Bu seviyelerden Borsa'ya girilir mi?

Turkish Yatırım Menkul Değerler tarafından "Haberleri Bırakın, Rakamlara Bakın" başlığıyla hazırlanan günlük bültende 'Yükseliş trendlerinde piyasalar kötü haberleri görmezden gelir, iyi haberleri bulmaya çalışırlar ve bayram havası içersinde fiyatlandırırlar' ifadesine yer verildi.

Düşüş trendlerinde ise iyi haberleri eleyip, kötü haberleri abartarak felaket senaryosu yansıtıldığı belirtilen bültende şu değerlendirme yapıldı;

"Haberler fiyatların akım dalgası içerisinde sadece balonu belirler. Geçen sene bu günlerde İngiltere Barclays ABN Ambro’yu 91 milyar dolar bedelle satın alıyordu ve dünyadaki en büyük banka satın alımı gerçekleşiyordu.

Reklam
Reklam

Aradan bir yıl geçti şimdi ise Barclays 8.85 milyar dolar tutarında sermaye artırımı için Katar ve Çin’de ki yatırımcıların peşinden koşuyor. Geçen sene ile bu sene arasında yaşanan uçurumu ve balonu bu haberler gösteriyor. Barclays en büyük banka alımını gerçekleştirecekken, ortak bulma arayışı içerisine girdi. Geçen sene yaşanan şirket satın alma ve birleşme haberleri ile rekorlar kıran borsalar, şimdi bu şirketlerin sermaye artırımı ile rekor düşüşler sergiliyorlar. Finans kesiminde yaşanan kırılma boyutlarını Temmuz’un ikinci haftasında açıklanan bilançolarda görebileceğiz.

ABD’de özellikle bankacılık alanında son durum bilançolar ile ortaya çıkacaktır. Bu yüzden bilançolar açıklanmadan önce yazılan tahminlerin başarısını, açıklanan rakamlar gösterecektir. Piyasalarda diğer bir sıkıntı petrol fiyatlarında yaşanan artıştır.

Reuters/Jefferies CRB Endeksi(Emtia Fiyatları Sepeti) 2008’in ilk altı ayında yüzde 29 arttı. Bu 1973 yılından beri en yüksek artış ve son 50 yılda hiç bir yılda ikinci çeyrekte bu orana ulaşılamadı. Son petrol şokundan bu yana en yüksek artışlar görülüyor. Dünyada yaşanan her kriz ülkeleri daha fazla ders almasına neden olmuştur.

Reklam
Reklam

1973 Ramazan Savaşı sonrasında ABD gibi ülkeler ders almıştır. Alternatif ve yenilenebilir enerji başta olmak üzere yıllar itibariyle petrole olan bağımlılığını azaltmıştır. 1970-1980 arasında stagflasyon ve çift hane enflasyonu gören ABD’de 2008 yılında bu ihtimal çok azalmıştır.

142 dolar seviyesinden hesaplandığını ve ABD’nin 2007 GSYIH rakamı 13,7 Trilyon dolar seviyesinden hesaplandığında, ABD’nin petrole bağımlılığı yüzde 4,4’dür. 1970-1980 seneleri içerisinde bu oran yüzde 5’in üzerindeydi ve sanayisi büyük ölçüde petrole bağımlıydı. 2008 yılına gelindiğinde ABD’nin toplam petrol tüketiminin yüzde 70’si ulaştırmaya, yüzde 7.7’si ısınmaya geri kalanı da sanayiye gitmektedir. 1970’lerde makine yakıtı şimdilerde ABD’de 4X4 yakıtı olarak kullanılmaktadır.

Bu yüzden emtia fiyatlarında yaşanan rekorlar ve 140dolar seviyesinde bulunan petrol ABD’yi resesyona sokmaz. 170 dolar ABD ekonomisini zorlar ve bu seviyenin üzerinde yıkıcı etki yapar. Örnek vermek gerekirse ABD’de Haziran ayında ISM imalat endeksi baz değeri olan 50’nin üzerine sıçradı.

Reklam
Reklam

Petrol fiyatları ABD’de sadece ulaştırma sektörünü krize sokabilir ama genel ekonomideki payı düşük olduğunda resesyon olmaz. Kaldı ki emtiada yaşanan spekülasyon, tüm reel emtia taleplerini kesti. Çin ya da Hindistan’ın talepleri yok. Hindistan’da altın satışları yüzde 50 düştü, Çin çelik üretimi arttığı için ithalatı azalttığını, bakır ithalatının yüzde 19 dolayında düştüğünü belirtti. Yazının başına dönersek, düşüş trendindeyiz ve kötü haberleri abartarak piyasalarda fiyatlandırıyoruz.

İçinde bulunduğumuz duruma gelince...

Petrol’de yaşanan yükseliş de, borsalarda yaşanan düşüş de balon ve naylondur.

Yurtdışında petrol, Türkiye’de gözaltı derken gelinen fiyatlar göz ardı edilmemelidir. Bu seviyelerden stop-loss değil, orta ve uzun vadeli yatırım denenebilir. Yatırım hisseleri ise petrol fiyatlarından en olumsuz sektörlerden seçilerek yapılabilir."