Nasıl mı? Acıbadem Taksim Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayhan Kılıç, dirsek kemiğinin yerle temasını önleyip onu korumak amacıyla vücudumuzla ‘bursa’ isimli kesecikler olduğunu belirterek, bu keseciğin enfeksiyon ya da travmatik nedenlerle şişebileceğini söylüyor. Doç. Dr. Ayhan Kılıç, pek çoğumuzun adını yeni duyduğu ama aslında sık görülen hastalığı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle gün boyu masa başı çalışanların kapısını daha fazla çalan Olekranon Bursiti hastalığı, ani bir düşme ya da çarpma sonucunda da meydana gelebiliyor. Vücudumuzda dirseklerimiz başta olmak üzere kalça ve ayak bilekleri gibi kemik çıkıntılarına sahip noktalarda kemik ile cilt arasında ‘bursa’ isimli anatomik yapılar bulunduğunu belirten Acıbadem Taksim Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ayhan Kılıç, “Bursa içi şeffaf, sıvı dolu kesecektir. Hareketli parçalar arasındaki sürtünmeyi azaltmaya yardım eder. Dirsek kemiğinin de sert yüzeyle temasını önleyerek onu korumayı sağlar. Ancak gün boyu dirseklerin sert yüzeye dayanılarak çalışılması ya da ani travmatik bir düşüş bursalarda şişlik ve enfeksiyona neden olabiliyor” diyor. Dirsek bölgesi şikayetiyle başvuran her dört hastasından birinin, bursasının şişmesinden muzdarip olduğunu kaydeden Doç. Dr. Ayhan Kılıç, hastalığın ilk olarak dirsekte sert bir yumru ile kendini gösterdiğini söylüyor.
Zeytin büyüklüğünden başlıyor
Ofis çalışanları ve ani travmatik düşüşe maruz kalanların yanı sıra diyaliz ve böbrek hastalarının çok basit bir düşmesi sonucunda da meydana gelebilen hastalıkta, kişi dirseğindeki yumru ve zonklayıcı ağrı nedeniyle kolunu bir yere koyamaz hatta kullanamaz hale gelebiliyor. Bu yumrular zeytin büyüklüğünden limon büyüklüğüne kadar ulaşabiliyor. Eğer düşme sonucunda oluşmuşsa içinin kanlı bir sıvı ile dolduğunu, kronik tahrişle ya da söz konusu hastalıklar dolayısıyla oluşmuşsa sarı bir renk aldığını belirten Doç. Dr. Ayhan Kılıç “Bazen bu kesecik ciltten açıklık bulabilir ve patlayabilir, içindeki sıvı boşalabilir. Ama vücut bunu yeniden yapar daha kötüsü enfekte olabilir. Zaman içerisinde kesecik kireçlenebilir” diyor.
Ameliyat gerekmeyebiliyor
Dirsekteki kistik şişmelere tanı koymak için çoğu zaman sadece muayene yeterli oluyor, bazen de ultrason ve MR’dan yararlanılabiliyor. Doç. Dr. Ayhan Kılıç, şişliklerde çoğunlukla cerrahi bir müdahale gerekmediğini, içi sıvı dolu kesenin içine enjektör yardımı ile girilerek sıvının çekildiğini ve bandaj uygulandığını belirtirken “Çok nadir olarak da cerrahi müdahale ile keseciği çıkararak tedavi ediyoruz” diyor.