Bazı ülkeler, hem coğrafi yapıları, hem de sahip oldukları devlet yapısı sayesinde orduya gereksinim duymuyor. Birçoğu Okyanusya adaları olan bu ülkeler, ordu bulundurmak bir yana, en ufak bir askeri güce bile sahip değil. Silahlanma yarışı, güç mücadeleleri ve savaş tehdidinden uzak olan bu ülkeler, bugün savunma ve ulusal güvenlik endişesiyle her yıl milyarlarca dolar harcayan ülkelere kıyasla barış ve huzur içinde yaşıyor. Fakat hepsinin, saldırıya uğramaları halinde başvuracakları yedek bir planları bulunuyor. İşte askersiz 10 ülke ve bu ülkelerin kendilerini savunma yolları...
Solomon Adaları'nın belirli bir koruyucusu yok, ancak ülke Avusturalya'ya çeşitli savunma malzemeleri için para ödedi. Eğer adalarda bir savaş ilan edilecek olursa, ülkeye savunma temin edecek yerlerin başında Avusturalya geliyor.
Kosta Rika bir zamanlar orduya sahipti. 1 Aralık 1948 tarihinde, dönemin Devlet Başkanı José Figueres Ferrer, 2 bin kişinin ölümüne neden olan iç savaşın ardından orduyu ortadan kaldırdı. Bu kararını temsili olarak sunmak isteyen Ferrer, bir zamanlar ordunun genel karargahı olan Cuartel Bellavista’nın duvarını yıkanlara katıldı. Bugün ülkedeki güvenlik Fuerza Pública gücü tarafından sağlanıyor.
1947'de imzalanan Amerikan Ülkeleri Karşılıklı Yardım Anlaşması sayesinde herhangi bir ülkenin savaş ilan etmesi durumunda, Kosta Rika'yı koruyacak 21 ülke bulunuyor. Bunlar arasında A.B.D, Şili ve Küba da yer alıyor.
SamoaSamoa'nın Yeni Zelanda ile 1962 yılında imzalanmış bir dostluk anlaşması bulunuyor. Dolayısıyla Samoa'ya yabancı bir saldırı olması durumunda Yeni Zelanda tarafından gerekli askeri yardım yapılacak.
Ancak iki ülke de anlaşmayı istediği zaman geri çekme hakkına sahip.
PalauUlusal bir askeri güce sahip olmamakla birlikte Palau, siviller için koruma gerekli korumayı sağlamak amacıyla ulusal bir polis gücüne sahip. Ayrıca ülkeye herhangi bir saldırı olduğu takdirde Palau A.B.D tarafından korumaya alınmak zorunda. Bunu zorunlu kılan da 1983 tarihli Serbest Birliktelik Anlaşması...
Düzenli bir ordusu bile olmamasına karşın, küçük ülke Andora, 1914’te Almanya’ya saldırıp o zamanlar Büyük Savaş olarak bilinen Birinci Dünya Savaşı’na katılacak kadar cesurdu. 10 kişilik ordusuyla kimse Andora’yı ciddiye almadı. Resmi olarak taraf seçmiş olsa da kimse bu ülkeyi Versailles Barış Antlaşması müzakerelerine çağırmadı. 1931 yılında kabaca “ordu” olarak tanımlanabilecek bir grup adamın yerine Andora Ulusal Polisi kuruldu. Yaklaşık 240 adamdan oluşan bu grup rehine kurtarma operasyonlarına katılmak için bile eğitim aldı. Ülkede ateşli silah sahibi erkekler için polis gücüne katılmak zorunlu.
Andora'nın 3 koruyucusu bulunuyor. Fransa ve İspanya, -konumu dolayısıyla- ülkenin askeri koruyucuları olacaklarına dair güvence verdiler. Hatta 1933 yılında Fransa Andora'da çıkan bir sivil çatışmayı sona erdirmek için bölgeye askeri kuvvet gönderdi. Fransa ve İspanya dışında NATO kuvvetleri de gerektiğinde ülkeyi koruyacaklar arasında yer alıyor.
