Piyasalar yurtdışına odaklı bir haftayı daha geride bıraktı. Haftanın en önemli gündem maddeleri kuşkusuz, yurtiçinde Kasım ayı enflasyon verileri, yurtdışında ise ABD'den gelecek olan veriler ve global merkez baklarının faiz kararları idi. Haftaya bu gündem maddelerinin etkisiyle tedirgin başlayan piyasalarda ilgili gelişmeler hafta içinde fiyatlanmaya devam etti. Kasım ayı enflasyon verisi beklentilerin üzerinde çıkmasının ve dış piyasalardaki kar realizasyonunun da etkisiyle haftanın ilk işlem günlerini satış baskılı geçiren endeks, 53,672 puanı gördü. Bono piyasasında bileşik faizler %16,70'in üzerinde seyretti, döviz piyasasında ise daha dar ve sıkışık bir seyrin izlendiği görüldü.
Ancak hafta ortasından itibaren piyasalarda görünüm yeniden pozitife döndü. FED'in 11 aralık'ta gerçekleştireceği faiz toplantısında 0,50 puanlık indirime gidileceği yönünde beklentilerin etkisiyle dış piyasalarda başlayan olumlu seyir içte de hisse senedi piyasasında keskin yükselişlerin yaşanmasını beraberinde getirdi. Hisse bazlı haber akışın da bu yükselişe destek olduğu dikkatleri çekti. Öte yandan global merkez bankalarının faiz toplantılarında çıkan kararlar da yükselişi destekler nitelik kazandı. Avrupa Merkez Bankası faiz kararında beklendiği gibi değişikliğe gitmezken İngiltere Merkez Bankası ise 25 baz puanlık indirime gittiğini açıkladı. Başkanlarda olumlu açıklamalarla piyasaları rahatlattı. Faiz indiriminin güçlendiği ve hafta içinde gelen olumlu datalarla moral bulan ABD piyasaları ise,Başkan Bush'un konut sektörü mağduru yeni kredi kullanıcılarını koruyucu önlem paketini açıklamasıyla %1'lerin üzerinde günlük değer kazançlarıyla dikkatleri çekti. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda İMKB-100 endeksi 56,000 seviyesini aşarken, bileşik faizler %16,50'lere gevşedi. Japonyeni/dolar paritesi yeniden 112 seviyesine dayandı, dolar 1,1720 destek seviyesinde tutunma çabasına girdi. Haftanın son işlem gününde ise ABD tarımdışı istihdam verisi beklenmeye başladı. Çıkacak olan veri resesyon kaygısı içinde olan piyasalar için önemli bir veriydi. Beklentinin 85,000 kişi olduğu veride gerçekleşmenin 94,000 kişi olmasının etkisiyle endeks yönünü 57,000 seviyesine çevirdi, bileşik faizler %16,50 seviyesinin altına gevşedi.
Geçen haftayı pozitif seyirle tamamlayan endekste, bu hafta gözler FED ve TC Merkez Bankası toplantılarına çevrilecek. Son iki haftadır indirim yapma olasılığı güçlenen FED'in 11 Aralık'ta vereceği karar önemli. Karara değişik açıdan bakmamız mümkün. Şayet FED beklendiği gibi gösterge faizi 0,25, iskonto faiz oranını ise 0,50 puan indirdiğini açıklar ise bunun kısa vade için olumlu görünümü sürdüreceğini düşünmekteyiz. Ancak FED her iki faiz oranında 0,25 baz puanlık indirim yapar ise yine piyasanın olumlu bakacağını ama ufakta olsa pozitif görünümü bozmayacak realizasyonların yaşanabileceğini düşünmekteyiz. Ancak şayet FED her iki faiz oranında da 0,50 puanlık indirime gider ise bunun piyasayı zirve seviyesine taşıyabilecek pozitif etki yaratacağını beklemekteyiz. (Ancak özellikle son gelen beklentilerin üzerinde tarım dışı istihdam verileri 0,25 baz puanlık indirimi daha güçlü kılıyor.) Tam tersi bir gelişme yaşanır ise yani FED faiz kararında değişiklik yapmaz ise piyasaların fiyatlamadığı bir gelişme olacaktır ki, bu durumda keskin satışlar görülebilir. Bu bakımdan önemli bir haftaya başlıyoruz. Ardından ise 13 Aralık'ta yapılacak olan Merkez Bankası PPK toplantısına yönelik beklentiler fiyatlanmaya başlayacak ki bu da haftanın bir diğer önemli gelişmesi olarak karşımıza çıkacaktır. Teknik olarak ters flama formasyonu içinde seyrini sürdüren endekste bu hafta için önemli izlenecek olan direnç seviyeleri 57,000 - 57,500 - 57,800 - 58,200, önemli destek noktaları ise 55,200 - 54,500 - 54,000 olarak karşımıza çıkıyor.