Başlar başlamaz da bizden 'Abi o memleketteki sesler, müzisyenler hakikaten çok başka be :(' izlenimini kaptı.
Türkiye'de yıllarca 'O Ses Türkiye' adı altında aynı formatı izlediğimiz The Voice, son 8 yıldır Amerika Birleşik Devletleri'nin (ve de dünyanın) en çok izlenen televizyon programlarından biri.
Henüz ilk yayınladığı Maroon 5 albümü Songs About Jane ile Grammy kazanan, sonra sonra ismi (çok ekstrem yakışıklı olması dolayısıyla muhtemelen) Maroon 5 isminin önüne geçen Adam Levine...
90'lı yıllarda No Doubt ile yırtık kız imajını tüm dünyaya sevdiren, sonra bir takım aşk meşk davaları yüzünden grubu dağıtıp solo ilerleyen; ilerledikçe de daha bir güzelleşen şarkıcı, Gwen Stefani...
Son 14 yıldır çıkardığı 9 albümle Amerika'nın en gözde country (Amerikan Halk Müziği diye özetleyelim bu janrı da) şarkıcılarından biri haline gelen, doğal olarak da ödüllere doymayan Grammy'li sanatçı Blake Shelton...
JORDAN SMITH ile tanışın.
Kendisi bir lise öğrencisi. The Voice'un elemelerine katıldı, Sia'nın pek acayip şarkısı The Chandelier'yi söyledi. Ve gerçekten de pek çok acayip söyledi.
*(**spoiler
*: Adam Levine'i seçiyor.)