduğu gibi silah ve teçhizat bölümünde olmaz. Dikkat edeceğimiz şey gelenlerin mutlaka Suriye halkından olması yabancı unsurları barındırmaması düşünülüyor. Bu konuda henüz yer, imkan, şartlar kesin olarak belirlenmiş değil" diye yanıt verdi.
"BARZANİ'NİN AÇIKLAMASI OLUMLU"
Barzani'nin Türkiye ile ilgili açıklamalarını değerlendiren Arınç, "Barzani'nin açıklaması bence olumlu bir açıklamadır. Türkiye bu konuda bize yardım etti ama beklediğimiz kadar değil dedi. Bu bir serzeniş değil. Türkiye kendi ulusal çıkarlarını her bakımdan en önde tutmak zorundadır. Bizim Kuzey Irak'taki yönetimle ilişkilerimizin iyi olduğunu herkes biliyor. Türkiye'nin o yönetimle ilişkilerinde bir sorun yok" diye konuştu.
"BİZ YARGIDA TÜM İNSANLARA EŞİT VE ADALETLİ GÖZLE BAKTIK"
HSYK seçimleri ile ilgili sorulan bir soru için Arınç, "Bence yargıda huzur ve sükunet içerisinde ve yargıçlara yakışır bir ağırbaşlılıkla bir seçim yapıldı. HSYK'nın yapısını hepimiz iyi biliyorduk. Bu yapıdan hepimizin şikayetleri vardı. Biz yargıda tüm insanlara siyasi kanaatleri ne olursa olsun eşit ve adaletli gözle baktık" dedi.
(DHA)