Bugün 17 Ağustos 1999 sabahı 7,4 büyüklüğünde meydana gelen 17 Ağustos depreminin 16. yıldönümü. Ancak pek çoğumuz için meydana gelen deprem sanki dün yaşanmış gibi. Merkez üssü Gölcük olan deprem 45 saniye içerisinde resmi kayıtlara göre 17.480 can aldı. Depremde 23.781 kişi yaralandı. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 ev, 42.902 iş yeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın kişi yaralandı. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz kaldı. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilendi.
Depremin meydana gelmesinin ardından çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2100 dava açıldı. Bu davalardan 1800'ü hukuki boşluklardan dolayı cezasız sonuçlandı. Geriye kalan 300 davanın 110 kadarında ceza verildi ancak birçoğu ertelendi. Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şubat 2007 tarihinde 7.5 yıllık zaman aşımı süreleri dolduğu için zaman aşımına uğradı ve düştü.
KARANFİL BIRAKILDI
17 Ağustos depreminin yıldönümünde, depremin en büyük yıkıma yol açtığı Kocaeli'nin Gölcük İlçesi Kavaklı sahilindeki anma etkinlikleri ardından, törene katılanlar felaketin olduğu saat 03.02'de Deprem Anıtı önünde bir araya geldi. Burada depremde yaşamını yitirenler anısına denize kırmızı karanfil bırakıldı. Gölcük’ün Kavaklı sahilindeki anma etkinliklerine Gölcük Kaymakamı Adem Yazıcı, Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ile çok sayıda kişi katıldı. Buradaki törende konuşan ve depremin acılarını unutmadıklarını söyleyen Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, şöyle konuştu:
"Geçmişten ders almalıyız. Aradan 16 yıl geçmesine rağmen geçmişten ders alıp yapılarımızı güvenli bir şekilde inşaa etmemiz gerekiyor. Marmara depreminde can kayıpları depremde değil binalar yüzünden oldu."
DEPREME HAZIRLIKLI MIYIZ?
Her sene büyük bir üzüntüyle anılan 17 Ağustos depreminde ise akıllara ''İstanbul depreme ne kadar hazırlıklı?'' sorusu geliyor. Yapılan araştırmalarda ise depreme 1999 depreminden daha hazılıksız olduğumuz ortaya çıkıyor. Toplanma alanlarının birçoğuna AVM inşa edilmiş durumda. Ulaşım yolları ise adeta otopark haline geldi... Üzerine bir de plansız kentleşme, riskli yapılaşma eklenince depremin daha çok can alacağı düşünülüyor.
493 ALANIN 3/4'Ü RANTA AÇILDI
İstanbul Valiliği’nin oluşturduğu Afet Koordinasyon Kurulu, 1999-2003 yılları arasında İstanbul’da olası bir deprem sonrasında afet toplanma alanı olarak 470 yer belirledi. 562 cadde ise ‘1.Derece Acil Ulaşım Yolu’ yapıldı. Ancak, aradan geçen 16 yılda geçici toplanma alanı olarak ayrılan yerlerin birçoğu imara açılırken, olası bir depremde ulaşım yolu olarak planlanan pek çok güzergah da adeta otopark haline geldi. AFAD yetkilileri ise geçtiğimiz gün İstanbul’daki toplanma alanı sayısının 1332, geçici çadır kurulum alan sayısının ise 77’ye ulaştığı bilgisi verdi. Ancak bu yerlerin nereleri olduğu konusunda bir açıklama yapılmadı.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe ise 1999 depremi sonrası belirlenen 493 toplama alanının 3/4’ünün ranta açıldığını ve İstanbul’da çadır kurulacak ve toplanacak alan kalmadığını dile getirdi. Gökçe, “Hastane ve okullar başta olmak üzere kamu yapılarının önemli bir kısmı da bugün deprem riski altında bulunuyor. Eski eserlerimiz, müzelerimiz, apartmandan bozma okul, dershane, klinik, üniversite binaları, yurtlar da önemli ölçüde deprem riski altında” dedi.
‘Yapı kadar önemli’
1999 depremi sonrası İstanbul’un depreme hazırlıklı olmasını sağlamak için dönemin valisi başkanlığında 14 kişiden oluşan İl Afet Merkez Kurulu oluşturulduğunu hatırlatan Gökçe şöyle devam etti:
“Dönemin belediye başkanı Ali Müfit Gürtuna da bu kurulun bir üyesiydi. Ben de bu kurulda yer alan 14 kişiden biriyim. Yapı stokunun deprem güvenliği konusu tartışılırken deprem sonrası çadır kurulacak yerlere ve insanların toplanacakları boş alanların olması gerektiği de en az yapı güvenliği kadar önemli bir konu olduğu üzerinde anlaşıldı. Ve buna ilişkin bir çalışma yapıldı. Son olarak 2003 yılında yapılmış olan toplantı notlarıma göre 493 boş alanın belirlenmiş olduğu bu alanlarının sayısının çok daha artırılması gerektiği üzerinde konuşulmuştu. Belirlenmiş olan bu alanlar uzunca bir süre İl Afet Merkez Kurulu’nun ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin web sayfasında kaldı. Konu gündeme gelince ilgili sayfalardan kaldırıldı.”
Alanlar binalarla doldu
Gökçe, imara açılan yerlerden bazılarının şunlar olduğunu söyledi: “Zorlu AVM, Ali Sami Yen ve Likör Fabrikası alanı, Bakırköy Osmaniye’deki, Forum AVM başta olmak üzere, Anthill (Şişli), Starcity Outlet Center (Bahçelievler), Zaman Gazetesi (Bahçelievler), Meydan AVM (Bahçelievler), Sahilpark Veliefendi (Zeytinburnu), Onaltı Dokuz (Zeytinburnu), Ora AVM (Bayrampaşa), Forum İstanbul (Zeytinburnu), Ataköy Konakları (Bakırköy), Capacity AVM (Bakırköy), Selenium Plaza (Beşiktaş)”
Acil Ulaşım Otoparkları!
Gökçe’nin açıklamalarından söz konusu alanları yerinde incelerken, toplanma alanı olarak ayrılan arazilerin üzerinde inşaatların yükseldiğini tespit ettik. Deprem felaketine karşı “1.Derece Acil Ulaşım Yolu” olarak belirlenen 562 caddenin neredeyse tamamı otoparka dönmüş durumda. İlk zamanlar sağlıklı işleyen süreç bugün oldukça farklı bir noktaya gelmiş durumda. Parklama yasağı olan yollar adeta otoparka dönmüş durumda. Beşiktaş’taki Süleyman SebaCaddesi, Zeytinburnu’ndaki Hat Boyu Caddesi ile Turan Güneş Caddesi, Bakırköy’deki İsmail Erez Bulvarı, Beşiktaş’taki Hüsrev Gerede Caddesi ve
Zeytinburnu’nun en işlek caddesi olan 58. Bulvar Caddesi’nde “1.Derece Acil Ulaşım Yolu” otoparka bürünmüş vaziyette.
Deprem çantası yerine dolabı
İstanbul Teknik Üniversitesi Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Abdul Hayır, İstanbul'un depreme hazırlıksız olduğunu şu sözlerle açıkladı:
“1999 depreminden sonra herkes deprem çantasını sağına soluna koydu ama sonradan unutuldu. Bunun yerine içinde pil, fener ve ilkyardım malzemelerinin bulunduğu acil durum dolabı olmalı. Evin içinde ağır avizeler sağlam sabitlenmeli. Depremde pencerelerden uzak durmak gerekiyor. Binanın merkezine doğru gidin. Acil durum kutuları da bu bölgede bulunmalı.”
Acil geçiş yolları otopark oldu
Deniz Jeololojisi alanında uzman Prof. Dr. Naci Görür ise : “Evde yangın tüpünüz olmalı. Aile fertleriniz doğalgaz veya elektrik şalteri nerededir, nasıl kapatılır bilmeli. Öte yandan bir kenti depreme güvenli hale getirmek için altyapıyı, yönetimi, yapı stokunu ve halkı hazır hale getirmek lazım. Bana göre bunlar yapılmadı. Önceden her ilçede afet yönetim merkezleri vardı. Bugün etkisizler, binaları bile kapatıldı. Eskiden acil geçiş yolları vardı, şimdi hepsi otopark oldu.” açıklamasını yaparak olası bir depreme karşın ne kadar hazırlıksız olduğumuzu belirtti.