Diyetisyen Selin Nur Uçar, kilo vermeyi engelleyen etmenler konusunda uyarılarda bulundu. Çeşitli beslenmenin oldukça önemli olduğunu dile getiren Dyt. Uçar, “Kilo vermeyi hedeflediğinizde beslenme düzeni sağlığın korunması için yeterli ve dengeli olmalıdır. Sağlıklı bir beslenme düzeni karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral gibi besin ögelerinin tamamını içermeli ve bedenin ihtiyaç duyduğu kaloriyi sağlamalıdır. Tek tip beslenme düzeni yerine, çeşitliliğin olduğu esnek bir beslenme düzeni, sıkıcılığın da önüne geçerek sürdürülebilirliği sağlayacaktır” diye konuştu.
Bazı durumların kilo vermenin önünde engel oluştururken kilo alma eğilimini de arttırabileceğine değinen Dyt. Uçar, bunların farkında olup, ona göre uzman hekim takibinde ilerlemenin sağlık açısından önem arz ettiğini ifade etti. Dyt. Uçar, “Kişinin genetik yatkınlığı, hormonal düzensizlikleri, antidepresan ve kortizol türü ilaç kullanımı, çok düşük kalorili beslenme durumu, kadınlarda menopoz dönemi kilo vermeyi zorlaştırıcı olabilir. Özellikle hipotiroidi, Cushing Sendromu, polikistik over sendromu, insülin direnci, anemi gibi hastalıklar kilo vermek önünde engel oluşturabilen hastalıklardandır” dedi.
Sağlığın sürdürülmesinde beslenme, egzersiz ve yeterli uykunun bir arada olması gerektiğine dikkat çeken Dyt. Uçar, “En iyi egzersiz, yapabildiğiniz ve sürdürülebilir olandır. Kilo verme sürecinizi egzersizle desteklemek kas kaybının önüne geçer ve daha dinç hissetmenizi sağlar. Egzersiz yapmadan da kilo vermek mümkündür fakat sağlıklı bir kilo veriminin yüzde 70’ini beslenme oluştururken yüzde 30’unu egzersiz kısmı oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.
Beslenmenin kişiye özgü olduğunu belirten Dyt. Uçar, şu bilgileri paylaştı:
“Kimilerine 3 ana öğün iyi gelirken, kimilerine 2 ana öğün beslenme iyi gelebilir. Farklı zamanlarda farklı diyet modelleri popüler hale gelmektedir. Ancak hepsinin kilo vermedeki temel mantığı kalori açığı oluşturmaktır. Harcadığınız enerji, aldığınız enerjiden fazla ise kalori açığı oluşur. Kalori açığı ile kilo verimi başlar. Sağlıklı bir kilo verimi için sadece kaloriye odaklanmamak gerekir. Kaloriyi hangi besin kaynaklarından aldığınız ve karbonhidrat protein yağ dağılımının nasıl olduğu son derece önemlidir. Yaşam tarzınıza ve sağlık durumunuza uygun şekilde diyetisyen desteği eşliğinde planlanmış bir beslenme tarzıyla kilo vermek, olası besin ögesi eksikliklerinin de önüne geçer.”
Diyet yaparken uygulanan diyetin mutlaka kişiye özel planlanmış olması gerektiğini kaydeden Dyt. Uçar, “Diyete başlamadan önce şu 3 soruyu mutlaka kendinize sorun: Bu diyet kim için planlandı? Bu diyet yaşam tarzıma, sağlık durumuma, sevdiğim besinlere, bütçeme göre mi planlandı? Bu diyeti hayatım boyunca sürdürebilir miyim? Eğer bu sorulara ‘evet’ cevabını verebiliyorsanız, verdiğiniz kilo daha kalıcı olacaktır. Çünkü sürdüremeyeceğiniz bir süreçle kilo verimi sonrasında verdiğinizden çok daha fazla şekilde kilo kazanımı yaşama ihtimaliniz çok yüksek olacaktır” dedi.
Diyet yaparken öğünlerin önceden planlanması gerektiğini söyleyen Dyt. Uçar, “Diyetinizi uygularken öğünlerinizi önceden planlamaya dikkat edin. Gerçekçi hedefler belirleyerek stres oluşturmadan ilerleyin. Bir haftada 5 kilo vermek ya da bir ayda 10 kilo vermeyi hedeflemek, başarısızlığa uğradığınızda diyeti sürdürmenizi engelleyebilir. Sadece sayı odaklı ilerlemek sizi demotive edebilir. Nasıl göründüğünüzden çok vücudunuzdaki sağlık değişimlerine odaklanmayı deneyin. Daha rahat uyumak gibi değişimlere dikkat edin” açıklamasında bulundu.
Sürekli diyet yapıldığını düşünmenin de stres oluşturabileceğini söyleyen Dyt. Uçar, “Sürekli diyet yaptığınızı düşünmek ve kendinizi sevdiğiniz yiyeceklerden mahrum etmek, stres oluşturarak bir süre sonra yeme ataklarını tetikleyebilir. Yüzde 80 bedeninize iyi gelen besleyici özelliği yüksek besinlerle beslenirken yüzde 20 keyif aldığınız besinlere haftaya yayarak yer verebilirsiniz” dedi.
Sağlıklı beslenmenin önemine değinen Dyt. Uçar, “Sağlıklı beslenmek bedeninizin sağlıklı bir kiloda kalmasını sağlar. Yaşam kalitenizi arttırır, gün içerisinde enerjik ve dinç hissetmenizi destekler. Besin eksikliklerinin önüne geçerek bağışıklık sistemini güçlendirir. Stresi daha iyi yönetmeyi sağlar. Daha iyi bir uyku uyumanıza yardımcı olur. Kanser, kalp hastalıkları, şeker hastalığı gibi hastalıklara karşı korur. Daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olur” ifadelerini kullandı.
Sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazlarından birinin de yeterli su tüketimi olduğunun altını çizen Dyt. Uçar, “Vücut susuz kaldığında sindirim de dahil olmak üzere birçok sistemimiz olumsuz etkilenir. Kabızlık, depresyon, zihinsel sorunlar, kas ağrıları, cilt kurulukları, kalp çarpıntısı, böbrek problemleri yetersiz su tüketiminde görülebilecek durumlardır. Sağlıklı kilo verme ve kiloyu korumada da su tüketimi çok önemlidir. Vücutta su miktarı yeterli olmaz ise sindirim enzimleri ve bağırsakların çalışmasının yavaşlamasıyla kilo artışı yaşanabilir. Metabolizmanın sağlıklı çalışması ve yağ yakımı açısından da su tüketimi yeterli olmalıdır” dedi.
Kilo vermek isterken çok kısıtlayıcı beslenmeden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Dyt. Uçar, şunları söyledi:
“Kilo vermek amacıyla öğün atlamak, aç kalmak, tamamen sıvı beslenmek, yasaklar koyarak çok kısıtlayıcı beslenmek, sadece kalori saymak, sürekli tartılmak, yenilmemesi gerek diye düşünülen besin tüketimi ardından telafi davranışı uygulamak, besinler ile ödül koymak sık yapılan hatalardandır. Kilo verme konusunda sık yapılan hatalardan biri de çevreden ya da internetten öğrenilen zayıflama diyetlerini uygulamaktır. Kulaktan dolma ve internetten uygulanan zayıflama diyetleri ile kas kayıpları, vitamin-mineral eksiklikleri, halsizlik, baş ağrısı görülebilir.” (İHA)