Meksika'da tatil yaptığı esnada Vannessa, Amerika'da kürtajı yasallaştıran dönüm noktası niteliğindeki karar olan Roe v. Wade'in bozulunca, değer verdiği kadınları arayıp nasıl olduklarını duymak istedi. Bu kişilerin arasında annesi de vardı. Ama telefonu açtığında annesi hüngür hüngür ağlıyordu.
Genç kadın bunu garipsemedi çünkü annesi de ABD'de yaşayan bir kadındı ve bu karardan etkilenmesinde tuhaflık görmedi. Ancak iki gün sonra aradığında annesi hala ağlıyordu. Vanessa bu kez bir terslik olduğunu anladı.
Annesi ona hamile olduğunu söyledi. Vanessa küçük bir kardeş beklemediği için başlangıçta şaşırsa da sonra bu duygu heyecana dönüştü. Onu tebrik etti ve ilk ultrason için randevu alıp almadığını sordu. Hatta isimle ilgili espriler yaptı.
Ancak annesi birden onu yarıda kesti ve kızının isminin gizli kalması için “John” olarak bahsettiği erkek arkadaşının çocuğuna hamile olduğunu söyledi. Vanessa inanamadı ve yanlış anladığını düşünerek tekrar sordu. Ancak duyduğu şey doğruydu. Genç kadın telefonu kapattı ve annesini de erkek arkadaşını da her yerden engelledi.
Vannessa, erkek arkadaşıyla birlikte yaşadığı evinden taşınabilmek için tatilini erken sonlandırdı ve evine uçtu. Ancak geldiğinde ev tamamen boşaltılmıştı. Genç kadın gördüğü şey karşısında gözyaşlarına boğuldu. Bu olay, erkek arkadaşının onunla konuşabilmek için düşündüğü yöntemdi.
Konuştuklarında sevgilisi John, üzgün olduğunu söyledi ve ona geri dönerse işleri düzelteceğini, ilişkilerini yeniden kurabileceklerini ve çocuğa annesinin bakacağını söyledi. Vanessa buna karşılık onu hapse göndermekle tehdit etti ve eşyalarını geri istedi. Tehdidi başarılı oldu ve eşyalarını geri aldı. Genç kadın o günden bu yana ne John'u ne de annesini hiç görmedi.
Vanessa, olayın ardından 3 yıldır birlikte olduğu adamın aslında evli bir adam olduğunu, ve onu defalarca sayısız kadınla aldattığını da öğrendi. Oldukça zorlu dönemlerden geçen genç kadın, şimdi yeniden hayata tutunmaya çalıştığını anlattı.