Bu iddia tüm bildiklerimizi değiştirecek!

Seti projesinde yer alan gökbilimci Seth Shostak, insanların uzayda “bilince ve duygulara sahip makinelere” rastlayabileceğini belirtti.

Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması (Seti) projesinde yer alan üst düzey bir gökbilimci, dünya dışı varlıkların izini süren insanların beklenenin çok dışında bir ihtimali de göz önünde bulundurmaları gerektiğini belirtti.

Seti projesinde yer alan gökbilimci Seth Shostak, insanların uzayda “bilince ve duygulara sahip makinelere” rastlayabileceğini belirtti.
SETI, uzayda Dünya benzeri gezegenlerden gelecek radyo sinyallerini yakalamayı amaçlayan bir proje. Ancak Shostak, uzaylıların radyo teknolojisini çoktan aşarak, yapay zeka teknolojisine geçmiş olabileceğini öne sürdü.
Shostak, Acta Astronautica isimli dergideki akamedik yazısında, uzayda “biyolojik” yaşama rastlamaktan çok yapay zekaya sahip varlıkları tespit etme olasılığının daha yüksek olduğunu savundu.
SETI kapsamında hayata geçirilecek Allen projesi toplam 350 teleskoptan oluşuyor.
**FARKLI BİR SENARYO**
SETI projesinde yer alan gökbilimcilerin çoğu, uzaylı varlıkların bulundukları doğal ortam sayesinde çok farklı kimyasal özelliklere sahip olabileceğini, hatta insanlara kıyasla biyolojik seviyelerinin çok değişik olabileceğini savunuyor.
Bilim insanları çok uzun bir süre uzaylı varlıkların evrim sürecinin basamaklarına tabi olduğunu ve biyo-kimyanın sınırları içinde gelişen, belli bir süre canlı kalan, üreyerek çoğaldığını kabul etti.
Shostak’a göre, evrim süreci uzaylı varlıklara bulundukları gezegenin dışına çıkabilmelerini sağlayan iletişim yeteneklerini sağlayacak yeterli zamanı verdiği gibi, bu süreçte teknoloji onu geliştiren ırkları gölgede bırakacak noktaya gelmiş olabilir.
Shostak BBC’ye yaptığı açıklamada, teknolojinin gelişim gösterdiği zaman ölçeklerine bakıldığında radyoyu keşfeden insanlığın bu icadından birkaç yüzyıl sonra düşünen makineler üretme noktasına geldiğini belirtti.
İnsanlığın ortaya koyduğu bu örneğe dayanıldığında, uzayda düşünen makinelerin evrimini sağlamış olan bir süreç gerçekleşmiş ise insanlık ilk olarak onları keşfeden “biyolojik” varlık değil ancak onların ürünü makinelerden gelen sinyallerle karşılaşabilir.
Samanyolu Galaksisi'nin bilinmeyen köşelerinde makineler yaşıyor olabilir.
**HAREKETLİ HEDEF**
İngiltere’nin Leeds kentindeki Metropolitan Üniversitesi’nde akademisyen olan bir başka SETI araştırmacısı John Elliott, 50 yıldan beri uzaydan gelecek radyo sinyallerini yakalamak için faaliyet gösteren SETI’nin, insanların teknolojik gelişim süreciyle uzaydaki diğer medeniyetlerin gelişme sürecini takip etmek açısından iyi bir gösterge olduğunu belirtti.
Elliott, “Kesinlikle peşinde olduğumuz şey evrimsel hareketli bir hedef” diyerek teknolojik gelişim sürecinde olan uzaylı medeniyetlerin izinde olduklarını belirtti.
Shostak ve Elliott, düşünebilen uzaylı makinelerden elde edilecek sinyallerin biyolojik varlıklarınkine kıyasla deşifre edilmesinin daha güç olabileceğini, ancak böyle bir şey elde edilmesi halinde çok önemli yeni keşif yollarına sahip olacaklarını belirtti.
Shostak, yapay zekâya sahip uzaylı varlıkların, makinelerin enerji ihtiyaçlarını karşılayacağı madde ve enerjinin bulunduğu bölgelere göç etmesinin bekleneceğini söyledi. Bu da, SETI’nin galaksilerine merkezinde veya sıcak, yeni oluşmuş yıldızlarda yapay zekâlı uzaylıların izine rastlayabileceği anlamına geliyor.
Her iki gökbilimci de biyolojik varlıkların araştırıldığı yerler yerine uzayda makinelerin bulunuyor olabileceği yerlerin incelenmesi gerektiği görüşünde.
Hürriyet