TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Şahin Yeter, buğday hasadının yüzde 80 oranında tamamlanmış olmasına rağmen buğday alım fiyatlarının açıklanmamasının çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyledi.
Yeter, yaptığı basın toplantısında, buğday hasadının neredeyse tamamlandığını belirterek, 'Toprak Mahsulleri Ofisi çiftçinin karagün dostudur' yazıları yazan bu kurumun buğday alım fiyatlarını açıklamamasının çiftçiyi tüccarın eline bıraktığını ileri sürdü.
Türkiye’nin buğday üretiminin yüzde 5 veya 6’sını karşılayan Adana'da üreticilerin TMO’nun fiyat açıklamasını bekleyecek durumda olmadığını söyleyen Yeter, "Çünkü borçlu olan, üretim yapabilmek için borç içinde yüzen çiftçi, banka kredisini, Tarım Kredi Kooperatifi borcunu ve esnaftan 'Hasat zamanı öderim' diyerek aldığı mazotun, gübrenin, zirai ilacın bedelini ödeme sözünü yerine getirmek için ürününü, düşük fiyattan elden çıkarmak zorunda kalmaktadır” dedi.
Yeter, Çukurova çiftçisinin yüksek vergilendirme nedeniyle dünyanın en pahalı mazotunu ve gübresini kullandığını ve ağır üretim maliyetlerinin altında ezildiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Tarımsal üretimin en temel girdileri olan mazot ve gübredeki yüksek vergi oranları bir an önce makul seviyelere çekilmeli ya da kaldırılmalıdır. Gübredeki ve mazottaki vergi kaldırılırsa devletin destek vermesine bile gerek kalmaz. 10 yıllık süreçte girdi fiyatlarındaki artış gübrede 5-6 katına, mazotta yaklaşık 4 katına çıkarken buğday fiyatındaki artış 10 yıl önceki fiyatın 2 katına bile çıkamamıştır.”
Çiftçinin 2012-2013 üretim sezonunda 1 kilogram buğdayı en iyimser ve en düşük girdi fiyatları ile 75 kuruşa mal ettiğini belirten Yeter, “Çiftçinin evine ekmek götürebilmesi, yaşamını idame ettirebilmesi ve sürdürülebilir tarım yapabilmesi için elde etmesi gereken zorunlu gelir ve devlet tarafından verilen kilogram başına 5 kuruşluk ürün desteği de dahil 1 kilogram buğdayda eline 90 kuruş geçmesi gerekmektedir. Yani 1 kilogram buğday fiyatı 5 kuruşluk destek düşünüldüğünde en az 85 kuruş olmalıdır” şeklinde konuştu.
Şahin Yeter, hasadın başlamasının anız yakmanın da başlaması demek olduğunu ifade ederek, “Hasattan sonra kalan parçaların makineyle parçalanmasının maliyetinin yüksek olması çiftçileri anız yakmaya yöneltiyor. Toprağın verimini düşürmesine, çevreye zarar vermesine ve yasal olmamasına rağmen çiftçi zor durumda olduğu için anız yakıyor. Çiftçilere anız yakma makineleri kullanmaları için destek verilirse bu sorunlar ortadan kalkar” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz