Kira fiyatlarındaki artış ve yüzde 25 zam kuralı gibi gelişmelerden sonra ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar sürüyor. Evini daha yüksek bir fiyata kiraya vermek isteyen ancak yüzde 25'ten fazla zam yapamayan, bu nedenle de kiracısını evden çıkartmak isteyen ev sahiplerinin uyguladığı akılalmaz yöntemler zaman zaman gündem oluyor. Ev sahiplerinin yeni yöntemi ise abonelikleri kesmek olurken avukat Ali Yüksel, böyle bir şeyin yapılması halinde mal sahibinin ceza alacağını söyledi. İşte detaylar...
Son dönemde ev kiraları oldukça fazla artış gösterdi. Artan kiralar uzun süredir gündemdeki yerini korurken ev sahipleri ve kiracılar da karşı karşıya gelmeye devam ediyor. Habertürk TV’de yer alan habere göre, son dönemlerde yeni bir yöntem dikkat çekiyor. Bazı ev sahipleri elektrikleri ve su aboneliklerini kiracının üstüne yapmıyor, abonelikleri kendi üstünde bırakıyor. Ev sahipleri istediğini alamadığında da kiracısının hem elektriğini hem de suyunu kesiyor. Bu da kiracılarda mağduriyete neden oluyor.
Konuyla ilgili Meltem Acet’in sorularını yanıtlayan Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı avukat Ali Yüksel, “Türk Borçlar Kanunu’nda kiracının ödeyeceği maddeler şöyle sıralanıyor; kira bedeli, kiralananın yan giderleri… Diğer tarafından elektrik, su gibi giderler eğer kira kontratında aksine bir hüküm yoksa kiracı tarafından ödenir diyor. Kira sözleşmesinde elektrik, su doğal gaz, telefon, internet gibi giderlerin kim tarafından ödeneceği yazıyor ya da yazmıyor olabilir. Yazıyorsa oradaki hükme bakacağız. Bazen kira sözleşmesinde kiranın brüt olduğu yani elektriği, suyu kapsadığı da yazabilir. Yazmıyorsa bundan yasal olarak borçlu olan kiracının sorumlu olduğunu söylemek gerekiyor." şeklinde konuştu.
Yüksel "Fakat son dönemlerde mal sahiplerinin bir kısmı kiracıyı ya kendi istediği yeni kira şartlarına zorlamak açısından ya da tahliye etmek, bezdirmek açısından, kira sözleşmesini feshedemediği için elektriği, suyu, doğal gazın kendi adına olanları kestirdiğini veya teşebbüs ettiğini görüyoruz. Tabii ki sözleşmeler mal sahibi adınaysa ilgili kurumlar mal sahibinin verdiği dilekçeyi borcunu kapatmak kaydıyla sonlandırıyor. Ancak diğer taraftaki ilişki bilinmediği için elektrik, su, doğal gaz kesilmiş oluyor. Bu çerçevede kiracıların mağdur olduğu ortaya çıkıyor. Şunu söylemek lazım; kira sözleşmesinde yazsın veya yazmasın, kira sözleşmesi mal sahibinin adına da olsa, devam eden bir kira ilişkisinde bu sözleşmelerin sona erdirilmesi borçlar kanunumuza aykırı. Hatta bu konuda Yargıtay’ın çok açık bir kararı da var. Bu kararda şöyle söylüyor; kira borcunu ödemeyen - hatta sizin söylediğiniz olayda belki kiracı borcunu ödüyor, buna rağmen mal sahibi iptal ediyor - halbuki kira borcunu kiracı ödemese bile mal sahibi diğer kendi üstüne olan sözleşmelerindeki elektrik, su, doğal gaz sözleşmelerini kapatamıyor, kesemiyor. Kesmiş bir olayda, Yargıtay bundan dolayı kiracıya manevi tazminat ve şartları varsa maddi tazminat verilir diyor ve manevi tazminatı onaylamış." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Yüksel konuşmasında "Ayrıca TCK 123. maddesine göre kişilerin değişik sebeplerle haksız yere huzur ve sükununu bozmak diye bir suç tanılaması var. Bu suça göre de kiracının elektriğini, suyunu, doğal gazını kesen mal sahibinin ceza alacağını belirtmek gerekiyor. Bunun Yargıtay tarafından onanmış örnekleri de söz konusu. Dolayısıyla burada mal sahiplerinin böyle bir şeye teşebbüs etmesinin yasal olmadığının altını çizmek gerekiyor. Şunu da söylemek lazım; kira sözleşmeleri yapılırken açıkça kira bedelinin ne olduğunun yazılması dışında kiracının ya da mal sahibinin hangi yan giderlere katılacağı açık belirtilmeli, elektrik, su, doğal gaz faturalarının da kime ait olacağı açıkça belirtilmeli.” dedi.