ABD liderliğindeki güçlerin Grenada’yı işgalinden bu yana ülkede sağlam bir ordu kurulamadı. İşgal, askeri bir darbe ve hükümetin içindeki bir iktidar mücadelesyle başladı ve Başbakan Maurice Bishop’ın idamıyla son buldu. Komünist bir ülkeyi, demokrasiye dönüştürmeyi amaçlayan bu işgal yüzünden, Grenada’nın bir ordusu yok. Ancak ülkede güvenliğin sağlanması için Kraliyet Grenada Polis Gücü ve Bölgesel Güvenlik Sistemi bulunuyor.
Grenada'yı gerektiğinde koruyacak belli bir ülke yok. Bölgesel Güvenlik Sistemi nedeniyle ülke Antigua ve Barbuda, Barbados, Dominik, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia ve Saint Vincent ve Grenadinler'e güvenebilir, fakat bu ülkelerin çoğu yeterli askeri destek verebilecek durumda değil. Öyle gözüküyor ki Grenada'nın kurtarıcısı yine ancak A.B.D olabilir.
Bu ülke A.B.D'nin koruması altında olduğu için, A.B.D Marshall Adaları'nın savunma ve tümüyle sorumludur.
Marshall Adaları 1983 yılında imzalanan Serbest Birleşme Antlaşması’yla özgürlüğünü elde etti. Antlaşma Palau ve Mikronezya federal devletlerini de kapsıyordu. Antlaşma kapsamında üç ülke de özgür olacak ancak ABD’ye bağlı kalmaya devam edeceklerdi. Bunun anlamı ABD’nin Marshall Adaları’nın koruyuculuğunu üstleneceği ve savaş zamanlarında ülkeyi savunacağıydı. Hükümet ise ülke içindeki güvenliği sağlamak için Marshall Adaları Polis Teşkilatını kurdu.
Liechtenstein1868 yılında çok masraflı olduğu gerekçesiyle varolan ordusunu fesheden Liechtenstein'ın yalnızca bir polis kuvveti bulunuyor. Onun dışında ülkeyi korumak zorunda olan belli bir ülke bulunmuyor, ancak tehlike halinde İsviçre'den yardım geleceği tahmin ediliyor.
İsviçre'nin Liechtenstein'ın savunmasından sorumlu olduğu konusundaki iddia ise iki ülke tarafından da ne doğrulandı ne de reddedildi.
Dünyanın en küçük adası olarak bilinen Nauru'nun bırakın bir askeri kuvveti, bir başkenti bile yok. Ancak ülkenin istikrarını sağlamak amacıyla bir polis kuvveti bulunuyor. Nauru ile Avusturalya arasındaki resmi olmayan bir sözleşmeye göre, Avusturalya Nauru'nun temel savunmasını veya askeri ihtiyaçlarını temin etmek zorunda. Gerçekten de 1940'ta Alman saldırısına uğrayan Nauru'nın yardımına Avusturalya Donanması koşmuştu.
Mikronezya’yı oluşturan küçük adalardan biri olan Nauru, erişimi çok kolay olan fosfat zenginliğiyle öne çıkıyor. Ülkenin savunma açısından avantajı ise, Mikronezya adalarıyla Avustralya’ya yakın olması.
Dünyanın en küçük ülkesi olan Vatikan, yasalara göre bir ordu kuramıyor. Geçmişte, şehri ve özellikle Papa’yı koruması için birçok militarist grup oluşturuldu. Eskiden Vatikan’ı korumakla yükümlü olan Noble ve Palatine Muhafızları 1970’te Papa Altıncı Paul tarafından dağıtıldı.
Bugün Vatikan’ın koruyucu gücü İsviçreli Muhafızlar tarafından korunuyor. İsviçreli Muhafızlar Papa’nın yanı sıra Vatikan Sarayı’nı korumakla da yükümlü. Ayrıca, bir jandarma kuvveti bulunuyor ancak bu kuvvet askeri olmaktan çok sivil bir güç olarak kullanılıyor. Jandarma kamu düzeni, trafik ve sınır kontrolü ve suç olaylarını araştırma görevini yürütüyor.
Vatikan Şehri, doğal olarak sınırları içinde bulunduğu İtalya’nın koruması altında bulunuyor. İtalya’nın kara kuvvetinde 100, deniz kuvvetlerinde ise 40 bini aşkın personeli bulunuyor.