-
Alias
Listemize en sıcak gündem maddesiyle, bizlere Jessica Jones‘u bahşeden Alias ile başlayalım. Marvel’ın vakti zamanında “biz de DC gibi yetişkin hikayeler yazabiliriz” ispatı için başlattığı MAX markasında yayınlanan Alias, sahip olduğu sert hikaye ve attığı cesur adımlarla önemli bir iş. Listemizde bu kadar aşağıda yer bulmasının sebebi ise, biraz Michael Gaydos’un çizimlerinin boğukluğu, ama bolca da “sert olacağım” derken ipin ucunu kaçırıp bir anda sapkın ve çarpık olmak gibi bir sıkıntısının olması, onun haricindeki sertliklerinin de içinin boş kalması.
-
Spider-Woman: Origin
Marvel’da Brian Michael Bendis’e çok şey borçlu olan iki Jessica var. Bunlardan biri, yukarıda söylediğimiz Jessica Jones. Brian Michael Bendis onu bizzat yarattı, büyüttü, Avengers’a yolladı, mezun edip bıraktı. İkinci Jessica, Jessica Drew da ise farklı bir mesele var. Bendis bizzatihi kendisi yaratmadı Drew’u, ama bugün işgal ettiği Marvel evreninin önde gelen karakterlerinden biri hükmünü de bizzat kendi sağladı. Hem New Avengers serisiyle, hem de bu anlatılan şahaneler şahanesi, hiç de zorlama kokmayan orijin hikayesiyle. 8. Daredevil: Out
Bir yerlerde “gelmiş geçmiş en iyi Daredevil hikayeleri” diye bir liste görürseniz, işte bilin ki o listede bir yerlerde Bendis ve Maleev ikilisinin yazdığı Out da olacaktır. Daredevil’ın kimliğinin açığa çıkmasını konu alan seri, bir yandan da Alias ile paralel gitmekte ve Marvel’ın sokak seviyesinin çehresini baştan aşağıya değiştirmektedir. Bendis yüksek yerlerden devraldığı çıtayı, burada başarıyla taşır, Daredevil’ı da utandırmaz. 7. New Avengers: The Right Stuff!
Brian Michael Bendis çok uzun süreler boyunca hem Avengers, hem de New Avengers serilerini yürüttü. Biz onlardan New Avengers’daki işlerini daha çok seviyoruz, özellikle de ikinci döneminde. Marvel’ın Dark Reign sonrası “Yeter lan milleti üze üze kendimize ev yaptık” diyerek başlattığı Heroic Age’deki bu Yeni Avengers ekibi, çok sağlam hikayeler tecrübe ediyordu. Ama açık ara, bizim en aklımızda kalanı, sırayla tüm kadronun küçük röportajlara tabi tutulduğu ve baştan aşağıya klas kelimelerle bezeli The Right Stuff oldu. 6. Secret War
Brian Michael Bendis için Marvel’ın “mimar yazarı” denmesinin bir sebebi var. 2000’lerin ortalarından itibaren, 2010’lara kadar Marvel’ın büyük event’lerini takip ederseniz, Civil War istisnası haricinde hemen hemen hepsinin Bendis imzalı olduğunu görürsünüz. Onlardan biri de Secret War’dır işte. Bize şimdilerde Agents of SHIELD’da izlediğimiz Quake’i de tanıtan seri, aynı zamanda Nick Fury’nin yediği haltların doldurduğu bardağı taşırmasıyla da Marvel evreninde çok acayip yeni bir sayfa açar, inceden Civil War’a giden yolu çizer. 5. Ultimate Spider-Man
Bir şeyin altını çizmemiz lazım; Marvel karakterlerinin pek çoğunun orijin öyküleri iyi hikayecilikten “Karakterin adı ve soyadının baş harfi aynı” kadar anlandığı 60’lı ve 70’li yıllarda yazıldı. Ve üzerine kırk sene geçtikten sonra da her şey iyice karışıp, içinden çıkılmaz bir hâl aldı. İşte o zaman, Marvel “dur baştan başlayalım, bu sefer 21. yüzyıl mantığıyla olsun, adam gibi olsun” dedi, onu da Bendis’e emanet etti. Onun USM ile temelini attığı pek çok şey, MCU’da da kullanıldı ve Marvel’ı bütün o çapraşık geçmişten çıkarıp, kitlelere bizzat götürme konusunda dev adım vazifesi gördü. 4. New Avengers: Sentry
Marvel’ın 2004’te “Ulan bu Avengers üyeleri neden bizim en popüler karakterlerimiz değil?” sorusuna cevap bulamayarak oluşturduğu Spider-Man, Wolverine, Captain America, Iron Man, Luke Cage ve Spider-Woman‘lık ekip, bizim gelmiş geçmiş en favori Avengers ekibimiz olabilir. Ama bu ekibi mevzubahis alan serinin en fiyakalı hikayesi, aslında hiçbirini ilgilendirmiyor. Bendis’in ustalıkla, zarafetle, beklentileri yıkarak ve yeniden inşa ederek anlattığı Sentry hikayesi tartışmasız o New Avengers serisinin en parlak anı. 3. Age of Ultron
Aynı ismi kullanan filmle zerre bağı olmasa da –o kadar easter egg bulduk, orada bile bir referans yoktu- Age of Ultron burada olmayı sonuna kadar hak eden bir çizgi roman serisi. Evet, finali gerçekten de biraz abesle iştigal bitiyor; pek çok büyük Marvel evren hikayesi gibi. Ama Ultron’un gerçekten de dünyayı ele geçirmesi, ve bundan sonra olanları görmek, Buscema ve Thomas’ın “robot? robot!” diyerek yarattıkları bu karakteri, gerçekten korkutucu bir konuma getirmekle kalmıyor, bildiğimiz kahramanları da yeni bir durumda çıkartıyor karşımıza. 2. Ultimate Comics: Spider-Man
İlk başta ismen yukarıda sözünü ettiğimiz Ultimate Spider-Man’den çok da farklı gelmeyebilir elbette. Ama Ultimate Comics: Spider-Man, USM’den farklı. Zira UCSM, USM bittikten sonra, Peter Parker öldükten sonra başlıyor ve başrolünde de Miles Morales var. Ben burada Miles övdükçe, bu çoklukla benim “liberalliğime” verildi, halbuki ilgisi bile yoktu. Ben Miles’ı sadece ve sadece bu seri ve bu seride Bendis ile Pichelli ikilisinin anlattıkları harika hikaye sebebiyle övüyordum. Bir süre daha bu süper hikaye çizgi romanlarda saklı kalacak, ama eminiz bir gün, cümleten ana akımla da paylaşacağız Morales’in çiçekliğini. 1. House of M
Ben baştan konuşayım, şu dünya üzerinde her kim kendine Marvel-severim diyorsa, ve House of M okumamışsa, bilin ki Marvel falan sever değil, “Marvel-bilir”, “Marvel-tanır”, “Marvel’ı-duymuşluğu-vardır” bile diyemezsiniz. Brian Michael Bendis’in hikayesi, her köşesi ve bucağıyla gerçekten müthiş bir eserdir. Marvel hayranlarının sonsuz sayısız DC klasiklerine karşı havada tutabilecekleri nadir kısıtlı serilerden biridir. Yan hikayelerine girmeyip, esas öyküleri okusanız dahi, yeter, artar, ihya ola ola memleketin yolunu bulursunuz zaten!