Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Ülkemizde 15 milyon çalışanın yaklaşık 2 milyonu sendikalı. Sadece 1,5 milyon çalışanın toplu iş sözleşmesinden yararlandığı bu model, bizim modelimiz olamaz. Bunu savunamayız ve bunun arkasında duramayız." dedi.
Uluslararası Çalışma Örgütünce (ILO) bir otelde düzenlenen "Türkiye'de Sosyal Diyaloğun Geleceğini Birlikte Şekillendirmek" konulu panelde konuşan Arslan, sosyal diyaloğun önemine değindi.
Sendikal örgütlenmenin önündeki engellere rağmen Hak-İş olarak hedeflerinden asla vazgeçmediklerini belirten Arslan, iş kolu ve sektör ayrımı yapmadan tüm çalışanları sendika güvencesine almaya yönelik stratejiler geliştirdiklerini vurguladı.
İşçi, işveren ve memur sendikalarının bir arada olduğu platformda sendikal düzeyde toplu sözleşmenin tartışılması gerektiğini ifade eden Arslan, şunları kaydetti:
"Toplu iş sözleşmesi pratiklerinin, ülke genelindeki çalışanların çok ciddi bir kitlesini temsil ettiğinden yola çıkarak bu değişim ve dönüşümün gerçekleştirilmesi gerekiyor. Maalesef ülkemizde 15 milyon çalışanın yaklaşık 2 milyonu sendikalı. Sadece 1,5 milyon çalışanın toplu iş sözleşmesinden yararlandığı bu model, bizim modelimiz olamaz. Bunu savunamayız ve bunun arkasında duramayız."
Sendikal çıkar ve gücün ötesinde perspektifle bir araya gelinmesi gerektiğini anlatan Arslan, "Çalışma hayatının sorunlarının çözümünde güç birliğine ihtiyacımız var." ifadesini kullandı.
- "İnsanın yerini makinenin alacağı gelecek kurgusuna karşıyız"
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise Ekonomik ve Sosyal Konseyin en önemli sosyal diyalog mekanizmalarından biri olduğunu belirterek, "Çalışma hayatını doğrudan veya dolaylı etkileyen politikaların inşa süreçlerine çalışma hayatı aktörleri muhakkak dahil edilmeli ve bu sistematik zemine taşınmalıdır. Bu noktada Ekonomik ve Sosyal Konsey önemli bir rol oynayacaktır." dedi.
İnsanın yerini eşyanın ve makinenin alacağına dair gelecek kurgusuna karşı olduklarını kaydeden Yalçın, şunları söyledi:
"Dijitalleşmeyle ortaya çıkan yeni çalışma biçimleri özel sektördeki çalışma hayatını sil baştan değiştirecek gibi görünüyor. Dijital çağın ülkemizdeki kamusal çalışma alanına etkisi özel sektörle kıyaslandığında daha sınırlı olacak ve uzun bir zamana yayılacaktır."
- "Toplu sözleşme masasında daha geniş temsil olmalı"
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının belirlendiği toplu sözleşme masasında daha geniş temsilin olması gerektiğini dile getirerek, Fransa örneğini verdi.
Kahveci, kamu çalışanlarının kendilerini toplu sözleşme masasında temsil edecek sendika ve konfederasyonu referandumla belirleyebileceğini ifade etti.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, sendikaların aldığı grev kararlarının hükümet tarafından ertelenmesine tepki göstererek, "Sendikalaşmanın önüne engeller çıkarıldığı, grev hakkının neredeyse rafa kaldırıldığı ve bununla övünen bir zihniyetin olduğu ortamda sendikaların geleceğini tartışıyoruz." ifadesini kullandı.
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ise sendikal örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasının önemine değindi.
Grevli, özgür toplu sözleşme yönünde mücadelelerinin sürdüğünü belirten Bozgeyik, kamudaki ihraçlara yönelik eleştirilerde bulundu.