Makarna, Bulgur, Bakliyat ve Bitkisel Yağlar Tanıtım Grubu'nun (MBTG) çok kısa bir sürede hazırlanarak katıldığı 20. Uluslararası Gıda Worldfood İstanbul Fuarı'nda belirlenen ilk hedeflerine ulaştığını ifade eden Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bayram, "Türkiye, dünyanın beslenmesi için, en stratejik gıda ürününü insanlığın beslenmesinin hizmetine sunacaktır. Hedef, dünyadaki her kişinin orta vadede bulguru öğrenmesi ve tüketmeye başlamasıdır" dedi.
GAÜN Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bayram, "Tanıtım grubunun bu hızlı ve etkili çalışmalarının yakın vadede umut verici geri dönüşler sağlayacağının da ilk sinyalleri, fuar esnasında gözlemlenmiş olması, MBTG'nin doğru yolda yürüdüğünün bir göstergesidir. Önümüzdeki dönemde grubun yurtdışında planladığı uzun soluklu tanıtım çalışmaları da bu projenin sürekliliği için önemlidir. Planlanan çalışmalar Türkiye içinde bir ilk olacaktır. Dünya genelinde bu tür tanıtım çalışmalarının pek çoğu MBTG tarafından incelenmiş, başarılı olan çalışmalar özel olarak analiz edilerek, gerek bu ürünlere ve gerekse ülkemize uygun yeni metotlarla, modifikasyonlarla ve yeniliklerle, tanıtım çalışmalarının geleceği ile ilgili de yol haritaları belirlenmiştir. Belirlenen yol haritasında önemli kilometre taşları ve stratejilerin belirlenmiş olmasından dolayı ölçülebilir ve nitelikli bir çalışma programı uygulamaya konulmuştur" diye konuştu.
Prof. Bayram, MBTG’nin dünya genelinde tanıtımını üstlendiği tarımsal ürünlerin Türkiye için olduğu kadar insanlık içinde büyük önem taşıyan ürünler olduğuna dikkat çekerek, "Tanıtım projesinin içinde yer alan makarna, bulgur, bakliyat ve bitkisel yağlar, toplam hacim ve değerde Türkiye gıda sanayisinin en büyük hacmini, üretimini ve ihracatını oluşturan sektörler olması, aslında bu tanıtım çalışmalarının Türkiye'nin uluslararası arenada ihracattaki geleceğini de etkileyecek potansiyeldedir. Bulgur, günümüzün ve geleceğin en önemli stratejik ürünü olarak nitelendirilmektedir. Sağlıklı ve dengeli beslenme için, hamilelerde, yetişkinlerde, çocuklarda, yaşlılarda, bazı tür kanser hastalıklarının engellenmesinde, askeri stoklarda ve savaş stoklarında tutulan bir ürün olması ve bu ürünün ana vatanının Türkiye olması, bulgurun dünyaya tanıtılmasını Türkiye için özel bir konuma getirmektedir. Yakın zamanda, dünyadaki pek çok insanın ilk defa bulgurla tanışacak olmasını ve onu ekmek gibi temel bir ürün olarak öğünlerinde tüketmeye başlamasını hep beraber görmüş olacağız. Türkiye, dünyanın beslenmesi için, en stratejik gıda ürününü insanlığın beslenmesinin hizmetine sunacaktır. Hedef, dünyadaki her kişinin orta vadede bulguru öğrenmesi ve tüketmeye başlamasıdır. Bu aslında bir hayalde değildir, nasıl ki dünya üzerinde her birey bugün makarnayı, pirinci, ekmeği biliyor ve belli oranda tüketiyorsa, bu sofralarda bulgurun yeri de hazırdır demektir" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE SUSTU, MAKARNAYA İTALYA SAHİP ÇIKTI"
Makarnanın Orta Asya kökenli bir besin olduğunu ve Türkiye’nin uzun yıllardır suskunluğundan dolayı İtalya'nın makarnaya sahip çıktığını dile getiren Bayram, şunları söyledi:
"Yine tanıtım faaliyetleri içinde yer alan makarna ise Türkiye'nin suskunluğu sebebiyle İtalya'ya mal edilmiş bir ürün durumundadır. Halbuki Türkiye'nin gerek kalite ve gerekse miktar olarak ürettiği makarna, İtalya ile yarışır durumdadır. Dünya halkları yanlış bir bilgi olarak makarnayı İtalya'nın bir ürünü olarak bilmektedirler. Halbuki makarna Asya ülkelerine, yani erişteyi bilen ve tüketen ülkelere ait bir üründür. Bu sebeple de, makarna Türkiye, Uzakdoğu gibi ülkenin bir ürünüdür. Sahip çıkılamadığı ve tanıtılamadığı için bu üründe bu kültürlerden çıkarak, İtalya'ya mal edilmiştir. Ancak, ülkemizin bu tanıtım çalışmaları, makarnayı dünyadaki asıl merkezine, yani Türkiye'ye, Anadolu’ya ve Mezopotamya’ya geri kazandırmış olacaktır."
