Venöz tromboembolizm, genellikle bacakta meydana gelen vücudun farklı bölgelerinde görülebilen deri venlerinde kan pıhtılaşmasıdır. Kardiyovasküler hastalıklar arasında miyokart enfarktüsü ve inmeden sonra en sık karşılaşan hastalık olan venöz tromboembolizm, her yıl 10 bin kişiden 5 ila 20’sinde görülen derin ven trombozu, çoğunlukla alt ekstremite derin venlerinde kan pıhtısı oluşumuyla ortaya çıkan bir hastalık. Kan pıhtısının büyük olması durumunda akciğer atardamarında oluşan tıkanma sebebiyle kan akışı engellenebileceği için pulmoner emboli ölümcül bir hastalığa dönüşebiliyor. Pulmoner emboli tedavisinin hızlı olması, hayati tehlikenin önlenmesi ve oluşabilecek sağlık sorunlarını engellemek adına büyük önem taşıyor.
Gerçekleştirilen klinik çalışmalar, özellikle ilk 14 günlük dönemde tromboz tedavisinde uygulanan INVAMED Dovi Aspirasyon Sistemi ile başarılı sonuçlar alınabildiğini kanıtlıyor. INVAMED Üretim Kampüsünde geliştirilen Dovi TromboJET Aspirasyon Sistemi, erken dönemde tedavisine başlanılan ve mortalitesi çok yüksek olan hasta grubunda yüksek başarı sağlıyor. Özellikle taze ve yumuşak trombüs tedavisinde etkili sonuçlar veren Dovi Aspirasyon Kateteri, geçiş performansı, bükülme direnci ve trombüs-aspirasyon kapasitesi arasında sağladığı mükemmel denge ile hasta için tamamen ağrısız bir seçenek sunuyor.
INVAMED Başkanı Raşit Dinç konuya ilişkin yaptığı açıklamada, venöz tromboembolizm hastalığında erken tedavinin hayat kurtarıcı olduğuna dikkat çekerek, “Dünyada her 37 saniyede bir kişi toplardamar pıhtılaşması olarak bilinen venöz tromboembolizm sonucu hayatını kaybediyor. Meme kanseri ve AIDS’e bağlı olarak gerçekleşen ölümlerin toplamından daha fazla olan bu oran, hastalığın ciddiyetini bir kez daha ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. Dinç, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“INVAMED olarak Üretim Kampüsümüzde geliştirdiğimiz Dovi TromboJET Aspirasyon Sistemi ile tedavisi zor olan ve hayati risk teşkil eden bu hasta grubunda alınan başarılı sonuçlar, venöz tromboembolizm hastalığının ölümcül olduğu kadar önlenebilir olduğunu da gösterir nitelikte” dedi.