Bugün, Cumhuriyet değerlerimiz etrafında kenetlenme günüdür

Ankara (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün, Atatürk'ün 'en büyük eserim' dediği Cumhuriyet değerlerimiz etrafında her zamankinden daha güçlü bir şekilde kenetlenme günüdür.

Bizi tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan yapan yüksek değerlerimizi daha gür bir sesle yüceltmenin tam zamanıdır. Bu anlamlı günde, kardeş kavgası çıkarmak için beyhude bir çaba içinde olan şer ve nifak odaklarına aziz milletimizin tek yürek olarak bir kez daha en anlamlı cevabı vereceğine inanıyorum" dedi.

Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan "Ulusa Sesleniş" konuşmasında, Cumhuriyet'in ilan edilişinin 85. yıl dönümü dolayısıyla vatandaşların Cumhuriyet Bayramı'nı kutladı. "Herkesi, bu vesileyle, aradan geçen 85 yılda, Kurtuluş Savaşı'ndan çıkmış bir millet olarak, nereden nereye geldiğimizi iyi düşünmeye davet ediyorum" diyen Erdoğan, "O zaman kendi kendimize ne kadar büyük haksızlıklar yaptığımızı çok daha iyi göreceğimize inanıyorum. O zaman, ekonomik kalkınmadan demokratikleşmeye kadar, dün neredeydik, bugün nerelere geldik, daha iyi anlamamız mümkün olacaktır. Düne ait korkularımızı, fobilerimizi, güvensizliklerimizi aşmamızın yolu bana göre, artık dünün Türkiye'sinde yaşamadığımızı görmekten, anlamaktan geçiyor" dedi.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin, çok daha güçlü, çok daha sağlam bir yapıya ulaştığına işaret eden Erdoğan, "dönemsel şartlara bakarak kendi kendimize lütfen haksızlık yapmayalım, karamsarlığa asla kapılmayalım, gücümüzü hafife almayalım. Unutmayalım ki Türkiye Cumhuriyeti, başkalarına örnek olan bir başarı öyküsüdür. Önümüzde çok daha parlak günler bizi bekliyor" diye konuştu.

"Terörle, hak aranmaz; bu yolla da hiçbir yere varılamaz" diyen Erdoğan, "Terör, her şeyden evvel yaşama hakkının düşmanıdır. Hiç kimse, yok ettiği şeyi savunamaz, savunuyor gibi de gösterilemez. İnsanlarımızın yaşama hakkına kast eden terörü, kimse bir hak arama yöntemi olarak göremez, gösteremez. Terör bir vahşettir, bir insanlık suçudur. Refah ve özgürlüklerin önündeki en büyük engel, terördür. Terörün yaşattığı acılardan kurtulmak istiyorsak, hepimiz teröre karşı kararlı bir duruş sergilemek durumundayız" dedi. Terörle mücadelenin tek boyutlu sürdürülemeyeceğini yaşanan acı tecrübelerden bildiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gerek askerlerimiz, gerek polislerimiz eli silahlı teröristle mücadelelerini büyük bir fedakarlıkla yürütüyorlar. Terörle mücadelenin güvenlik boyutunun dışında sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel ve diplomatik boyutları da olduğunu biliyoruz. Bu adımlar geçmişte ihmal edilmiş olabilir. Açık söylüyorum artık o günler geride kalmıştır. Biz hükümet olarak her alanda atılması gereken adımları kararlılıkla hayata geçiriyoruz.

Reklam
Reklam

Terörün istismar ettiği sosyo-ekonomik şartları değiştirmek için de mücadele ediyoruz. Bu tabloyu değiştirmek, insanlarımıza yolu olmadan, suyu olmadan, okulu, hastanesi olmadan, işi maişeti olmadan geçen o meşakkat dolu yılları unutturmak için büyük bir atılım hamlesinin içindeyiz. Bu ülkenin bütün insanlarına, Cumhuriyet'in bütün vatandaşlarına insanca bir hayat standardı sağlamak bizim görevimiz."

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 'can suyu' taşıyacak olan GAP Projesi'nin, bu bölgenin çok geniş ölçekte geleceğinin teminatı bir proje olduğunu ifade eden Erdoğan, "Yıllardır devam eden bu dev proje, inşallah bu yeni eylem planıyla yeni bir dinamizm kazanacak ve belirlediğimiz o kısa zaman içinde de tamamlanmış olacak. Bu projeyi biz sadece ekonomik ve bölgesel kalkınmamıza katkı sağlayacak bir proje olarak değil, bir sosyal restorasyon ve bir kardeşlik projesi olarak görüyoruz" dedi.

Erdoğan, "Küresel krizi kendi şahsi çıkarlarına alet etmek isteyenler, buradan çıkar sağlamaya çalışanlar olabilir. Panik havası oluşturup buradan rant elde etmeye çalışanlar olabilir. Kendi çıkarlarını Türkiye'nin çıkarları üzerinde görmek gafletine düşenler olabilir. Bunlara lütfen aldanmayınız" diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"(Küresel krizin Türkiye'ye etkisi az olacak, kriz Türkiye'yi teğet geçecek) derken, iTürkiye ekonomisinin sağlam yapısına işaret ederek bunu söylüyoruz. Yine bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum: Türkiye'de, birçok ulusal ve küresel krizde, geçmişte defalarca yaşandığı gibi, bu küresel krizi asla tribünlerden izlemiyoruz. Bugün bütün kurumlarımız, tamamıyla bir koordinasyon ve uyum içinde gelişmeleri takip ediyor. Gerekli önlemler alındı, alınıyor; vakti zamanı geldikçe de bu önlemlerimizi kararlılıkla uygulamaya koyuyoruz, koyacağız ve önümüzdeki ayın 15'inde de Washington'da G20 ülkeler zirvesine katılacak orada da bu değerlendirmeleri hep birlikte yapacağız.

Moral bozmaya çalışanlara, karamsarlık pompalamaya, felaket senaryosu çizmeye çalışanlara karşı milletimin özellikle dikkatli olmasını tavsiye ediyorum. Ve yine bir şey tavsiye ediyorum; dövizle lütfen alışveriş yapmayın, dövize lütfen müracaat etmeyin. Paramız güçlüdür. Yeni Türk Lirasıyla hayatınızı sürdürmeye devam edin. Hiç telaşa gerek yok." Erdoğan, sağlam bir ekonomik yapıyla, güçlü bir iktidarla, güçlü, işinin ehli, uyumlu bir kadroyla Türkiye ekonomisini bu dalgalı denizden mutlaka salim limanlara ulaştıracaklarını kaydetti.

Reklam
Reklam