DÜNYANIN EN DEĞERLİ BESİN MADDELERİ ANADOLU’DA YETİŞİYOR
Türkiye’nin MBTG ve diğer tanıtım gruplarıyla Anadolu'nun en değerli ürünlerini insanlığın hizmetine açtığını da kaydeden Bayram, "Bakliyat sektörü, tanıtım grubu içinde yer alan diğer bir ürün durumundadır. Türkiye'ye özgü çok değerli bakliyat türleri ve ürünleri de bu sayede dünya bakliyat tüketicilerine ve ticaretine kazandırılmış olacaktır. Örneğin, kırmızı mercimeğin en kalitelisi Türkiye'de yetişmesine rağmen, tanıtılamadığı için bu ürün dünya piyasalarından çekilmiştir. Türkiye, eskiden dünyanın en büyük kırmızı mercimek üreticisi iken, bugün bu sektörü Kanadalı üreticilere kaptırmıştır. Halbuki Kanada'da kırmızı mercimeğin nasıl işleneceği dahi bilinmemektedir. Bu liderliği tekrar Türkiye'ye kazandırmak, MBTG’nin en temel hedeflerinden birisidir. Osmancık pirinci, sarı ve yeşil mercimek, nohut da dünyaya tanıtılacak bakliyat ürünlerinden bazılarıdır" şeklinde konuştu.
"AYÇİÇEK YAĞI TÜRKİYE'NİN LOKOMOTİF ÖNCÜ BİR YAĞIDIR"
Temel gıda ürünleri içinde yer alan bitkisel yağların başında ayçiçeği yağının yer aldığını belirten Prof. Mustafa Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin lokomotif öncü bir yağıdır. Coğrafi olarak ayçiçeği yağı üretimine çok uygun olan Türkiye, bunun yanı sıra çok ciddi bir bitkisel yağ işleme tesislerine sahiptir. Bu özelliğinden dolayı, gerek ayçiçeği yağı, gerek soya yağı, gerek kanola yağı ve gerekse diğer bitkisel yağları, özellikli ve kaliteli şekilde işleyebilecek fabrikalara ve teknolojilere sahip olan Türkiye yağ sektörü, lojistik üstünlüğü ve yüksek kapasite kullanım oranıyla dünyadaki önemli ülke olma özelliğini devam ettirmektedir. Türkiye tatları, dünyadaki ilk 5 lezzetten birisi olarak gösterilmektedir. Bazen insanlar aynı reçeteyi ve yapım metodunu kullanmalarına rağmen, doğru ve özgün malzemeleri bulamadıkları için aynı tatları yaratamamaktadır. İşte Türk mutfağının en önemli tatlarını ortaya koyan bulgur, bakliyat, makarna ve bitkisel yağlar, bu sebeple bu topraklardan aldığı özellikleri bu lezzetlere çevirmektedir. Bununla birlikte Türkiye'nin sahip olduğu gıda işleme teknolojisi ve bilgisi de bu ürünlerin en son tüketim aşamasına aynı lezzetleri ve özellikleri taşıyacak şekilde aktarılmasını sağlamaktadır. Bu know-how, bilgi ve teknolojinin ürettiği bu ürünleri, dünya tüketicilerine ulaştırmak için, MBTG yelkenlerini rüzgarla tam doldurarak çıktığı bu yolda önemli limanlara uğrayarak, Türkiye'nin ürünlerini insanların hizmetine sunmayı görev kabul etmiştir. Unutmayalım ki, bugün bilim ve teknoloji; en doğru, en sağlıklı ve en besleyici ürünleri bulmaya eskisine göre daha çok yönelmiştir. Yüzyıllar boyu Türkiye bu tip sağlıklı ürünleri üretir ve tüketir. Bu ürünlerin dünyada da tüketilmesini sağlayabilmek için bu tip tanıtım faaliyetlerinin önemi çok büyüktür. Fuar esnasında yabancı heyetlere ve konuklara yapılan bulgur, mercimek, Türkiye makarnası ve yağı ile yapılan yemeklere gösterilen ilgi ve stantın önünde oluşan kuyruğa bakıldığı zaman, insanların ürünleri tatmaktan daha ziyade, aralarında bu ürünlerin sağlığa olan etkilerini tartışmaları da önemli bir göstergedir."
"MBTG MİLLİ VE İNSANİ BİR GÖREV ÜSTLENMİŞTİR"
Dünyanın birçok ülkesinde yaşanan sağlık sorunlarının dengesiz ve bilinçsiz beslenmeyle ilgili olduğunu açıklayan bilim adamlarına destek veren Prof. Bayram, MBTG’nin milli ve insani bir görev üstlendiğini, yapılacak olan tanıtım çalışmalarına devlet eliyle de önemli destekler geldiğini vurgulayarak, "20. Uluslararası Gıda Worldfood İstanbul Fuarı açılışında Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Mehdi Eker'in en uzun süre MBTG tanıtım stantında kalması, MBTG Başkanı Ahmet Tiryakioğlu ve Başkan Vekili Şahin Batallı’dan çalışmalarla ilgili detaylı bilgiler alarak, her türlü desteği vermeye devam edeceklerini beyan etmesi, daha sonra kendi elleriyle misafirlere ve katılımcılara bulgur ve mercimekten yapılmış yemekleri gururla ve büyük bir onurla ikram etmesi, ülke yönetiminin de bu ürünlerimize ne denli değer verdiklerini göstermektedir. Öyle ki 2000'li yıllardaki fuarlarda da bulgur tadımına yine bakanlarımızın özellikle teşrif etmesi ve bu konuyu önemsemeleri, o günden bugüne bu ideallerin değişmediğini göstermektedir. Sanayicisinden ihracatçısına, basın mensubundan gurmesine, devlet adamlarından akademisyenlerine, yöneticisinden elemanlarına kadar herkesin gönül verdiği ve inandığı bu ürünlerimizin geleceğin marka gıdaları olacağı hiç şüphesizdir" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz