Teknoloji pazarı, iş dünyasındaki ağır işleri yapan soğuk iş makineleri satan bir endüstriden, tasarım ve imaj satan bir tür “moda” endüstrisine dönüştü. Benzer bir dönüşüm, daha önce moda dünyasında da yaşanmış ve endüstri devrimi sonrasında insanlar özel tasarımlar yapan modacıların ürünlerini giymek için daha fazla ücret ödemeyi kabullenmişlerdi.
Şimdi, günümüzde teknoloji büyük oranda, mağazalar önünde sıra bekleyen kalabalıkların isteklerine göre şekilleniyor. Kalabalıklar bir telefonun üzerinde “parmak izi sensörü istiyoruz,” diye pankartlar açınca, firmanın tasarımcıları telefona parmak izi sensörü ekliyor ve aslında 10 yıl önce keşfi yapılmış ve kullanıma girmiş olan bu teknolojiyi sanki çok büyük bir teknolojik yenilikmiş gibi lanse edip büyük kazançlar elde edebiliyorlar. Burada önemli olan faktörün de, ürünün imajını doğru konumlandırmak olduğunu artık herkes kabul ediyor.
Yani, bir teknolojik cihazı tanıtırken, reklamını yaparken, pazarlama kampanyalarını hazırlarken, ona büyük arzu duyulan, büyük talep gören ama herkesin ulaşamadığı elit bir nesne imajı yüklediğinizde, mağazaların önünde kuyruklar oluşabiliyor, ki bu kuyrukların kimi zaman bir pazarlama kampanyası olarak yapay şekilde oluşturulduğunu da artık biliyoruz.